16 yaşlarındaki genç kız, çayını yere düşürmüştü. Şükürler olsun ki sıcak çay, üzerine dökülmemişti. Bu olayı, adeta düşman hedeflerine kilitlenen bir periskop gibi hemen fark eden yan masadaki orta yaşlı kadın,yanındaki; yine kendi yaşlarında olan hanımefendiyi dürterek, kızın sakarlığıyla (!) alay etmeye başlamıştı. Diğer kadın da genç kızın bu anlatılmaz sakarlığına (!) kayıtsız kalamamıştı(!).. Birlikte, kızın ve arkadaşlarının bulundukları masaya kaçamak bakışlarla bakıyor ve herkesin başına gelebilecek sıradan bir olayı bile büyüterek, genç kızla alay ediyorlardı. Ben ve kızım ise bu kendini bilmezleri çoktan fark etmiştik. Haddini bilmeyenlere haddini bildirmekte benden çok daha mahir olan güzeller güzeli kızım Gülce’m, tam kadınlara gerekeni söyleyecekken; çayı yere döken kız da olayı fark etmişt. Ve kibarca hanımefendilerin (!) masasına dönerek, Onların kolay kolay unutamayacakları şu sözleri söylemişti

- Hanımefendiler, ben az önce bir bardak çayı yere düşürdüm ve belki de sakarlığımı göstermiş oldum. Siz ise bu olayı bir mesele haline getirerek ve bir insanla alay ederek, O’nun onurunu yerlere düşürmeye çalıştınız. Ve de boş insanlar olduğunuzu gösterdiniz…

Genç kız daha sonra cafe’de bulunan tüm müşterilerin hayranlık dolu bakışları arasında; sanki hiçbir şey olmamış gibi arkadaşlarına dönerek; Onlarla olan sohbetine devam etmeye başlamıştı. O arada, ilgi odağı haline gelen sevgi pıtırcıkları hanımefendilerin (!) yüzleri yavaş yavaş allı güllü renklerle bezenmişti. Olayı fark eden insanların alaylı bakışları, bu kendilerini çok akıllı sanan zat-ı şahanelerin (!) yüzlerinin kısa bir süre içinde neşeli bir kırmızıyla (!) renklenmesine (!) yol açacaktı…

Hepimiz, genç kıza ve O’nu yetiştiren anne ve babasına hemen oracıkta şapka çıkartmıştık…

Sevgili Okurlar, muhakkak sizler de toplumda böyle kendini bilmez, küçücük beyinleriyle insanların hatalarıyla alay etmeye çalışan ve ‘’Cin olmadan adam çarpma’’ çabasındaki zat-ı muhteremlerle (!) karşılaşmızsınızdır. İnanın, 24 yıllık meslek hayatımda bana en çok mutluluk veren şeylerden biri de, bu zottiriklere hadlerini bildirmek olmuştur. Dikkat ettiyseniz, bunlar aslında güçlü karakterli insanlar değillerdir. Siz, Onlara gereken yanıtları verirseniz, torpil yemiş gemiler gibi hemen oracıkta kuyruğu titretirler. Bu durum da hiç kuşku yok ki Onların kaderleridir. Bu tipleri incelediğinizde, ilk önce fark edeceğiniz şey; Onların kesinlikle bir aile terbiyesi almamış olmalarıdır. Ailelerinden, insanların hatalarını, kusurlarını anlayışla karşılamayı öğrenmemiş olan bu kişiler, yarasalar gibi avlarının (!) başlarına üşüşürler. İkinci bir durum da bu tipler, evlere şenlik karakterleri (!) çok iyi bilindikleri için, toplumda değer verilmeyen ve hatta çoğunlukla da adam yerine konulmayan kişilerdir. Bu da son derece normaldir. Zira küçücük bir olayı bile olay haline getirme gayretindeki insanların sevilmelerini düşünmek olası değildir. Bu insanlar, aşağılık kompleksine ve ciddi psikolojik sorunlara da haiz kişilerdir. Ve siz, dikkatli bir bakışla bu durumu hemen anlarsınız…

Bizler,Türk Milleti olarak, kendimizden büyüklere karşı her zaman saygılı olmak doğrultusunda eğitim ve terbiye alan güzel bir milletiz. Bizlere, büyüklerimiz bizi kırsa da, Onlara karşılık vermemek öğretilmiştir. Ve bizler de dünya tatlısı çocuklarımıza aynı terbiyeyi vermekteyiz .Ancak, bir insanı küçük düşürmeye, O’nu arkadaşlarının yanında zor durumda bırakmaya yeltenen; O’nun onurunu ayaklar altına alma uğraşındaki kendini bilmezlere de, nokta atışı sözlerle hadlerini bildirmek gerekmektedir. Yaşadığım bu olaydaki alnından öpülmesi gereken genç kız da işte tam olarak bunu yapmıştır; sesini dahi yükseltmeden söylediği birkaç cümleyle ‘’öksüze kaftan giydirmiştir’’…

Sevgili Okurlar,

Lütfen, çocuklarımıza gururlarını kırmaya çalışan insanlara, yaşça kendilerinden büyük de olsalar, uygun bir şekilde karşılık vermeleri doğrultusunda bir eğitim verelim. Onları yüreklendirelim. Böylece bu terbiyesiz insanlar, boylarının ölçülerini almış olacaklar ve benzer davranışları göstermeye bir daha da cesaret edemeyeceklerdir…

Unutmayın dostlarım: ’’Haddini bilmeyene haddini bildirmek, Öksüze kaftan giydirmekten çok daha iyiydir’’…
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.