Lügatlere göre haysiyet demek? Değer, saygınlık, onur, özsaygı demektir.
Haysiyetsiz kime denir?
Toplumun kendisine değer verip vermediğini önemseyen ve şahsi çıkarlarını şerefinin üstünde tutan kişilere haysiyetsiz denir.
Haysiyetsiz olarak nitelendirilen kişiler toplumun değer yargılarını ve ahlak kurallarını umursamaz.
Şeref ve haysiyet, bir kişinin içinde bulunduğu toplumun gerekli saydığı ahlaki niteliklere sahip olduğu ya da böyle kabul edildiği için kişiye verilen değeri ifade eder.
….
İngiltere Başbakan yardımcısı ev satın alırken damga vergisini eksik ödediği için görevinden istifa ediyor.
Yaptığı pirinç esprisiyle tepki çeken Japon bakan istifa ediyor.
İsrail’e daha ciddi önlemler alınsın önergesi veren Hollanda Dışişleri bakanı önergesi reddedildiği için istifa ediyor.
Yunanistan'ın başkenti Atina yakınlarında çıkan ve en az 88 kişinin ölümüne yol açan yangın faciası ile ilgili Sivil Savunma Bakanı Nikos Toskas görevinden istifa ediyor.
Çekya'da Covid-19 salgınının başlamasından bu yana dördüncü sağlık bakanı istifa ediyor.
Orman yangınları nedeniyle Portekiz İçişleri bakanı istifa ediyor.
Yunanistan Ulaştırma bakanı tren kazası sonrası istifa ediyor.
Buna benzer birçok haber yer alıyor. Yukarıda bahsedilen olayların daha fazlası biz ülkemizde de cereyan etti.
….
Biz neden yapamıyoruz arkadaş.
Haysiyet denen şey gâvur dediğimiz insanlarda mı var.
Bizim haysiyet anlayışımız mı farklı.
Yoksa biz hiç haysiyetin ne olduğunu bilmiyor muyuz?
O zaman geçmiş tarihinize bir bakın.
Reşat Çiğiltepe’yi bilir misiniz?
Büyük Taarruz sırasında Çiğiltepe'yi söz verdiği saatte alamaması üzerine intihar etmiş ünlü komutandır.
Reşat Bey, Çiğiltepe'yi söz verdiği saatte alamayınca
"Yarım saat zarfında o mevkiyi almaya size söz verdiğim halde, sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam." notunu bırakarak intihar ediyor.
Yaşamı bitiren bir söz;
Yunus ne diyordu,
“Söz ola durdura savaşı
Söz ola kestire başı “
Söz vermek, olayı başaramamak çok ağır bir mesuliyettir. Ülke geneline şöyle bir bakın;
Orman yangınları,
Sel felaketleri,
Trafik kazaları,
Sağlık sorunları,
Eğitimin problemleri,
Güvenlik zafiyetleri,
Ekonomik yetersizlikler,
Üretimde verilen zayiatlar,
Ziraatın tükenişi,
Yer altı kaynaklarının talan edilişi,
Daha neler, neler, neler…
Nereden bakarsanız yanlışların içinde boğuluyoruz.
Deve misali doğru bir yanımız kalmamış.
Biz neden yapamıyoruz.
Haysiyet denen şey;
Lügatten çıktı mı?
Onurumuzdan çıktı mı?
İnancımızdan çıktı mı?
Hayatımızdan çıktı mı?
Ne zaman titreyip kendimize geleceğiz.
Koltuklar bize babamızdan mı kaldı.
O koltukları para verip mi aldık da geçemiyoruz.
Hak edilmeyen bir yerde durmanın ne anlamı var.
Müslüman olduğunuzu söylüyorsanız,
O zaman da Müslümanlığın şartlarını yerine getirin
Allah’ın size yaptığı ikazlara dikkat edin.
Onlar bir rica değil bir emirdir.
Nisa Sûresi 58. Ayet:
“Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.”
Bu ayete göre ehil misiniz? Değil misiniz?
Yaptığınız işlerde adalet var mı?
Ehil değilseniz, adaletiniz yoksa o takdirde o makamları işgal etmeniz de yanlış.
Halen o makamı işgal ediyorsanız, biliniz ki Allah’ın ayetini çiğniyorsunuz. Onun emirlerine karşı geliyorsunuz demektir.