Dört duvar arasında mahpusluğa benzemez, insanın kendi yüreğinde kendine verdiği ceza. Yaşarken gömülmekten farkı yoktur, toprağa. Yine bahar gelir, yine gün aydınlanır, gece gider usulca, vaktinde. Her zaman yaptıklarını yaparsın, kurulu saat misali. Kırmızı yine kırmızıdır, mavi yine mavi. Sen yine sen, ben yine ben...
Varlık sebebindir yaşamak, dolusundan, vaktince. İmkanlar elvermez her zaman, yerin yurdun yok olur bir gün. Ket vurma gönlüne, ket vurma gönlüme. Bırak çağlasın, aksın engine. Değmeli dudakların sevdiğinin tenine. Gözlerin parlamalı değince gözlerime. Ellerin titremeli dizlerinden önce, avuç içleri terlemeli, karışmalı birbirine. Yaşam denen kısa ömür, verilmeli sevdiğine...
Kuş olun uçun, kanatsız, bir balonun sepetinde. Su olun akın, bazen dere içinde, bazen yağmur tanesinde. ''Mevlam sizi süs için mi yarattı?'' demiş Aşık Sümmani, yıllar önce.
Hadi! Bugün bu saat geç değil, sarılın sevdiklerinize.
..
Sen ve Ben..
Dünya isen sen,
Etrafında aşkla dönen uydun ben.
Toprak isen sen,
Cemre olur sana düşerim ben.
Ateş isen sen,
Çıra olup sende yanan ben.
Gökyüzü isen sen,
Şahin olup yüksek uçan ben.
Umut isen sen,
Hayal edip bekleyen ben.
Sabah isen sen,
Geceleri uyumayan olurum ben.
Sevda isen sen,
Hiç düşünmeden Kerem olurum ben.
Yedi renk isen sen,
Maviyi sevdim ben.
Ezgi isen sen,
Bir ömür seni çalarım ben...