Asli Görevlerini Vaat Diye Sunan Adaylar

Belediye başkanlık seçimleri yaklaşırken vaatler dilin kemiği yok dercesine havada uçuyor. Bu nedenle önce belediyelerin vaatler olmaksızın yapmaları gereken görevleri 5393 Sayılı Belediyeler Kanunu'ndan alarak aşağıdaki şekilde özetledim.

*Alt yapı düzenlemeleri yapmak,
*Çöp toplama ve çevre temizliği gibi konularda yetkili olmak,
*İmar belgelerinin izin ve tedarik görevini yapmak,
*Şehrin ihtiyaçlarını belirleyerek pazar yeri açma, sanayi bölgesi yapma gibi görevleri yapmak,
*Kentsel alt yapı, coğrafî ve kent bilgi sistemleri, çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık, zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans, şehir içi trafik, defin ve mezarlıklar, ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar, konut, kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor, sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma, ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapmak veya yaptırmak.

Belediye başkanlarının seçildikleri kentler için yapacakları belediye bütçeleri ile sınırlıdır. Bütçe incelemesi yapılmadan yerine getiremeyecekleri sözleri millete söylemekten hiç çekinmeyen adaylar ile dolu ülkemiz. 

Profillerine bakarsanız belediye başkan adaylarının büyük kısmı MÜTEAHHİTLİK şirketi sahipleri. Yaptıkları müteahhitlik hizmetleri de yap-sat müteahhitliği.. Yani KONUT-TİCARİ BİNALAR yapmak, satmak ve kiraya vermek yaptıkları işler.

Herhangi bir önemli şirkette veya devlet kademelerinde yöneticilik yapmış adayı neredeyse pek göremezsiniz. Sadece kendi şirketlerini yönetmiş patronları görürsünüz. Yaşamları boyunca belediyelerden aldıkları ruhsatlarla inşaat yapmış kişilerdir.  Ülkemizde yap-sat yaparak elde edilen gelirler hiçbir sektörde yok. Çok kazanmaya alışmış kişilere en uygun iş nedir. Tabii ki başkan olacakları büyük şehirler gerekir. 

Bizlerde billboardlarda, meydanlarda bol bol vaatler görür ve dinleriz. Nasıl olsa dilin kemiği yok ki. Atıp dururlar. Vatandaşa "şu kadar sosyal yardım vereceğiz" derken sanki kendi ceplerindeki paraları vereceklermiş havasındalar.

En önemli görevlerinden ulaşım projelerini   (metro- metrobüs- kara yolları yapmaları)  hangi yöntemlerle yapacaklarını anlatan bir tane aday duydunuz mu?  Duyamazsınız çünkü bildikleri şudur. Örneğin 30 Km. Metro yapacaklar diyelim. Gereken çalışmalar hazırlanır, Fizibilite raporları yapılır ve sonra ihaleye çıkarlar. Hayatında Metro yapmamış şirketleri bile dahil ederler bu işlere. İhaleyi de onlara verirler. İhaleyi alan şirket de bu işi bilen müteahhitlerden birisine taşeron olarak işi verir. Taşeronun yaptığı ücret ile ihale bedeli farkı "aktarılan" en önemli ranttır. 

Halkın vergileri 44 senedir serbest düzende belediyelerden veya devletten birilerine aktarılıyor. Tabii ki borçtan kurtulamayan, enflasyonu yüksek ülke olmaktan kurtulamayız böylesine BELEDİYE BAŞKANI ve YATIRIM İHALELERİNİ aynı şekilde dağıtan BAKANLAR olduğu sürece..

Doğru olan şudur;
Metro konusu için sadece örnek vereceğim. Bu örnek diğer işler içinde geçerlidir. Bu işlerde TÜRK LİRASI geçmez. USD veya EURO geçerlidir. Çünkü Metrolar hep Avrupa’dan alınmaktadır. METRO işini yapmak üzere Belediyeler şirket kursalar müteahhitlere verilen paranın en kötü yarısına işleri bitirirler. Taşerona dahi gerek olmaksızın "biz kendi şirketimiz ile yolları, metroları yapacağız" diyen bir tane belediye başkanı hiçbir şehirde yok. Çünkü o zaman RANT olmaz. 

“Vatanseverim” diyen bir Belediye Başkanı, halkına müteahhitler ve diğer iş konularında aracılar ile hizmet götürmez. Doğrudan kendisi halka hizmet götüren başkana ancak “başkan” denilir. Mevcut başkanlar hizmet vaatlerini yerine getirmek için rant aktaran başkanlar olup; bu yöntem ile kamuya ve halka hizmet edilecek şeklinde yasa çıkarılmış olsa, şimdiki özde patron olan adayların çoğu aday bile olmazlar. Çünkü RANT olmaz o zaman.

Herkese tavsiyem, adaylara şunu da sorun; Şu anki Belediye bütçesi nedir? Siz bu vaatlerinizi toplam kaç TÜRK LİRASI BÜTÇE ile yapacaksınız. Yapacağınız bütçe ile ilgili fizibilite çalışması yaptınız mı? 

Lütfen sorgulayın adayları..