Şehit haberleri arka arkaya gelmeye başladı.

Ateş düştüğü yeri yakıyor.

Diğerlerinin hiç umurunda değil.

Hele bu ülkeyi yönetenlerin hiç değil.

İhlas yoksa,

Samimiyet yoksa,

İzan yoksa,

İman yoksa,

Yaptığınız hiçbir işte başarılı olmanız mümkün değil.

Pislikleri halının altına süpürmekle pisliği ortadan kaldıramazsınız.

Bir müddet gizlersiniz ama bir müddet sonra o pislikler gizlenemeyecek duruma gelir ve boyunuzu aşar.

"Verin bu kardeşinize yetkiyi" dedikten sonra, hangisinde başarılı oldunuz?

Ne iç siyaset,

Ne dış siyaset,

Ne ekonomi,

Ne din ne iman,

Ne bu insanların birlikteliğini sağlama yolunda hangilerini gerçekleştirdiniz.

"Bir daha Şehit gelmeyecek" dediniz,

Ama o günden bu güne kaç sefer şehit geldi.

Her seferinde yaptığınız tek şey var.

“Şehit evlerine Türk bayrağı çekmek ve kınamak" tek göreviniz haline geldi.

Her ne hikmetse garibin çocukları heder olduktan sonra,

MSB bakanlığı açıklama yapıyor;

Şu kadar hedef vuruldu,

Şu kadar terörist etkisiz hale getirildi,

Falan filan…

Bu harekatı neden bu ülkenin çocukları heder olmadan önce yapmıyorsunuz?

Bu bir beceriksizlik mi, yoksa liyakat eksikliğinden mi kaynaklanmaktadır.

Neyi gizlemeye çalışıyorsunuz?

Bu işi öyle üzerine bayrak sermekle kapatamazsınız.

Bu ahlar, bu gözyaşları sizi götürür.

Zira canlar vatana helaldir ama analar haklarını sizlere helal etmiyorlar.

Siz zannediyor musunuz ki bu yaptıklarınız karşılıksız kalacak.

Bunların hesabı bir gün mutlaka sorulacak.

Şeyh Edebali’ye bir kulak verin;

Şahsi menfaatlerinizi öne koyarak devlet menfaatlerini dağıtmaya kalkarsanız, bunun hesabı bir gün sorulur. Bu gün olmazsa mutlaka ahirette sorulur"

Aklınızı başınıza alın.

Sonu olmayan boş bir politikanın emellerini taşıdığınız sürece başarılı olmanız mümkün değil.

Her Şehit evladımızın haberi geldiğinde mutlaka geçmişinizden bir beceri eksikliği ortaya çıkıyor.

12 Ülke evladının şehit olmasının üzerinden daha bir hafta geçmedi.

Yine yüreğimiz yandı.

9 evladımız daha yüreklere ateş düşürdü.

Bunlar garibin gurebanın çocukları.

Daha dün şehit evinin virane hali gündemden düşmemişti.

Bu gün bunlardan bir tanesinin ailesi hala depremzede çadırında yaşıyor.

Bu insanların problemlerini halledemediğiniz ortada.  

Artık bu işi yapamadığınız ortada.

Çadırda yaşayan şehitin ailesine ısıtıcılar göndermişsiniz,

Çadır üzerine Türk Bayrağı asmaya utanmışsınız.

Eğer bunu becerebildiyseniz size bravo.

Biraz daha utanın da artık bu işi yapamıyoruz diye bırakıp gidin.

Ülkeyi ve ülke insanını daha fazla zarara uğratmayın.

Bütün bu olaylar sizin samimi olmadığınızı,

İmanınızda ihlasın olmadığını ortaya koymaktadır.

Bir yandan “Kahrolsun İsrail" tel’in mitingleri yapacaksınız,

Bir yandan da “Ticarete Devam" kararını yürüteceksiniz.

Talkımı ele verip salkımı kendinizi yutuyorsunuz.

Garibin çocuklarını heder ediyorsunuz,

Kendi çocuklarınızı da ülkenin geleceğinde Milletvekili, Cumhurbaşkanı adayı olmak için hazırlıyorsunuz.

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?..

Siz samimi olmadığınız sürece Allah sizi hedefe ulaştırmayacaktır.

Belki bu insanları aldatıp kandırabilirsiniz,

Ama bu işin sahibini nasıl kandıracaksınız?

Ali İmran suresi 178. Ayette Yaradan şöyle buyuruyor ;

İnkâr edenler sanmasınlar ki, kendilerine mühlet vermemiz onlar için daha hayırlıdır. Onlara ancak günahlarını arttırmaları için fırsat veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

Herkes bunu böyle bilecek..

Hani diyordunuz ya “Askerlik yan yatma yeri değildir"

Devlet idaresi de yan yatma yeri değildir.

Bu işte mesuliyetinizin olduğunu bileceksiniz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.