14 yaşındaki İdil ve 8 yaşındaki Yağız'ın babası Yunus Emre Göçer, 30 Kasım 2023 günü öğle saatlerinde Kadıköy'den Eminönü'ne kargo taşıyordu.

Sağ şeritteydi, yol kenarında durmak için hızını düşürdü.

Kendisini takip eden lüks araç, Göçer'in motoruna çarptı. Göçer, metrelerce savruldu. Ağır yaralıydı.

20 yıldır motokuryelik yapıyordu Yunus Emre Göçer. 36 yaşındaydı. Samatya Devlet Hastanesi'nde yoğun bakıma alındı. Hekimler, hayati tehlikesinin yüksek olduğunu söyledi.

Yunus Emre Göçer, yaşam mücadelesi verirken, ona çarpan sürücü olay yerinden ayrıldı. Olay yerine gelen polisler, kameraları bile incelemeden Göçer'i suçlayan bir tutanak düzenledi.

"Bir anda yolun ortasında yavaşlayıp kaldırıma çıkmaya çalıştı. Kaldırıma çarpınca otomobilin de olduğu kaza meydana geldi.”

Acele ve telaşla tutulan tutanakta bunlar yazsa da “asıl gündem” başkaydı. Araç Somali Büyükelçiliği'ne aitti ve sürücüsü Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Muhammet Hasan Şeyh Mahmut idi.

Olay savcılığa bildirildi. Savcılık, taksirle yaralama suçlamasıyla soruşturma başlattı. Hem Göçer’in hem sürücünün ifadesinin alınmasını istedi.

Göçer’in durumu iyi değildi, canı ile uğraşıyordu; "bilinci kapalı olduğundan İfade veremez" diye bir tutanak daha tutuldu. Burnu bile kanamayan Mahmut'un ifadesi ise kazadan ancak beş saat sonra alınabildi. Mahmut, konsolosluk görevlileriyle karakola gidip şu ifadeyi verdi:

"Bir anda sinyal vermeden frene bastı, sağa döndü. Kaskı yoktu. Aniden yol kenarında kaldırıma döndüğü sırada frene bastım ancak duramadım. İstemeyerek çarptım. Hızım 50-55 kilometre civarındaydı."

Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Muhammet Hasan Şeyh Mahmut, savcılığa sevk edilmesine dahi gerek görülmeden serbest bırakıldı. Hem de İBB'den istenen görüntüler daha ulaşmadan… Yurtdışı çıkış yasağı konmadı Mahmut’a. Elini kolunu sallayarak karakoldan ayrıldı. İki gün sonra da Türkiye'yi terk etti.

Yunus Emre Göçer ise altı gün sonra, 6 Aralık 2023 günü verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. Her anlamda…

Taksirle yaralama suçundan yürütülen soruşturma, taksirle ölüme sebebiyet vermeye döndü. Savcılık Mahmut'un “mevcutlu" halde, yani polis gözetiminde adliyeye getirilmesini istedi. Fakat Mahmut, misafir olduğu ülkenin bir vatandaşının ölümüne sebebiyet verdiği halde çoktan gitmişti.

Göçer'in ölümünden bir gün sonra savcılığa ulaşan bilirkişi raporu, olayda Göçer'in kusuru olmadığını, asli kusurlunun Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Muhammet Hasan Şeyh Mahmut olduğunu söylüyordu.

Motor en sağ şeritte kontrollü yavaşlamış, araç hızını düşürmemiş ve Göçer'e çarpmıştı. Aslında kaza değil resmen cinayetti kameralara yansıyan. Mahmut, motokuryeyi yeterli ve güvenli mesafeden izlemiyordu. Göçer, görüntülere göre kendisine bodoslama vuran Mahmut'un ifadesinin aksine kasklıydı. Gözaltı talimatı yerine gelmeyince savcılık 8 Aralık 2023 günü yakalama kararı çıkardı. Ama giden çoktan gitmişti.

Yunus Emre Göçer’in eşi Öznur Göçer'in ifadeleri başka detayları, başka sorunları ortaya koyuyordu.

"Görüntüler ortaya çıkana kadar polis eşimin intihar ettiğini söyledi. 0 adam, polisler hatalı tutanak tuttuğu için elini kolunu sallayarak kaçabildi. Eşimin ölümüne neden olan, kaçmasına göz yuman herkesten şikâyetçiyim. Otizm hastası bir çocuğum var. Onun rehabilite olabilmesi için eşimle birlikte dişimizi tırnağımıza takıp çabalıyorduk. Şimdi yalnız kaldık. "

O ilk tutanağı hazırlayan ve aileye intihar diyen polisler hakkında da soruşturma başlatıldı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un, olayı soran gazeteciye “şimdi gündem Filistin kardeşim, gündem Filistin” demesi, diyebilmesi de ayrı bir fiyaskodur. Bu durumda “ayranı yok içmeye…” ile başlayan sözü mü söylesek, “kendi vatandaşının hakkını kendi ülkesinde bile savunamadığı halde -en azından istismar bazında- başka ülkelerdeki sorunları kendine ‘ana gündem’ yapmanın tarifsiz acısı” olarak mı tanımlasak bilemiyorum.

Ya da işin içinde başka işler mi var? Mesela, Somali’nin en büyük limanı olan Mogadişu Limanını 14 yıl işletme imtiyazına sahip olan şirket hangi gruba ait?

Galiba meşhur “cambaza bak” hikâyesinde olduğu gibi Filistin de bakılması istenen “cambaz(lar)dan biri” olmaktan öte bir şey değil bu günlerde… Sahi ya! “Kanla beslenen vampirler” lafını kim kimin için etmişti?

Hep dediğim gibi, ölüm ölenin yakını olmayanlar için kolay hatta kutsaldır.

Yunus Emre Göçer canından, Öznur Hanım eşinden, İdil ve Yağız babalarından oldu. Böylesi bir yara asla kapanmaz. Kendilerine sabır ve güç diliyorum. Her şeye rağmen Tohum Otizm Vakfı’nın otizmli Yağız’ın eğitimine burs desteği açıklaması bir teselli olmuştur. Keşke İdil için de bir şeyler yapılabilse…

Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Muhammet Hasan Şeyh Mahmut mu?

Hakkında gıyabında açılacak davayı ülkesinden izleyecekmiş.

Tabi siz bu olayı unutana kadar…

Ya da devran dönene, “tek ana gündem, Türkiye Cumhuriyeti’nin sade vatandaşları” olana kadar…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.