.

Duyu; dış dünyayı beş duyu organımızla algılama yetimizdir.

Duygu nedir: Duyularla algıladığımıza gösterdiğimiz ahlaki, estetik bakışımızdır. Duyularla algıladıklarımızın bizdeki psikoloji açıklaması ve yıllar içindeki birikimimizdir. Otomatik ve çoğu öğretilmiştir. Anılar, olgunlaşmanın yiyecekleridir, kana karıştıktan sonra çöpe atılmalı. Duygusal insanlar öğretilmiş acılara bağımlıdırlar. Gen hafızası da davranışlarımızda önemli rol oynar. His kavramını duygunun biraz daha geniş alanına taşıyan sezgilere yakınlaşmasıdır.

Çalışmalarımızda kullandığımız uygulamaların çoğu duygusal kalıpları fark etme amaçlıdır. Her çalışma gününde dalınç hali kullanılır ve bu görüntüler renklerle ifade edilir. Birkaç örnek verelim:

UYGULAMA 1: İki figürlü resim gösterilir. Aralarında geçek konuşma kısa olarak yazdırılır. Yazılan konuşmanın, katılımcıların kendi sorunları ve bakışlarını yansıttığı fark ettirilir. Aynı resme bakarak herkesin ayrı bir senaryo yazması ise insanların ne kadar farklı algılama içinde olduklarını, bizim yargılamamızın ne kadar gereksiz olduğuna güzel bir işarettir. Senaryoda kendileri ile ilgili cümleleri buldururuz. Duygu ve yargı cümlelerini ayır ettiririz.

UYGULAMA 2: Öfkeli bir maske yaptırırız. Bu maske ile konuşma yapmasını deneriz. Bir öfkeli bir sakin duygu durumundaki gidiş gelişler kendilerini kontrol etme durumunu güçlendirir. Kızma hakkımız var ama sinirlenme hakkımız yoktur!

UYGULAMA 3: Huzur, aşk, sevgi, öfke kavramlarının karalaması yapılır ve diğer katılımcılara kavram tahmin ettirilir.

UYGULAMA 4: Bir kağıda isimleri yazdırılır. Sonra o kağıdı sol elle karalamaları istenir. Uygulama sonucunda isim ile barışıklığı, kendine saygı ve özdeşleşmeyi gözlenir.

UYGULAMA 4: Küçük bir ayna ile katılımcılar kendilerinin yüzlerini incelerler. Diğer katılımcılar, onun yüzünü incelerken ne düşündüğünü bulmaya çalışır ve kısaca not ederler.

Sonra da kendilerinin portrelerini çizmeleri istenir. Portrelerde genellikle önem verdikleri, beğendikleri hatları daha uzun ve detay çalışılmış olurlar. Katılımcıların notları çizilen portrelerle ilişkilendirilir. Gözleyen ve gözlenen olma deneylenir.

UYGULAMA 5: Başka gözlerden bize gelen yansımayı karalatırız.

a) Annenizin gözünden size bakarken yansıyan enerji

b) Sevdiğinizin birinin gözünden size gelen enerji,

c) Sizi sevmeyen, gıcık olan birinin gözünden size yolladıkları enerjileri aynı kağıtta, yan yana, aynı renk ile karalatırız.

d) Diğer katılımcılara çizgiden gelen enerjinin sahibini buldururuz.

UYGULAMA 6: Çeşitli tablolarda duygusal resimler incelenir.

Acısını yansıtan ressamın sanatçı sayılması için acının dışından bakabilme becerisini sağlaması gerekir. O zaman izleyene de örnek olur!

GERÇEK SANATÇI BİR ÇOCUĞUN GÖZLERİNE VE BİLGENİN BAKIŞINA SAHİPTİR. - Paplo Casals (İspanyol müzisyen)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.