Bezm-i Elest’te soruldu.
Müslüman mısınız? Elhamdülillah. Ne zamandan beri? Kalu bela’dan beri Elestü bi-rabbikümül âla (Ben sizin Rabbiniz değil miyim) Evet Siz beni ‘Rab’ olarak her yerde tanır mısınız Evet Hadi o zaman buyurun imtihana.İşte kulun imtihanı “Dünyada Allah’ı tanıma ve unutmama” imtihanıdır.
..
A’raf suresi 172. Ayette;
“Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” (demişti).
Onlar da: ‘Evet (Rabbimizsin) şâhit olduk’ dediler. (Bu şâhitlik) kıyâmet gününde biz bundan gâfildik dememeniz içindir.”
Her kul Bezm-i Elest’i hatırlayacak.
Bir an olsun hatırından çıkarmayacak.
Onun içindir ki söz vermenin hükmü yeminden daha büyüktür.
Bu konuda Yunus onun için ne demişti.
“Söz ola kestire başı, söz ola durdura savaşı.”
..
Rûhî-i Bağdâdî’de ;
“Sanman bizi kim şîre-i engûr ile mestiz
Biz ehl-i harâbâttanız mest-i elestiz”
Pir Sultan Abdal;
“Horasan’dan kalktı sökün eyledi
Elestü deminin yeli geliyor”
Kenan Rifâî ise;
“Yakışmaz dönmek ikrardan bilelim
Elestte verilen sözden gidelim”
Yine yakın bir örnekle, ünlü roman yazarımızım Yakup Kadri Karaosmanoğlu da;
“Biz ki elest bezmi'nde sevmişler, elest bezmi'nde mest olmuşlarız” diyor.
Hülasa özünden yaklaşırsak, dünyaya gelişimizin bir imtihan olduğunu Bakara suresi 155. Ayet bize net haber vermektedir.
“Andolsun ki sizleri biraz korku, biraz açlık, mallardan, canlardan ve meyvelerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele!..”
Yine Yunus suresi 14. Ayette davranışlarımızın da izleneceği haber verilmektedir.
“Sonra, nasıl amel edeceğinizi görmek için, onların ardından sizleri yeryüzünün halifesi yaptık”
..
İnsan iman sahibi de olsa bu imtihana tabi tutulacaktır.
İnsanın imanı onu imtihan edilmekten hiçbir zaman alıkoymuyor.
“Yoksa insanlar, ‘İman ettik’ dedikten sonra, imtihana tabi tutulmadan bırakılacaklarını mı sandılar? (29/Ankebût 2)
Demek ki başımıza bir olay geldiğinde isyan etmeden,
“Onun Allah’tan geldiğini kabul etmek,
Ve bu imtihandan başarıyla geçmenin düşüncesini taşımak” gerekiyor.
Rabbim imtihanı başarı ile geçenlerden eylesin, inşallah..