DENİZ BAYKAL

DENİZ BAYKAL

20 Temmuz 1938 tarihinde Antalya'da doğdu. Babası Hüseyin Hilmi Bey, annesi ise Feride Hanım'dır. 1952 yılında Antalya Atatürk Ortaokulundan, 1955 yılında Antalya Lisesi'nden mezun oldu. 1959 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne 1960 yılında asistan olarak girdi. 1963'te doktora çalışmalarını tamamladıktan sonra iki yıl Rockefeller Foundation bursu ile ABD'de kaldı ve Columbia Üniversitesi ile Berkeley Üniversitesi'nde çalışmalarını sürdürdü. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Siyaset Bilimi doçenti olarak çalıştı. Siyaset Bilimi ile ilgili birçok kitap ve makale yazdı.

Siyaset hayatı

Siyasetle 1960'lı yıllara doğru Demokrat Parti iktidarına karşı gelişen öğrenci hareketlerine katılmakla tanışan Baykal, CHP'nin 1965 genel seçimlerindeki yenilgisini analiz ettiği ve daha sonra doçentlik tezine dayanak olacak olan raporla CHP yönetiminin dikkatini çekti. Doçent olduğu yıl olan 1968'de CHP'ye girerek siyasal yaşama atıldı. 14 Ekim 1973'te yapılan genel seçimlerde 185 milletvekili kazanarak birinci olan Cumhuriyet Halk Partisi'nden Antalya milletvekili seçildi.

Seçimlerden sonra 1974'te Bülent Ecevit başbakanlığında kurulan ve kurulması için kendisinin de çok uğraştığı CHP-MSP koalisyon hükûmetinden Maliye Bakanı oldu. Kıbrıs Harekatı'nın seçim zaferine dönüşmesi için Ecevit'i zorlayanlardan biri oldu ve hükûmetin istifasından sonra erken seçime gidilememesi nedeniyle parti içinde zor durumda kaldı.[8]Orhan Eyüboğlu'nun yeniden genel sekreterliğe seçildiği 22. Olağan kurultayda (14 Aralık 1974) Mustafa Üstündağ ile birlikte genel sekreter yardımcısı oldu. Baykal, yönetim anlayışı ve çalışma yöntemleri konusundaki görüş ayrılıkları nedeniyle 8 Mart 1976'da bu görevinden istifa etti. Merkez Yönetim Kurulu'nun 4 üyesi de Baykal ile hareket etti. CHP tarihinde bu olay 5'ler Hareketi olarak yer aldı. 1976 yılındaki parti kurultayında Ecevit'e açıkça karşı çıktı, ancak listesi seçimi kaybetti.

5 Haziran 1977'de yeniden Antalya milletvekili seçilerek TBMM'ye girdi. 1978'de kurulan 3. Ecevit hükûmetinde ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptı. Bakanlığı sırasında ATAŞ Rafinerisi'nin kamulaştırılması için Başbakandan habersiz bir manevraya girişti. Deniz Baykal bu dönemde CHP parti meclisi ve merkez yürütme kurulu, genel sekreter yardımcılığı görevlerinde bulundu. 1979 Ekim ara seçimlerinden sonra toplanan olağanüstü CHP kurultayında parti yönetimini ağır bir şekilde eleştirdi ve Ecevit'e rakip olarak genel başkan adaylığını açıklayan Erol Çevikçe'yi destekledi; fakat Ecevit seçimi büyük bir oy farkıyla kazanınca Baykal'ın parti içindeki itibarı azaldı.1980 yılında MHP ile koalisyon arayışına girecek kadar Ecevit'ten uzaklaştı. 12 Eylül 1980 askeri darbesi’nden sonra bir süre Ankara'da Ordu Dil Okulu'nda gözetim altında tutuldu.

1982 Anayasası'nın 5 yıl süreyle siyasi yasağı getirdiği politikacılar arasında yer aldı. 1983 yılında siyasal partilerin kurulmasına izin verilmesinden sonra "yasaklı olmalarına rağmen faaliyetlerini sürdürdüğü" gerekçesiyle bir grup önde gelen CHP'li ve AP'li politikacıyla birlikte Çanakkale Zincirbozan Askeri Tesisleri'nde ikinci kez gözetim altına alındı.

