Prostat yalnızca erkeklerin sahip olduğu 18 - 20 gram ağırlığında (normalde) küçük boy  ceviz büyüklüğünde, sadece erkek üreme ve boşaltım sisteminde yer alan bir dış salgı bezidir. Aynı zamanda cinsel hayatımızı çok yakından ilgilendiren, tamamlayıcı etkileri olan, ikincil derecede seks organımızdır.

İdrar kesesinin altında, rektumun üst kısmında yer alır ve idrar borusunu çepeçevre sarar. En önemli görevi spermleri koruyan, yaşamlarını sağlayan  ve hareketlerini kolaylaştıran sıvının (meninin) %95'ini salgılamak ve depolamaktır. Tarifinden de anlaşılacağı gibi prostat bir hastalık değil küçük ama önemli bir organımızdır. Ancak çeşitli nedenlerle büyümesi sonucu ortaya çıkan bir çok problem nedeniyle, erkeklerimiz prostatı bir hastalık olarak tanır.

Prostatla ilgili mevcut, pek çok makale ve kitaplarda “prostat bezinin” diğer sebeplerin yanında, yaşa bağlı olarak kendiliğinden büyüdüğü varsayılır. Yani erkeklerin belli bir yüzdesi, iyi huylu prostat büyümesine mahkûmmuş gibi anlatılır.

Bu fikre katılmadığımı açıkça söylemek istiyorum. Eğer prostat kendiliğinden büyüyor olsaydı, belli bir yüzde de değil, erkeklerin tamamında büyüme  olması gerekirdi. Ayrıca hormon bezinin kendiliğinden bozulması, yahut işlevini yitirmesi mümkün değildir. Çünkü tüm vücudumuz hücre bazında kendisini sürekli yenilemekte ve canlılığını bu şekilde sürdürmektedir. Özellikle hormon bezlerinin görevini tam yapamamalarının (diğer hastalıklarda olduğu gibi) dört ana sebebi vardır.

1-Her hangi bir nedenle Bağışıklık sisteminin zayıflaması yada bozulması,

2-Çeşitli sebep yada şekillerde biriken toksinler (zehirler),

3-Bakteriler, virüsler, çeşitli mikroplar yada başka nedenlerle oluşan  enfeksiyonlar,

4-Hormon ya da salgı üretimine engel olacak derecede, mikro gıda yetersizliği..

Prostat bezi büyümesinin de sadece bu dört sebepten olduğu kanaatindeyim. Çünkü her insan vücudunda, hayatının bir çok döneminde, çeşitli sebeplerle, çeşitli toksinler ve enfeksiyonlar oluşur. Vücudun bir çok organından farklı olarak, enfeksiyon gelişen prostat şişer ve büyür. İdrar  yoluna baskı yaparak, işemeyi zorlaştırır. Sık sık idrara çıkma, gece idrara kalkma, kesik kesik, damla damla idrar yapma, İdrar kesesini tam boşaltamama hissi, idrar kaçırma, idrar debisinde azalma, idrar yapmaya başlarken zorlanma, ağrılı erken boşalma, zayıf ereksiyon (sertleşme problemi) ve kısırlık gibi şikayetlerin tamamı, öncelikle toksin yada enfeksiyon nedeniyle, prostat büyümesini akla getirmelidir.

Zührevi  hastalıklar, rastgele korunmasız yapılan cinsel ilişki ve ayakların üşütülmesi başta olmak üzere, bir çok nedenle idrar yolları ve prostatta enfeksiyon gelişebilir. Bu nedenle prostat şikayetleri başladığında, ilk akla gelen sebep, kesinlikle  kanser olmamalıdır. Ancak bağışıklığın  aşırı zayıflaması,  gelişen enfeksiyonun  kronikleşerek, hücre bozulmasına neden olması, yada prostat da biriken kanserojen maddelerin (toksinlerin) çoğalmasının, prostat kanseri gelişimine zemin hazırlayabileceği de unutulmamalıdır.

PROSTAT BÜYÜMESİ NEDENİNİN TEŞHİSİ:

Prostat büyüme nedenini  teşhis etmenin en zor tarafı, yukarıda saydığımız belirtilerin (semptomların) hepsinin de, kaynağı ne olursa olsun, hemen hemen aynı olmasıdır. Doktorlar prostat sağlığını değerlendirirken, elle rektal muayene ve (prostat sağlığını ölçmenin temel yolu olan) kan testi ile Prostat Spesifik Antijen (PSA) miktarını kontrol ederler.

Her iki kontrolde de, özellikle test sonucunun yüksek çıkması halinde, hemen hastalık psikolojisine girmeden, bir başka laboratuvarda yeni bir test yaptırmakta fayda vardır. Çünkü zaman  zaman farklı laboratuvarlarda yapılan testlerde, farklı sonuçlar çıkabilmektedir.

Ayrıca testten en az 24 saat öncesinde cinsel ilişkide bulunulmamalıdır. Çünkü cinsel ilişki sırasında, PSA yükselir ve 24 saat sonrasında eski değerlere döner. Test sonucunda PSA nın yüksek çıkması halinde, hiç telaşlanmadan problemin çözümü ve şikayetlerin ortadan kaldırılması için, öncelikle doğal yollarla çözüm aranmalıdır.

Hasta olmamanın, hasta olup iyileşmekten çok daha kolay ve ucuz olduğu da unutulmadan; prostat olmamak için de koruyucu önlemler mutlaka alınmalıdır..

Bir daha ki yazımızda "Prostat Büyümesinin Zararları"ndan bahsetmek üzere..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Bilal Karakoç 6 yıl önce

Saygı değer abim bu sıkıntıya benden yakalandim doktorların vermiş olduğu ilaçlardan hiçbir fayda görmedim tabiri caizse kocakari ilacı denedim ve kökünden söktü attı ve bir yakinima tavsiye ettim doktorlar acil ameliyat demişler o bahsettiğim kocakari ilacını yakınım bir Ay kullandıktan sonra doktoru neredesin ameliyat yap caz seni demiş yakınım ı tekrar mr film tahliller yaptıktan sonra sasirmislar ikinci tahlil vesaire yaptiktan sonra sormuşlar ne yaptın sonuçların temiz yakınım kocakari ilacı kullandım demiş doktorları şaşırmış ve bu ilaçtan kimseye bahsetme demişler ve bende tüm bu rahatsızlığa yakalanan lara tavsiye ediyorum sertlik sorunu agri sancı siperm sayisinda çoğalma ve dinamik yapıyor insanı bir nevi doğal doping.

Misafir Avatar
ümit yurtkuran 6 yıl önce @Bilal Karakoç

bilal bey ilginiz için teşekkürler. daha sonraki bölümlerde muhtemel sizin "kocakarı ilacından da" bahsederiz sanıyorum. iyi günler

Beğenmedim! (1)
Avatar
Ahmet Karagöz 6 yıl önce

Teşekkürler, çok faydalı bilgiler.

Misafir Avatar
ümit yurtkuran 6 yıl önce @Ahmet Karagöz

Ahmet bey devamı gelecek inşAllah..

Beğenmedim! (1)
Avatar
Murat CIZLAK 3 yıl önce

BEN DOKTOR OLMAYAN BÖYLE KİŞİLERİN BU GİBİ KONULARDA İNSANLARI YANLIŞ YÖNLENDİRMELERİNİ DOĞRU BULMUYORUM NE YANİ DOKTORLAR BOŞUNAMI OKUYORLAR. İYİ O ZAMAN TIP FAKÜLTELERİNİ KAPATALIM....