Çevre kirliliğinin önlenmesi adına alınacak tedbirleri içeren bir kanun Resmi Gazete’de yayımlandı. Düzenlemeye göre, 1 Ocak 2019’dan itibaren market poşetleri için tüketicilerden en az 25 kuruş ücret alınacak.

Hoş ormanlar yakılırken, madenler çekilirken, santraller yapılırken bu kadar çevreye dikkat edilmemişti. Peynir, bal, zeytin gibi yiyecekler kalın kalın poşetlerle zırh gibi çevrilmişken, manav ve kasap reyonlarında poşet serbest bırakılmışken bu işi anlamak da mümkün değil tabi ki.

Tabiri caizse, delinin biri bir kuyuya taş attı. Şimdi hep beraber onu çıkarmaya çalışıyoruz.

İşin iç yüzünü de belki de yıllar sonrasında öğreneceğiz.

.

Bu karmaşık düşüncelerle Millet işi gücü bıraktı.

Bu 25 kuruşu vermemek için çareler üretmeye başladı.

Tam bir tiyatro.

Bizim insanımız 25 kuruşluk poşete takıldı kaldı.

Kimisi marketin kapısına el arabasını çekiyor,

Kimisi alışveriş yapmadan aldıklarını bırakıp gidiyor,

Kimisi pes dedirtircesine alış veriş yaptıktan sonra fişi iade ederek 25 kuruşu geri istiyor.

Et fiyatları almış başını gidiyor,

Dolar kuru yükselmiş gidiyor,

Elektrik, su, doğalgaz almış başını gidiyor,

Başını kaldırıp da bakan yok.

Adam, bu sıkıntılar için çare üreteceği yerde bir poşetin içine sıkışmış gidiyor.

Hani derler ya, 'Cinayetler kuruşlar için işlenir..'

Geçmişte ‘sigaranın 25 kuruş zamlı satılması' yüzünden işlenen cinayetler,

Tanesi 25 kuruş olan kola şişesini kırdığı için kendisine küfreden arkadaşını boğarak öldürenler,

Kahvehanede oyun oynayan grup arasında 25 kuruş eksik ödenen hesap yüzünden öldürülenler,

Aklımızda kalan gazete manşetleri.

Denizi geçip de derede boğulanların haberi bunlar.

Gözüne çam budağı gibi takılacak şeyler var iken,

Üzerine düştüğü zaman altında pestil gibi ezileceğin yükler var iken,

25 kuruşluk poşeti kafasına takıp da havasızlıktan ölmeyi isteyenleri anlayabilmiş değilim.

.

Çin'in Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine uyguladığı baskıyı protesto etmek için İstanbul’dan Ankara’ya bir grubun yürümesi bile bu kadar yankı uyandırmadı.

Tank Palet Fabrikasının satılacağı haberi bile bu kadar kamu oyunu meşgul etmedi.

Asgari ücretin iki bin liranın üzerine çıkması bile bu kadar sarsıntı yapmadı.

Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın İstanbul belediye başkanı olurken Meclis Başkanlığından istifade etmemesinde bile bu kadar patırtı olmamıştı.

Emeklilikte yaşa takılanlar bile bu kadar mücadele etmemişti.

Bu olaylara ses çıkarmayanlar,

Ceplerinden çıkacak bir 25 kuruş için bütün cihanı aleve veriyorlar.

Demek ki 'Zülfü yâre dokundu' ki insanlar feryat etmeye başladılar.

.

Ortaya çıkan bir hakikat var !

Bu insanlardan alacaklarını kağıt üzerinde alacaksın.

Bu insanların cebine giren bir kuruşu almaya kalktığın zaman kıyametleri koparıyor.

Mesela Temmuz ayında elektriğe yapılan % 44 zam ile kimse gıkını çıkarmadı.

Sonradan % 10 bir indirim yapıldığı söylendi. Her şey süt liman.

Ancak sessiz sedasız bu sefer dağıtım bedeline % 16 bir zam yapıldı. Eskisinden pahalıya geldi.

Buna bizim köyde, "Hacı emmim eşeğe bindi, ayakları yerde sürünüyor” derler.

Bu zam kimsenin umurunda olmadı. Bu zam ile belki de bir çırpıda 100 poşet parası alındı.

Eskilerin dediği gibi, fakiri dövmeyeceksin. Dövüp de elinden 25 kuruş poşet parası almayacaksın.

Üstünü başına parala, % 16 zam ile elbisesini yırt tamamdır bütün işlem.

.

Belki biz dikkat etmek istemiyoruz ama '25 kuruşluk poşetten de ne olur' demeyin.

Olayı tersine doğru götürdüğünüz zaman bir vahametle karşılaşabilirsiniz.

Hani ne diyorlardı ;

“Bir mıh bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir askeri, bir asker bir orduyu, bir ordu bir vatanı kurtarır"

Tersinden okumaya kalkacak olursak ;

“Bir poşet bir adamı, bir adam bir şirketi, bir şirket bir kurumu, bir kurum….."

Yok yok, lafın sonunu getirmek bile hoş değil.

Ama eskilerin dediği bir laf da aklımızın bir köşesini kurcalayıp duruyor.

“Garibin işine, Devletin işine, Allah’ın işine akıl sır ermez"

Bunlar bizim karışacağımız işler değil.

Boyumuzu aşar …

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Hamit Ş. 5 yıl önce

Sayın yazar, bu poşet furyasının arkasından kenevirden imal edilmiş torba reklamları yapıldı ve sonunda ülkede kenevir üretilmesi gündeme getirildi. Olayın bu boyutlarını atlamayalım. Düne kadar jandarmanın basıp imha ettiği kenevir bitkileri, artık devlet teşviğiyle tüm yurda yayılacak.. Haksız mıyım?