Sporla uğraşırken, Yeme ve içmenize özen gösterirken,
Kendinizi sağlıklı görürken,
Bir bakmışsınız bir yatağın üzerine düşmüşsünüz.
Hani eskilerin bir sözü var; Duvarı nem insanı gam yıkarmış.
Biz de eskilerin söylediği bir noktaya geldik.
Her gün 20 km yol giderken 50 metre yürüyemez olduk.
Kan değerlerimiz yüzde ellinin altına düşünce adeta hayatla irtibatımız kesildi.
Nefesimiz kesildi. Dermanımız kesildi. Gücümüz tükendi.
Şimdi derdin nedenlerini ve çaresini düşünür duruma geldik.
Karşımızda görünen de bir ameliyathane kapısı.
Nasip olursa Perşembe günü bu kapının önünde olacağım.
Bu noktada sizlerin de duasına talip olduğumuzu ve “B RH pozitif” kan aradığımızı da belirtelim. Uzun ve yorucu bir sınav bizi bekliyor şimdi.
Rabbim bütün hastalarımıza acil şifalar versin inşallah.
…
İlmin kapısı Hz. Ali (R.A); “İki şeyin elden gitmeden değerini takdir etmek zordur; sağlık ve gençlik.” Hakikat noktasından baktığınızda insan dünya telaşından bu ikisini de göremiyor.
Aş derdi,
İş derdi,
Çocukların derdi,
Ülke meseleleri derken bir bakmışsınız ömür yaşlılık alanına girmiş.
Vücut dayanma gücünü yitirmiş, yataklara düşmüşsünüz.
Sağlığın ne olduğunu anlıyorsunuz o an.
…
Bu noktada bir hadisi şerife de dikkat çekelim. “İki nimet vardır ki, insanların çoğu onların kıymetini hakkıyla bilmezler: onlardan biri sıhhat, diğeri de boş vakittir.” Peki, insanlar bu değerlerin farkına ne zaman varıyor?
Ancak başlarına geldikleri zaman bunların ne kadar önemli olduğunu anlıyorsunuz.
Erkekmiş kadınmış,
Fakirmiş zenginmiş,
Köleymiş padişahmış hiç fark etmiyor.
Hatta bu konuda hafızalara kaydedilen en önemli söz Kanuni Sultan Süleyman’ın sözüdür
"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi"
Kanuni bu sözü ne zaman ve niye söylemiş hiç dikkat ettiniz mi? Kanunî Sultan Süleyman ömrünün son on beş yılını tedavisi imkânsız olan nikris hastalığının pençesinde geçirmiş. (Nikris hastalığı veya tıpta yaygın kullanılan ismiyle Gut hastalığı: vücudun çeşitli dokularında ürik asit birikmesi sonucu doku hasarı ile sonuçlanan bir rahatsızlık.)
Bu müddet boyunca bütün saray hekimleri sultanın tedavisi için adeta seferber olmuş, birçok tedavi yöntemi denemiş, ancak uyguladıkları tedavinin kalıcı bir iyileşme sağlamadığı görülmüştür. Bu devrelerde de bu meşhur sözünü yazmıştır.
Velhasıl araz başa geldikten sonra kıymetini anlıyorsunuz.
Bu insanların vecizleşmiş sözleri ondan sonra bize kılavuz olmaya başlıyor.
İsabetli bir de Atasözümüz bulunmaktadır;
“Hasta olmayan insan sağlığın kıymetini bilmez..” Günümüz insanında da maalesef en çok vurdumduymazlık bu alanda genişlemektedir.
Bu insanlar için Goethe’nin bir tarifi var;
“İnsanlar önce para kazanmak için sağlıklarını, sonra da sağlıklarını korumak için paralarını harcarlar..” Neticede kayıplarımız kazandıklarımızdan daha kıymetli ve çok.
Anlaşılması gereken tek şey şu;
İş işten geçtikten sonra farkına varıyoruz ama ondan sonra da yakalayamıyoruz.
Ne sağlığımızı,
Ne eski günlerimizi,
Ne de çevremizi.
Nice varlıklı insanlar büyük servetine rağmen,
Bazen kendisi için,
Bazen evladı için çareler aramıştır,
Ancak parayla bir sonuç alınamamıştır.
Bunun en güzel örneğini de merhum Sakıp Sabancı ortaya koymuştur.
Hasta olan evladını iyileştirebilmek için servetini kullanmış ama evladının sağlığını geri alamamıştır. Bunu ifade etmek için;
“Çocuğumun sağlığına kavuşması için bütün servetimi vermeye hazırım“ diyordu.
Biz yine güzel sözlerle devam edelim. Yaşanmışlardan ders alalım,
Keyfe keder verecek şeylerden kaçalım.
Dünya telaşına fazla dalmayalım.
Dünyanın tamamı sizin olsa sağlık gittikten sonra hiçbir işe yaramıyor.
Bir alman atasözünün dediği gibi;
“Sağlıklı bir köylü olmak, hasta bir imparator olmaktan iyidir..” sözünü kendimize şiar edinelim.
Siz yukarıda yazılanları fazla ciddiye almayın ancak hepten de terk etmeyin.
Sadece neyi ne zaman nasıl yapılacağını, nereye konulacağını bilmek gibi.
Çaya şeker atmak, yemeğe tuz atmak gibi. Ters işlem hep sıkıntı yaratıyor.
Unutmayın ki hastalık bir imtihan aracıdır ve Allah sevdiği kullarına hatırlatma yapıyor.
Tıpkı Eyüp Aleyhisselam'da gibi..
Afiyette olun. Sağlıcakla kalın.
Sağlıklı günlerde buluşmak dileğiyle..