"İstiklal" kelimesi Türk Milleti'nin ortak karakteri olup, tarih boyunca devletsiz kalmamış bu milletin özüdür. Hür ve müstakil olarak yaşamaya alışkın milletimizin özelliği Mehmet Akif'in;

"Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım! / Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım; / Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım!.." dörtlüğünde güzel bir çağrışımla Oğuz Kaan ve Ergenekon Destanlarına işaret edilerek anlatılır.

20. Yüzyıl başlarında, istiklaline sahip tek Türk Birliği Osmanlı Devleti'ydi. Milli Marş'ımız bu devletin medeniyet denilen tek dişi kalmış canavarlar tarafından yok edilme girişimlerine karşı verilmiş bir kavga içinde doğmuştur. Marşımız İSTİKLAL ile başlar, İSTİKLAL ile biter. İstiklalimizin sembolü olarak da AYYILDIZLI BAYRAĞIMIZIN HİÇ İNDİRİLEMEYECEĞİ İNANCI birlikte zikredilir. İSTİKLAL Türk Milleti'nin hakkıdır. Bu hak, iman duygusu ile birlikte doğar.

İstiklal Savaşı'nda Türk Milleti, korku, ümit, endişe ve zafer duygularını karışmış bir şekilde yaşarken; gür, inançlı ve iman dolu bir ses şöyle kükremiştir; "Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal! / Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal!/ Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal / Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet / Hakkıdır hak'ka tapan milletimin istiklal!.."

Her türlü teknik donanım ve silaha sahip olan düşmanın almak istediği bu güzel vatan toprağında yaşayan insanların güvendiği, cesaret aldığı silah; imandı, azimdi, inançtı, kararlılık ruhuydu, kendine güven idi.. Bu duygular "Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, / Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. / Ulusun, korkma, nasıl böyle bir imanı boğar, / Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar!.." Şeklinde ifade edilmektedir.

Mehmet Akif, secdeye kapanırcasına "Büyük İrade"nin önünde diz çökerek adeta şiir diliyle şöyle dua eder; "Ruhumun Senden İlahi, şudur ancak emeli; / Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli, / Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli, / Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.."

Milli, kültürel motifleri, anlamları dengeli olarak kıtalara yerleştiren Akif, "Bayrak, Hilal, Yıldız, Hak, Hürriyet, İstiklal, Millet, Irk, Vatan, Yurt ve Kahramanlık" gibi milli motiflerle, "İnanç, İman, Şahadet, Cennet, Huda, Ezan, Mabed, Vecd" gibi dini kavramları bir "sentez" yaparak, Milli Mücadele ruhunu ve temasını en mükemmel şekilde ilmek ilmek işlemiştir.

Mehmet Akif Ersoy dörtlüklerinde, Türk Bayrağı'na hitap ederek, bayrağın varlığı ile milletin ebedi istiklalini müjdeler. Ebedi hürriyet aşkıyla, sahip olduğu imanla, Batılıların güçlerine direnebileceğini gösterir. Türk Ordusu'na hitap ederek, vatan toprağının zor şartlarda, kanla, canla alındığını hatırlatır; Vatanın kaybedilmemesini, Ezan sesinin kesilmemesini ister; duasının kabulü için de ruhunun vecd içinde yükselebileceğini bildirir.

Her kıta dörtlük olarak yazılmış iken, son kıta beş mısra olarak karşımıza çıkar. Bunun ise İstiklal Marşı'nda ifade edilenlerin özetini mesaj olarak bir mısra ile Türk Milleti'ne haber vermektedir;

"Hakkıdır, Hak'ka Tapan Milletimin İstiklal!.."

Sonuç olarak, "İstiklal, Al Sancak, Hürriyet, Hak'ka tapmak" olarak özetleyebileceğimiz milli değerlerin, kültür mirasımız katkısı çok büyüktür.

Yaşasın Milletimizin Kahramanlık Destanı,

Yaşasın İstiklal Marşı!..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.