Dağınık bir adamı toparlayan bir kadınımın olmasını,
İstemez/miydim..
Pazar günleri hurda pazarında değil de mangal başında olmayı,
Çocuklara giyim kuşam bakmayı,
'bak hayatım bu sana ne guzel yakışır' diye sevgimi belli etmeyi,
İstemez/miydim..
'Veysel abi yap bi tost yiyelim,
ver Şahin abi siyasi bi çay içelim' yerine,
Belediyenin döner salonunda tereyağı bol tuzsuz iskender'i karşılıklı yemeyi,
Göz göze çay denemeyi,
İstemez/miydim..
Kenan İmirzaoğlu gibi yakışıklı güvey olmayı,
kaynanaya daha çok güvence ve garanti sağlamayı,
İstemez/miydim..
Bursa medyasının manşetlerinde, magazin sayfalarında flaş flaş
'ünlu Şair Erdek plajinda yakalandı' diye televizyonlara reklam olmayı,
İstemiz/miydim..
Binbir hayal ile kurduğum işyerimin açılış kurdelesini,
sokağımızın çöpçüsü Fehmi abi değil de,
çiftlik bank tosunu gibi kalabalıklar ve mühim adamlarla açmayı,
İstemez/miydim..
Yapacağım her işi otoparkçı Nizam'a değil de
'her başarılı erkeğin arkasında kadın var' sözüne güvenip,
'eşime danışayım kararını alayım' demeyi,
İstemez/miydim..
Namlulara sürülmüş mermi değil de,
uslu bir işçi hayatı değil de,
ikinci sınıf kasaba tüccarı Kültürpark müdavimi olmuş gururla,
kapımın sevilmiş bir kadın yüzüyle açıldığını,
İstemezmiydim..
23/A belediye otobüsünde uyuyarak değil de,
eşimin kullandığı bir araçta birbirine sarılmış binaları izleyerek yolculuk etmeyi,
İstemez/miydim..
Sesine şiir yazmayı,
Yemek yapmayı,
ütüye yardımcı olmayı,
'Çayı daha iyi ben yapıyorum' diyerek itişip kalkışmayı,
İstemez/miydim..
Kırık Lütfü'nün hayalleri yerine, senin düşlerini dinlemeyi,
Kendi hikayesini yazan adam olmayı,
İstemez/miydim..
Sonra 'oturup bir başına yazıyorsun'
Diyorlar..
İkimiz iki yağmur tanesi, kuruyan ağaçlarımıza yanarız
Hep dilimizde kaldı, o yazgılarımıza ağlarız.