Siyasi yasaklı olmasına karşın 1984 yılında Sosyal Demokrasi Partisi'ne (SODEP) girdi; bu partinin Sosyaldemokrat Halkçı Parti'yle (SHP) birleşmesiyle SHP'li oldu. Eylül 1987'deki referandumla siyasi yasakların kaldırılmasından sonra Kasım 1987'deki genel seçimlerde SHP'den Antalya milletvekili seçildi. SHP'de önce grup başkanvekilliği ardında da genel sekreterlik görevlerinde bulunan Baykal, Haziran 1988'de göreve başladığı genel sekreterlik görevi sırasında demokratikleşme çabalarına ilişkin bir rapor hazırlattı (Temmuz 1990). Görüş ayrılıkları yüzünden 10 Eylül 1990'da genel sekreterlik görevinden istifa ettikten sonra SHP parti içi muhalefetinin önderi oldu. SHP'de bu dönemden başlayarak olağan ve olağanüstü kurultaylarda Genel Başkan Erdal İnönü'nün üç defa (Eylül 1990, Temmuz 1991 ve Ocak 1992) karşısına çıktı ancak hepsinde yenildi.

Deniz Baykal, Antalya milletvekili olarak Türkiye Avrupa Birliği Karma Parlamentolararası Komitesi eşbaşkanlığını yürüttü. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeliğine seçildi. TBMM Dışişleri Komisyon üyeliğinde bulundu. Temmuz 1992'de kapatılan siyasi partilerin açılmasına izin veren yasanın sağladığı imkânla CHP'ye geçti ve 9 Eylül 1992 tarihinde toplanan CHP Kurultayında Genel Başkanlığa seçildi. Genel başkan olduğunda 54 yaşındaydı.

Sosyal demokrat partiler 1994 yerel seçimlerine üç parça halinde (SHP, DSP, CHP) katıldı. Üç partinin de seçimlerde düşük oy alması parti tabanlarında birleşme baskısını artırdı. DSP baştan olumsuz yanıt verirken, SHP bu talebe olumlu yaklaştı. Sürdürülen görüşmeler sonucu iki partinin genel başkanları Murat Karayalçın ve Baykal arasında Birleşme Protokolü imzalandı; bütünleşme kurultayının 28 Ocak 1995'te yapılması kararlaştırıldı. Ancak, Baykal ile Karayalçın'ın genel başkanlık ve birleşmenin hangi partinin tüzel kişiliği altında olacağı konusunda anlaşmazlık yaşaması üzerine kurultay gerçekleşmedi. Daha sonraki süreçte Karayalçın ile Baykal, Hikmet Çetin'in genel başkanlığı üzerinde uzlaşmaya vardı.

18 Şubat 1995'te iki partinin kurultayı yapıldı ve SHP kendisini feshederek CHP'ye katıldı. Hikmet Çetin oybirliğiyle CHP Genel Başkanı seçildi. Birleşmeden sonra, 9-10 Eylül 1995 tarihlerinde Ankara'da yapılan 27. CHP Olağan Kurultayı'nda Murat Karayalçın'ı yenerek genel başkanlığa seçildi; Parti Meclisi de Baykal'ın listesinden oluştu.

Kurultay'dan sonra DYP-SHP koalisyonunun yeni başbakan yardımcısı olan Baykal, ortağı Tansu Çiller’den İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir’in istifasını istedi; ancak Çiller bunu kabul etmedi. Bozulan ortaklık nedeniyle Çiller, hükûmetin istifasını Cumhurbaşkanı Demirel’e sundu. Çiller, azınlık hükûmeti kurdu; ancak güvenoyu alamadı. Bunun üzerine Çiller ve Baykal yine bir araya geldi. Baykal, genel seçim şartıyla koalisyon kurabileceğini söyledi ve 24 Aralık tarihinde seçim yapılması kararı çıktı. 30 Ekim 1995 tarihinde kurulan DYP-CHP koalisyon hükûmetinde Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı görevlerini üslendi.

24 Aralık 1995 milletvekili genel seçimlerinde yeniden Antalya milletvekili oldu. Seçimleri takiben 53. Hükümetin (Anayol Hükûmeti) kurulmasıyla Dışişleri Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerinden ayrıldı.

1997'de kurulan Anasol-D Hükümetini dışarıdan destekledi. 23 Mayıs 1998 tarihinde yapılan Cumhuriyet Halk Partisi 27. Olağan Kurultayında genel başkanlığa 3. kez seçildi. Baykal ile başbakan Mesut Yılmaz arasında 3 Haziran 1998'de erken seçim konusunda bir protokol imzalandı; seçimlerin 18 Nisan 1999 tarihinde yapılması kararlaştırıldı. Ancak 1998'in yaz aylarında patlak veren Türkbank Skandalı'ndan sonra hükümetten desteğini çekti. Anasol-D Hükümeti, yolsuzluk ve Türkbank ihalesi konusunda verilen gensorunun TBMM'de kabul edilmesi üzerine 25 Kasım 1998 tarihinde düştü.

