Bursa Arena E'Gazete
2018-04-05 15:56:21

İmar ve Planlama'daki Kaos ve Kargaşa Nasıl Önlenir ? (1)

ZİYA GÜNEY

05 Nisan 2018, 15:56

Geçtiğimiz haftalardaki "yeni imar affı mı geliyor" başlıklı yazımızda imar aflarının imar konusundaki kaos ve kargaşayı arttırmaktan başka bir işe yaramadığını belirtmiş tam tersine kaçak ve çarpık yapılaşmayı arttırdığını ifade etmiştik.

Bugünkü yazımızda da ülkemizde yaşanan imar kargaşası ve kaosa sebep olan problemleri kısa başlıklar halinde bir defa daha özetlemeye çalışacağız.

Bugün irili ufaklı hemen hemen bütün yerleşim birimlerinde başta kaçak ve çarpık yapılaşma olmak üzere, teknik ve sosyal altyapı yetersiz, önemli çevre problemleri mevcut, deprem ve doğal afetlerde büyük can ve mal kayıplarına uğruyor isek ve bu problemler yılların ihmali neticesi kangren haline gelmişse bunun en önemli sebebi hiç şüphesiz  "imar ve planlama" konularında yaşadığımız kargaşa ve kaostur.

Bugün ülkemizde imar ve planlama ile ilgili 20 den fazla yetkili kurum ve kuruluş bulunmaktadır.

Bu çok başlı yapılanma ve düzenlemeler dahi imar ve planlama konusunda yaşanan kargaşayı göstermeye yeterlidir zannediyoruz..

Her ne kadar 1985 tarihinde 3194 sayılı imar kanunu ve ilgili yönetmeliklerle fiziki planlama “imar planı" hazırlama ve yürürlüğe koyma yetkisi belediye olan yerleşim birimlerinde belediyelere bırakılmışsa da bu uygulama da yaraya merhem olamamıştır.

Esasen planları hangi kurumun hazırlayacağından daha önemlisi bugünkü emlakçı mantığı ile statik, yasakçı, emredici ve bütünlükten yoksun, parçacı bir yaklaşımın ürünü bir yapıya sahip fiziki planlama anlayış ve uygulamalarından kurtulmaktır.

Bu anlayış ve uygulamanın sektörler arası ilişkileri düzenleyen, ekonomik ve sosyal faktörleri dikkate alan, ülke fiziki planları, bölge ve çevre düzeni planları hiyerarşisi içerisinde hiçbir fonksiyonu yoktur.

Bütün bunlara uygulamadaki yasal yetki kargaşası ve organizasyon eksiklikleri de eklenince günümüzde altyapı, ekolojik, kültürel, sosyo-ekonomik problemler büyük boyutlara ulaşmaktadır.

Geçtiğimiz günlerde medyada yer alan haberlere göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hazırladığı torba yasa ile imar ve planlama konusunda bazı düzenleme hazırlığı içerisinde.. İmar konusundaki kaos ve kargaşanın önlenmesi için bu şekilde parçacı yaklaşımlar yerine köklü ve kalıcı düzenlemelerin yapılması gerekir..

Bu sebeple de öncelikle İmar ve planlama konusunda bir çerçeve yasa veya mevcut 3194 sayılı imar yasasının yeni bir anlayış ve bakış açısı ile hazırlanması acil bir ihtiyaç haline gelmiştir..

Bu konuda yapılması gereken çalışmaları bundan sonraki yazımıza bırakarak mevcut durumun bir fotoğrafını çekmekte fayda görüyoruz.

Bu problemleri kısaca özetlersek;

Fiziksel planlar yapılırken planı yapılan yörenin doğal kaynakları, jeomorfolojik ve topoğrafik eşikler, iklim, bitki örtüsü, jeolojik durum, deprem, akarsu, taşkın durumu, toprak kabiliyeti, içme ve kullanma suyu sağlayan kaynaklar, yer altı suları ve çevre sorunları yönlerinden yeterli araştırma yapılmamakta,

Ekosistem, çevre ,enerji gibi önemli kriterler de dikkate alınmadan yapılan fizibilite çalışmaları da yetersiz kalmakta,

Belediyelerin büyük çoğunluğunda plan yapacak teknik eleman bulunmamakta,

Doğal ve kültürel değerler ile ekolojik sistem planlara yeterince yansımamakta,

Çeşitli çıkar grupları ile siyasi baskılar planlamada “kamu yararı “ ilkesini zedelemekte elde edilen yüksek rantlar bu kesimlere kanalize edilmekte,

Kent planları bölge planları üzerine oturmamakta,

Planlar sadece fiziki yönleriyle ele alınmakta üst ölçekli ekonomik, sosyal, kültürel yönler ihmal edilmekte,

Fiziki planlama anlayışı ile maliyet ve kaynak kullanımı konuları gündeme dahi gelmemekte,

Her konuda olduğu gibi bürokratik engel ve formaliteler insanları canından bezdirmekte,

Kentlerin çevresinde kent nüfusunun önemli bir yüzdesini oluşturan gecekondu ve kaçak inşaatlar oluşmakta,

Plansız yerleşim, çarpık yapılaşma bünyeyi bir ur gibi sarmakta,

Teknik ve sosyal altyapıda eksiklik ve yetersizlikler artmakta,

Plansız gelişme, çevre kirliliği, flora ve faunanın bozulması hatta yok olması gibi ekolojik problemlere sebep olmakta,

Plansız ve bunun neticesi çarpık yapılaşma başta deprem olmak üzere doğal afetlerdeki can ve mal kaybını büyük ölçüde arttırmakta,

Tarihi, arkeolojik ve mimari mirasın yok olması ile kültürel problemler ortaya çıkmakta,

Sektörel değişmelerden kaynaklanan "sosyal ve ekonomik" sorunlar büyümekte,

Sık sık çıkarılan imar afları bir taraftan çarpık yapılaşmayı meşrulaştırmakta diğer taraftan da yeni gecekondu ve kaçak yapılaşmayı teşvik etmekte,

Halen uygulanmakta olan 3194 sayılı İmar yasası 6306 sayılı Kentsel dönüşüm yasasının getirdiği yeni düzenlemelerle ahenk ve uyum sağlamamaktadır.

İmar ve planlama konusundaki mevcut problemleri bu şekilde kısa satır başlıkları ile özetledik.

Bundan sonraki yazımızda bu konuda yapılması gerekli yasal, idari ve kurumsal düzenlemelerin neler olması gerektiği üzerinde duracağız..

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.