Bursa Arena E'Gazete
2016-07-21 01:40:35

Haydi gelin soldan sayalım..

İSMAİL TEKİN

21 Temmuz 2016, 01:40

Nereden başlamalıyım .? Rahat !
Evet artık rahatız; darbe bitti, yara gözüktü.
Hazır ol !
Hazırız zaten bundan sonra yeni bir tarikat kuracağız; ben adını koydum,
MEDENİYET TARİKATI.
Soldan say !
Şimdi...Hadi gelin soldan sayalım bakalım..;

İşçi çocuğuyum.
Rahmetli babam dokuma işçisi idi.
Annem ev hanımı, beş çocuk, tam bir işçi ailesi.
Babam bir işçi olarak Cumhuriyet Halk Partisi
’ne oy verirdi. Şimdi gelin bir torpil yapalım bütün işçileri ve ailelerini soldan sayalım.
Çünkü biz emekçiyiz,
Cumhuriyet Halk Partisi
bizim evimiz ve bizim başka gidecek bir yerimiz yok.
Memur bir komşumuz vardı;
Güngör Abi,
Öğretmendi yani devlet memuru.
Eşi öğretmen, iki çocuk babası.
Rahmetli oldu.
Çoluğuna çocuğuna sahip çıkmak gerekirdi.
Şimdi gelin insani bir yaklaşım sergileyelim, memurları ve ailelerini soldan sayalım.

Yenişehir ‘den babamın akrabaları gelirdi zaman zaman.
Kalabalık çiftçi aileleri; saygılı, sevgili, mütevazi, hoşgörülü insanlardı hepsi.
Şimdi gelin aynı ortak değerlerle çiftçileri ve ailelerini soldan sayalım.

Büyüdük;
Kayhan Çarşısı ‘nda esnaf çay ocağında babam ustama beni teslim ederken,
“eti senin, kemiği benim”
dediğinde 8 yaşındaydım. Esnaf ile tanıştığımda çocuktum ama onlar bana her zaman adam gibi davrandılar.
Şimdi gelin adam gibi davranalım ve bütün esnafları soldan sayalım.

 Yeri zamanı;
Kayhan Çarşısı ‘nda çay ocağı terfiinden sonra çalışmaya başladığım kuruyemişçinin aralığında lokantacı Ali Baba vardı, gayrimüslim..
Harika, tonton, süper bir insandı.
Onu sevmemek için fırın küreği falan olmak gerekirdi herhalde.
Şimdi gelin sevgi üzerine inşa edilmiş ilişkilerin yüzü suyu hürmetine gayrimüslimleri soldan sayalım.

Bu arada kuruyemişçi İsmail Amca hacı idi,
Çocukları babalarının izinde dindar pırıl pırıl çocuklardı.
Çok hacı hoca gelirdi ziyaretlerine ve gelenlerin hepsi güzel yüzlü güzel huylu insanlardı.
Şimdi gelin hacıları, hocaları, dindarları soldan sayalım.

 Çok çalıştık;
Kahveci çıraklığından sonra Bursa Ticaret Lisesi ‘ni bitirdim ve muhasebeci oldum.
İş adamı olan Sedat-Nejat Abilerin yanında çalışmaya başladım.
Farklılıkları vardı ama insan evladı idiler sonuçta, işleri güçleri olan temiz insanlardı, pırıl pırıl aileleri olan.
Şimdi gelin iş adamlarını ve ailelerini soldan sayalım.

İşçileri, memurları, köylüleri, esnafları, işadamlarını, Müslümanları, gayrimüslimleri velhasılı herkesi soldan sayalım.

Cumhuriyet Halk Partisi bizim evimiz.
Evimize kimi alıp almayacağımıza biz karar vereceğiz.
Şimdi gelin soldan saydıklarımızın hepsini evimize alalım.
Çünkü onların hepsi yukarıda yazdığım gibi bizim yakınlarımız, kardeşlerimiz, akrabalarımız.
Bu işin ideolojisi, felsefesi mutlaka var.
"İmam Hatip Okulları 'nda okuyanların hepsi imam mı olacak"
diyen biz iken, bizden olmak isteyenlerden "solculuk diploması" istememiz doğru mu? Diploma isteme olayının Türkiye 'de sıkıntı yarattığını en iyi bizler biliyoruz, değil mi?

Babamın sofraları meşhurdu.
Sofrasında dinlediği "Makaram sarı bağlar, kız söyler gelin ağlar" türküsü geldi şimdi aklıma... Neden mi ? "Burası Türkiye buradan çıkış yok" sözü yüzünden belki de.. Neyse şikayet yok, buradan çalışarak çıkacağız.
Şimdi safları sıklaştırıyoruz.

En çok çektiğimiz ve korktuğumuz şey darbeydi.
O da denendi, ki bereket başarılı olamadı.
Başarılı olan darbelerden en çok biz çekmişizdir.
Şimdi ilk defa başarılı olmayan bir darbeden çok çekeceğiz.
Dolayısıyla şimdi...
Rahat !
Hazır ol !
Soldan say..!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.