Bu yazı "ki ayaklı kirli kursaklılara hizmet ve ürün vermek üzere yaratılan, saygıdeğer masum kursaklılar için kaleme alınmamıştır. Onlar yalnızca Tanrının Dünya sofrasını iyiye ve kötüye sunma görevini özveriyle iyi yerine getirirler.
İki ayaklı kirli kursaklıların çoğunda bu erdemli davranışı görme olanağımız da yoktur zaten. Kimi helalinden kazanırken rızık sofrasından, kimi sahtekarlıkla kirli kursağını tıkabasa doldurur durmadan.
Dört ayaklı çakal daha azizdir, yolsuzluk çizgisindeki o iki ayaklı yaratıklardan.. Onlar siyasette, devlet örgütlerinde, ekonomi platformlarında, sosyal hayatın her evresinde kendi yurttaşlarını soyup söğüşiemeye devam ederler.
Rüşvet, ihtikar, yolsuzluk ve her türlü hırsızlığı yaparak çukurlaşırlar.. O nedenle teşhir edilerek rezil edilmelidir bu kirli kursaklılar.. Kutsal değerler ve ülkenin itibarı açısından..
“Sevap da gizlidir günah da” şeklindeki halk tabirine şiddetle karşıdır bu yazı..
Sevabın yüceliği ve azizliği gizlilikde makbuldür..
Açık ve gizli günah işleyen bu kirli kursaklılar teşhir edilmeli ve kodeslenmelidir. Zira balkonunuzdan evinize giren hırsızdan daha soysuzdur o alçaklar.
Kirli kursaklar nerededir?
“Nerede hani?“
Diyebilen tek bir yurttaş bulabilir, görebilir miyiz bu güzelim Türkiye’de?
Kirli kursaklılar, bu yurdun hatta dünyanın her yerinde karşımıza çıkan kan emicilerdir.. Ünvan, makam, mevki sahibi olmuş; kamu kurumları, özel şirketler, kooperatifler, dernekler, sendikalar, tüm sivil toplum örgütleri ve sosyal yaşamın her kesimindeki türemiş sömürgenler..
Pazarcı esnafın kirli kursaklılarından tutun, depremin şiddetinden değil, inşaat vahşeti işleyen müteahhidin cinayetlerine tanık oluruz durmadan..
Nişan ve evlilik yüzükleri dahil eşinin tüm takılarını feda ederek; yuva sahibi olma hevesine ve sonrasında ev hayaline veda edenlerin hali ne kadar hüzün vericidir.. Bir kazada geberip giden bir müteahhidin peşinde yedi yıl ömür çürütenleri tanırım.. Sayısız kişinin ahını alan bu kurt, kirli kursaklılar, rahmetlerle değil nefretler ve lanetlerle anılmaya devam edilirler..
Sözü uzatmadan konuyu bağlamaya çalışayım.
12 yıl hastanelerde Sosyal Hizmet Uzmanı, 20 yıl Sosyal Hizmet Kurumlarında kah Sosyal Hizmet Uzmanı kâh idareci olarak çalışıp emekli olmuş biriyim. Cüzi de olsa aldığı emekli maaşı ile 26 yıldır hazineden yiyen bir emekliyim. Yani 16 milyon hazırcıdan biri. Toplu konut yasalarının çıkması ile 45 yaşında bir ev sahibi olabildim ancak.. O da eşime miras düşen küçük bir 300 TL ile rahmetli Recep Mercan adlı müteahitin yaptğı iki nolu Bursa Belediye Kooperatifi‘ne üye olarak..
Helalinden kazananlar; bizler o kirli kursaklıları, şehitler emaneti olan bu ülkede yaşatmayalım.. Bizler dürüst olursak bu şeref yoksunu kirli kursaklılar, hem yargı önünde hem ulusun haysiyet terazisinde pespaye olurlar.
Sayın Okurlar,
“selam verdim rüşvet değildir deyu almadılar”
diyen Fuzuli‘den bu yana kirli kursaklı, iki ayaklı mahluklar hep devrede hep gündemde..
Gerekli ve yeterli protein şöyle dursun, soğan ekmekle karnını doyurmaya çalışan yoksul ve dar gelirlilerin lokmasını çalan ahlaksız solucanlardır bu kirli kursaklılar..
Rahmetli Uğur Mumcu; “Bu ülkede banka soyarken kar maskesi, ülke soyarken Atatürk maskesi takılır“ Diye boşuna söylememiş.. Ne gerçek sağcı, ne de saygın solcudur bu kirli kursaklılar..
Sevgi ve saygıyla..