Bursa Arena E'Gazete
2025-05-23 12:05:48

İnsanın Yaptığı -5-

ÖZKAN GÜNAL

23 Mayıs 2025, 12:05

Bizim, Yasak Meyve isimli kitabımızda iblisin Âdem’i nasıl kandırdığı ve Âdem’in ne yaptığını şöyle anlatıyor? İblis Âdem’e “Bu yasak meyveyi Allah sana yeme dedi ama bu senin imtihanın, asıl yersen o imtihanı vereceksin” dedi. Nasıl olur? “Allah’a yasak var mı? Allah benlik çıkartsa, Kendisini ilahlaştırsa hak mı? Hak. Allah zaten Kendisini ilahlaştırıyor, hem de öyle bir ilahlaştırıyor ki Benden başka yok diyerek ilahlaştırıyor. Büyüklüğe ve ulûhiyete bak! Allah’ın Kendisini ilahlaştırması yasak mı haram mı?” diye soruyor. Âdem’den, “Değil, tam tersine Hak” cevabını alınca, “Seni Kendi ruhuyla ruhladı, halifesi olarak tanıttı. Halife ne demek? Aynısı demek. O zaman sen de Allah’ın yaptığı gibi yapmalısın ki halife olduğunu ispat edebilesin. “Allah sana, bakalım Benim aynılığımın tecellisi olduğunun farkına varıp, tıpkı Benim gibi kendisini ilahlaştıracak mı ilahlaştıramayacak mı görelim” demiş oldu” diyor. Âdem As. tuzağa düştü! “Doğru, beni halifesi olarak yarattı, bana Kendi ruhundan üfledi, O’nun özellikleriyle tecellisiyim ben. O zaman aynılık aynı şeyi yapmayı beraberinde getirir” dedi ve Rabbini değil kendisini yüceltti yani la ilahe illallah demeyi bıraktı “La ilahe illa ene” deyip ikilik çıkarttı. Varlıkta yokluk halinde bulunmayı bıraktı, varlıkta varlık oluşuna denklik anlamı yükleyerek ikilik çıkarttı. Böylece Allah’ı tecellisinde zikretme zevki ve neşesinden, tecellisinde la ilahe illallah demenin getirdiği o şehadetin zevkinden, muhabbetinden düştü.

İşte varlık ve yokluk insanda! Gayrılık anlamında müstakillik yoktur ama tabilik anlamında müstakillik vardır ve bu tabilik yine Allah’ın varlığının içerisindedir, Allah’ın varlığının dışı diye bir şey yoktur. Varsın, Allah’la Allah’ta, kendiliğin olarak Allah’tan ayrı, Allah’sız bir ortamda değil. İşte tevhitten bakınca varlık ve yokluğun ne olduğunu böyle anlayacağız.

Bu pencereden bakınca “Ya Rabbi yokluğumu getirdim” derken ne denilmiş oldu? “Ya Rabbi! Ben Senden ayrı varlık değilim, Sana denk ve Senin karşında bulunmaya yokum ve yeryüzünde âmâ değildim ki burada da âmâ olayım. Sen yeryüzünde benim gözümü açtın, ben Seni gören gözle geldim, ben Seni işiten kulakla geldim, ben Seni zikreden dille, Seni seven kalple, seni fikreden akılla, idrakle, kulluk bilinciyle geldim” demiş oldu. Çünkü varlıkla yokluk bir aradadır. Denkliğe olan, benliğine olan yokluğunu bulduğunda gerçek varlığını bulursun. Gerçek varlığını bulduğunda da kendinin gayrılık anlamındaki yokluğuna bürünmüş olursun. İşte onu demiş oldu Hazret, “Yokluğumu getirdim” derken. Biz de diyenlerden oluruz inşallah.

Allah Kendisini zikretmemizi istiyor da ucunu açık bırakmıyor, nerede zikretmemizi istediğini de anlatıyor. Kendisini cümlede zikretmemizi istiyor. Kendisinden başka ilah olmadığına şehadet etmemizi istiyor. Nerede? Cümlede, yaratılmışlıkta. O zaman Allah’ı zikrediyor olmak yetmiyor, O’nun istediği yerde zikretmek gerekiyor. “Ya Rabbi Senden başka ilah yoktur” demek yetmiyor, istediği yerde şahit olmak gerekiyor. Allah’ın bizden istediği bu. Allah’ın istediğinin dışında bir şekilde de Allah’ı zikretmek, Allah’a ibadet ettiğini zannetmek, Allah’ın istediği kulluk olmuyor. Allah, “Ey iman edenler, Ey Bana ulaşmayı dileyenler toptan iman edin” diyor yani, “Benden başka ilah olmadığına, Benim istediğim gibi Benim istediğim yerde, dünyada yaşarken tecellimde şahit olun” demiş oluyor. Allah bunu söylüyor ve istiyorken Allah adına konuşanlar ne diyor? Allah ile Allah adına, kendi zanları üzerine konuşanlar, birbirini tutmuyor o zaman birisi Allah’a giden doğru yol değil. Fatiha Suresinde, “Dosdoğru yol, kendilerine Katından nimet verdiklerinin yolu” diyor. Bizi Allah’a ulaştıracak olan o dosdoğru yol, Allah’ın istediği gibi istediği yerde Allah’ı zikretmek, Allah’ın istediği gibi istediği yerde O’ndan başka ilah olmadığına şehadettir.

.....

Yazının devamı için tıklayınız

.....

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.