Siyaset Düşüncesi ve Siyasi Anlayış ve Çözümler yenilenmediği sürece; Türkiye'miz de, Türk Milleti de sürekli kaybetmeye devam eder. Ülkemizin her alanındaki üretimine katkıda bulunanlar etkin ve yetkin yerde olmadığı ve liyakate değer verilmediği sürece, her konuda zafiyet devam eder! Yönetişimde, yönetimde, vizyonda, misyonda, iç ve dış politikalarda, toplum yönetiminde... Eğitimde, siyasette, ekonomide, üretimde, ideallerde, istikbal oluşturmada, STK’larda liste oluşturmada, duruş sergilemede, eleştirmede, yapıcı davranışlarda, önyargılarda, vb.. Hangisini açıklayalım! Neyi ele alırsak alalım yanlışlıklar diz boyu; yapılan haksızlıklar, tembellikler, klasik söylemler, küçümseyici alaylı ifadeler daha neler neler..

Bir türlü mükemmelliği yakalayamıyoruz; içtenliği ve en iyi olmayı beceremiyoruz, becermeliyiz.. Yetişmiş insanlarımızı dışlamakla, işin başına getirmemekle, toplum aksiyon hareketini kaybeder! Popülist politikalarla, istikrarlı, kalıcı yatırımları ayırt edemeyen bir anlayışla, bakış açısıyla, insan gücüne önem vermeyen, gerçek kişilere fırsat vermeyen bir ülke kalkınamaz!

Millet çalışkan insanların omuzunda yükselir! Milli benliğine ve kimliğine sahip çıkmayan insanlarla milli ülkülere ulaşılamaz! Sosyolojik açıdan, “Dinamik Toplum” yerine “pasif, bilgisiz, yeteneksiz, tembel bir toplum” oluşur. Adaletsiz davranışlarla, çalışma istidadı yerini iştahsızlığa bırakır ve çalışma şevkinin kırılmasına neden olur.

Milleti bütün olarak görmeyen fanatik particiler, çıkarcılar, koltuk sevdalıları, toplumu ezmekten, sorunlardan kaçmaktan, çözüm üretmekten ya da tek başlı idare tarzı ile istişare, toplum temsilcilerinin fikirlerine aykırı kararlar alabilir. Onun için toplum dinamiklerini ayakta tutacak, akıllı görüşler ortaya koyacak önder şahsiyetlerin yetişmesine önem vermek gerekir. Yine küresel dünya ülke stratejilerini takip edebilen bağımsız ekip ve çalışma gruplarına her şehirde her ilçe de ihtiyaç vardır. Biz buna “kültür çevreleri” diyoruz.

Her alanda, o alanın uzmanlarından oluşan gruplar ile meselelerimize çözüm bulmalıyız. Her siyasi çözüm, toplumu ayrıştıran bir ortamı yaratmaktan uzak kalmalıdır!.. Bayramlarımızda bile ikinci gün, aile ve çevre komşuluk ilişkileri erozyona uğratılarak, her parti üyesinin kendi parti bürosuna giderek bayramlaşma yapması, toplumda ayrıcalık yapmak değil de nedir?

Yerel yönetimleri modern mafya gibi kullanarak, toplumu bütün olarak görmeyen anlayışa ne zaman “dur” denilecek?.. Erdemliliği, ahlaki değerleri toplumun tamamını “BİR” kabul edemeyen parti başkanlarıyla nereye kadar varacağız? Ülkemizde partilere üye olmayan vatandaşlar da “Partisizler Partisi” kursalar, statüyle bir yere gelenlerin durumları ne olacak? Toplumu ayrıştıran fanatik katılımcılarla değil, mütedeyyin, akıllı, gerçekçi ve kalıcı politikalarla; iletişime önem veren, dünya düzenine yön veren, girişimci, genç düşünen, her insana bir “can” olarak bakan, insan sevgisiyle dopdolu, gönüllü çalışan insanlarımızla ancak başarıya ulaşılabilir.

Dünya ülkelerinin nüfuslarına bakın! Her devlet her ülke nüfusunun azami %7’si, %10’u çalışır ve diğerleri onları izler, takip eder; yani her ülke %10’u ile ileri devletler seviyesine ulaşır! Hedef bu oranı yükseltmektir ve bu 21. Yüzyılın önemli bir sorunudur. Bu duruma çözüm bulmak da her insanımızın düşüneceği bir konudur.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.