18 Nisan 1999 seçimlerinde, yüzde 8,71 oy alan Deniz Baykal liderliğindeki Cumhuriyet Halk Partisi tarihindeki en kötü seçim sonucunu alarak yüzde 10'luk seçim barajını aşamadı ve ilk kez TBMM dışında kaldı. Seçim yenilgisinin ardından istifa etmeyeceğini açıklayarak kendisine yöneltilen tepkileri artıran Baykal, sonunda tepkilere karşı duramayarak 22 Nisan 1999 tarihinde genel başkanlıktan istifa etti. 30 Eylül 2000 tarihinde Ankara'da toplanan Cumhuriyet Halk Partisi 11. Olağanüstü Kurultayında yeniden seçilerek dördüncü kez CHP Genel Başkanı oldu.

3 Kasım 2002 Türkiye genel seçimleri’nde CHP yüzde 19,4 oyla 177 milletvekili kazanarak TBMM'ye giren tek muhalefet partisi oldu. Deniz Baykal da Antalya milletvekili seçildi. Baykal, 22. Dönem TBMM'de Ana muhalefet partisi Genel başkanı olarak görev yaptı.

2002 yılında Anayasa Mahkemesi, Recep Tayyip Erdoğan’ın TCK’nın 312. maddesinden mahkum olduğu gerekçesiyle “milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmadığını” belirterek parti kurucusu olamayacağını hükme bağlamıştı. Yüksek Seçim Kurulu da (YSK) Anayasa’nın milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen 76. maddesinde yer alan “ideolojik ve anarşik eylemlere katılma” hükmünü gerekçe göstererek Erdoğan’ın 2002 genel seçimlerindeki adaylığını kabul etmedi.[11] Seçimden sonra, 5 Kasım 2002’de Erdoğan’ı ziyaret eden Baykal, “Kanaatim, bir insanın siyasi suç niteliğinde mahkum olmasının ömür boyu siyasetten mahrum edilmesine gerekçe olmamalıdır” dedi. Baykal'ın ziyaretiyle CHP'nin anayasa değişikliğine destek vermesi ve YSK’nın Ak Parti’nin başvurusu üzerine 4 Aralık’ta, Siirt'in Doğanköy köyünde seçimde usulsüzlük olduğuna karar verilerek Siirt seçimlerinin tekrarlanmasına karar vermesi, Erdoğan’ı TBMM'ye ve başbakanlığa taşıyan süreci başlattı.

2003 ekim ayında 30. Kurultayda tekrar genel başkanlığa seçildi. 29-30 Ocak 2005'te yapılan 13. CHP Olağanüstü Kurultayı'nda, rakibi Mustafa Sarıgül'ü yenerek genel başkanlık görevine devam etti. 19-20 Kasım 2005'te toplanan 31. Olağan Kurultayda 1158 oyun tamamını alarak tekrar genel başkanlığa seçildi. 2007 genel seçimlerinde CHP'nin de içinde bulunduğu sol ittifak yüzde 20,9 oy aldı. Deniz Baykal 26 Nisan 2008'de yapılan 32. CHP Olağan Kurultayı'nda 1231 delegeden 1021'inin oyunu alarak tekrar genel başkan seçildi.

10 Mayıs 2010 tarihinde, internet yoluyla gündeme gelen, kendisi ve Nesrin Baytok içinde bulunduğu iddia edilen gizli kamera görüntülerine meydan okumak için genel başkanlık görevinden istifa ettiğini açıkladı.

Ölümü ve cenaze töreni

Baykal, 11 Şubat 2023'te Ankara'daki evinde 84 yaşında hayatını kaybetti.[22] Kızı Aslı Baykal babasının kalp krizi nedeni ile öldüğünü açıkladı.[23] 14 Şubat 2023'te ilk olarak Çankaya'daki Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezinde tören düzenlendi ve ardından naaşı Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne götürülerek burada resmi bir anma töreni düzenlendi. Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nde kılınan cenaze namazı sonrası Devlet Mezarlığı'na defnedildi.

Yararlnılan Kaynak: Wikipedia

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.