Bir ülkenin geleceğini o ülkede uygulanan yönetim sistemleri belirler.

Halka, partilerin yönetim sistemleri ve dayandığı temel siyasi ideolojilerini anlatmazlar.

Geçmişin ana akım basın ve medya gruplarının köşe yazarları ve tv. programcılarından, okuyanı ve dinleyeni "eğitmek" amacıyla yazı yazan veya  program yapanları gördünüz mü hiç? Eskiden az satan ve doğru kişilerin yönettiği ve yazdığı CUMHURİYET ve AYDINLIK dışında halkı aydınlatmak bilgi sahibi yapmak amaçlı köşe yazarı neredeyse olmadı ve halen de yok Ana Akım Basın ve Medya denilen yayın organlarında.

Mevcutlar, okumayan- araştırmayan- sorgulamayan insanlarımızı çok kolay yönlendirmeyi becerdiler ve halen de devam ediyorlar.

Vatandaşa ideolojileri- Cumhuriyetin kuruluş ve ilk kalkınma sürecini- Mustafa Kemal Atatürk’ü gerçek anlamda anlatmış olsalardı, bugünleri kesinlikle yaşamazdık. Bugün kötü günler yaşanmasının başlıca nedeni, 22 senedir iktidar olan partiye karşı, ülkenin geleceği adına siyaset üretemeyen, aksine ucube ittifaklar yaparak meclise giren partilerin tamamı, yani iktidarı güçlendiren muhalefet partileridir. Rakibinin yaptığı hatalara laf eden ama o hatalarla ilgili hiç bir öneri üretmeyen muhalefet.. Onlar sadece konuşuyorlar..

Seçim meydanlarındaki söylemleri "biz iktidar olursak" diye başlayıp devam eden vaat söylemleriydi, o kadar.. Hiç birisi  "Deniz bitti asıl güç sizlerin birliğinde" demediler halka..

İktidar partisi, ekonomik trendi en kötü dönemlerde bile bu muhalifler sayesinde seçimleri sürekli kazandı.

Aslında ülkeyi yönetme program ve planları hepsinde de aynı.

Çünkü İktidar partisi başta olmak üzere meclisteki muhalefetin de tamamı "serbest piyasacı ve özelleştirmeci.."

İktidarı almış olsalardı, bugün iktidarın yaptığı zamları ve uygulamaları onlar da aynen yaparlardı. Çünkü hiç birisi "kamucu ve devletçi" değil bu partilerin. Hatta iktidar olsalardı, onların da Maliye Bakanı büyük olasılıkla Mehmet Şimşek olacaktı. Çünkü Mehmet Şimşek, Ali Babacan'ın arkadaşı ve zamanında Ak Parti'ye öneren de Babacan.

Ülkemize 12 Eylül darbesinin en kötü armağanı "24 Ocak kararları ve Neo-Liberal Ekonomi ve yönetim sistemi" olmuştur.

12 Eylül darbesine karşı olanların nedense, darbenin en önemli eseri "NEO-LİBERAL SİSTEM"i ortadan kaldırma gibi düşünceleri olmadı ve olmayacak da.

"Ekonomi kötü, eziliyoruz" şikâyetleri yapan insanlarımıza diyeceğim şudur. Ne iktidar ne de muhalefet partilerine inanmayınız. 1980 senesinden beri aynı zihniyet ülkede yönetimde ve bugün aşırı borcu olan bir ülke durumundayız.

Dikkat ederseniz ekonomiden sorumlu bakan, para bulmak için sürekli yurt dışında dolaşıyor. 12 Eylül darbesiyle birlikte uygulanan ekonomik sistemde hep "para arayan" ülke olduk. 43 senedir "artısı olan" bir ülke hiç olamadık. Bu sistem devam ettiği sürece borçlar daha fazla arttığı gibi yaşam koşularımız daha da kötü olacaktır.

Bulunan krediler geçmişte olduğu gibi elde kalan değerlerin satılması şartı ile verilir.

BOTAŞ, THY ve Savunma Sanayiindeki önemli şirketlerimizin satışına kadar gidecek şartlar ile kredi verir küresel tefeciler. 2001'de Kemal Derviş, İMF'in istediği kanunları bir gecede çıkarttırdı. Özellikle geleneksel ihracat ürünlerimize en büyük darbeyi vurdular bu kararlarla. Sonra ne oldu? TÜTÜN- PAMUK- ŞEKERPANCARI üreticilerinin büyük kısmı yok edildi. Sonra neler oldu? TARİŞ- ÇUKO BİRLİK- ANT BİRLİK yok edildiler. SİGARA FABRİKALARIMIZ- ŞEKER FABRİKALARIMIZ yok pahasına satıldılar. AKP 22 senedir en değerli kamu şirketlerini yok pahasına sattı ve elde edilen paralar önemli ihtiyacımız olmayan uçak bile inmeyen hava alanlarına, köprülere veya sair inşaatlarda yok edildi. USD 62 MİLYAR özelleştirme yapan iktidar, bu paraları üretim için kullansa idi, borçlarımız bu şekilde artmazdı. Maalesef şimdi de üretim ekonomisi yerine, tamamen duran bir ekonomi ile karşı karşıyayız.

Çalışan zamları içinde en yüksek oran Memur maaşlarına yapıldı. "Emeklilere de % 25 zam yapıldı" dediler. "Haziran enflasyon oranı: %19.77" dediler.. "%25.00 - %19.77=  %5.23 fazla verdik emeklilere" dediler.

Emeklilerin büyük kısmı % 13.33 zam aldı. % 25 Zam alanların sayısı çok az. Bazı emeklilere de hiç zam yapılmadı.  "Geçen zam döneminde sizlere zaten iyi maaş verdik" dediler.

Emekli maaşları mecliste görüşülürken "muhalefetim" diyen vekillerin büyük kısmı mecliste değildi. Gerekçeleri her zamanki gibi; "İktidar güçlü bizim sayımız az, elimizden gelen bir şey yok" dediler. Sizlerden bu millete vekil olmaz beyler, başka şey olur sizin gibilerden..

Herkes "Ekonomi" ile ilgili şunları çok iyi bilmeli artık;

1- Dini inancımızı kullanarak sözlerine başlayanlara, yani Allah sözü ve Besmele ile başlayanlara inanmayınız.

2- "Laiklik" diyerek bölücü partiler ile halkın değerlerini siyasete alet eden, yine cemaat soslu Neo-Liberal partiler ve sahte solcu liberal partiler ile kol kola olanlara da inanmayınız.

İktidarıyla, muhalefetiyle, bunların programları tamamen aynı. Hiç birisinde "ÜRETİM" den bahsedeni göremezsiniz.

İnanmaya ve destek vermeye devam ederseniz hiçbir zaman aydınlık günler olmayacak. Olması için bir neden yok ki. Bu arada, ülke olarak sürekli borçlanırsanız, mutlakadır ki bağımsızlığınızı da kaybedersiniz.

Yarın devam edecek: "Ana Muhalefet Ne Yapıyor"

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.