Kıymetli “BURSA ARENA” okurları;
“Kleopatra” yı sizlere tanıtmadan önce gazetemiz Sanat Eleştirmeni Tuğçe Yıldırım tarafından izlenen “Cleopatra” filminin yorumunu aktarayım;
Filmin başrol oyuncuları Elizabet Taulor ve Richard Burton’un, Magosa / Maraş’a 1974 öncesi, dünyanın en gözde turizm beldesi olduğu dönemlerde, defalarca tatillerini geçirmek üzere geldiklerini, hatta evlerindeki rahatlığı buldukları tek turizm beldesi olarak nitelendirdikleri, dahası;yaşamdaki cennet olarak ifade ettiklerini önceki makalelerimde açıklamıştım..
“bu kadarına da pes” diyeceğiniz bir konuyu daha sizlere sunmak istiyorum.. “Kleopatra”da Maraş’a gelmişti kendisini canlandıran başrol oyuncusu Elizabet Taylor gibi..
*****
Yıldırım’ın kaleminden, “anlatıYORUM” la “Cleopatra”..
“Cleopatra” filmi 1963 yılında, Joseplı L. Mankiewicz’in usta yönetimiyle gerçekleşmiş.. Filmin başrollerini Elizabet Taylor ve Richard Burton paylaşırken, muhteşem kadro şöyle;
Pamela Brown, Rex Harrisson, Hume Croyn Cesare, George Cole, Kenneth Haigh, Casare Danova, Andrew Keir, Martin Landau, Roddy McDowall, Martin Benson, Francesca Annis ve Robert Etephens,
Tarihi, romantik ve dramatik bir film..
MÖ. 48’de Sezar’ın Roma İmparatoru iken sefere çıkması ile başlayan serüven..Ptolemy türlü entrikalarla Sezar’ın güvenini kazanmaya çalışırken, kurnazlığı ile dikketlerden kaçmayan eski kraliçe Kleopatra, Ptotemy’i devre dışı bırakabilme adına küçük bir oyunla isteğini gerçekleştirir..
İmparator Sezar; Kleopatra’dan fazlasıyla etkilenmiştir.. Doğal olarak da kendisini eş olarak alır.. Dahası Mısır’ın tek hakimi olarak ilan eder.. Evliliklerinden Caesarion ismini verdikleri oğulları dünyaya gelmiştir..
Sonrasında, İmparatorun Roma’ya geri dönmesi gerekmektedir.. Beraberinde Kleopatra’yı da götürür.. Roma’da yeni kraliçeleri için muhteşem bir karşılama törenin düzenlenir..
Kısa süre geçmiştir ki, İmparator Sezar; “Sen de mi Brütus?” diyecektir, uğradığı suikast karşısında.. Dünyalar güzeli kraliçe de ülkesine dönmek zorunda kalacaktır..
*****
“Kleopatra..”
Antik Mısır’ın 7. Ve son Helenistik kraliçesidir..Ünvanı da “VII. Kleopatra” dır.. Ancak kendisinden önceki kraliçelerin bir şekilde unutulmasını sağladığı için de sadece “Kleopatra” olarak anılmasını sağlamıştır.. Kimilerine göre dokuz ayrı yabancı dil bildiği, kimilerine göre de onbir ayrı dili konulabildiği söylenen “Kleopatra”nın çok zeki bir kadın olduğundan kimse kuşku duymuyor.. Mısır’da İskenderiye’de doğan Kleopatra’nın Yunan asıllı olduğu biliniyor..
*****
Şimdi Sabiha Gökçen GÜLTEKİN ve yazarımız Özel GÜLTEKİN’in kapalı Maraş’la ilgili gönderilerini Özel GÜLTEKİN’in kaleminden aktaracağım..
“Kleopatra” yı sizlere tanıtmadan önce gazetemiz Sanat Eleştirmeni Tuğçe Yıldırım tarafından izlenen “Cleopatra” filminin yorumunu aktarayım;
Filmin başrol oyuncuları Elizabet Taulor ve Richard Burton’un, Magosa / Maraş’a 1974 öncesi, dünyanın en gözde turizm beldesi olduğu dönemlerde, defalarca tatillerini geçirmek üzere geldiklerini, hatta evlerindeki rahatlığı buldukları tek turizm beldesi olarak nitelendirdikleri, dahası;yaşamdaki cennet olarak ifade ettiklerini önceki makalelerimde açıklamıştım..
“bu kadarına da pes” diyeceğiniz bir konuyu daha sizlere sunmak istiyorum.. “Kleopatra”da Maraş’a gelmişti kendisini canlandıran başrol oyuncusu Elizabet Taylor gibi..
*****
Yıldırım’ın kaleminden, “anlatıYORUM” la “Cleopatra”..
“Cleopatra” filmi 1963 yılında, Joseplı L. Mankiewicz’in usta yönetimiyle gerçekleşmiş.. Filmin başrollerini Elizabet Taylor ve Richard Burton paylaşırken, muhteşem kadro şöyle;
Pamela Brown, Rex Harrisson, Hume Croyn Cesare, George Cole, Kenneth Haigh, Casare Danova, Andrew Keir, Martin Landau, Roddy McDowall, Martin Benson, Francesca Annis ve Robert Etephens,
Tarihi, romantik ve dramatik bir film..
MÖ. 48’de Sezar’ın Roma İmparatoru iken sefere çıkması ile başlayan serüven..Ptolemy türlü entrikalarla Sezar’ın güvenini kazanmaya çalışırken, kurnazlığı ile dikketlerden kaçmayan eski kraliçe Kleopatra, Ptotemy’i devre dışı bırakabilme adına küçük bir oyunla isteğini gerçekleştirir..
İmparator Sezar; Kleopatra’dan fazlasıyla etkilenmiştir.. Doğal olarak da kendisini eş olarak alır.. Dahası Mısır’ın tek hakimi olarak ilan eder.. Evliliklerinden Caesarion ismini verdikleri oğulları dünyaya gelmiştir..
Sonrasında, İmparatorun Roma’ya geri dönmesi gerekmektedir.. Beraberinde Kleopatra’yı da götürür.. Roma’da yeni kraliçeleri için muhteşem bir karşılama törenin düzenlenir..
Kısa süre geçmiştir ki, İmparator Sezar; “Sen de mi Brütus?” diyecektir, uğradığı suikast karşısında.. Dünyalar güzeli kraliçe de ülkesine dönmek zorunda kalacaktır..
*****
“Kleopatra..”
Antik Mısır’ın 7. Ve son Helenistik kraliçesidir..Ünvanı da “VII. Kleopatra” dır.. Ancak kendisinden önceki kraliçelerin bir şekilde unutulmasını sağladığı için de sadece “Kleopatra” olarak anılmasını sağlamıştır.. Kimilerine göre dokuz ayrı yabancı dil bildiği, kimilerine göre de onbir ayrı dili konulabildiği söylenen “Kleopatra”nın çok zeki bir kadın olduğundan kimse kuşku duymuyor.. Mısır’da İskenderiye’de doğan Kleopatra’nın Yunan asıllı olduğu biliniyor..
*****
Şimdi Sabiha Gökçen GÜLTEKİN ve yazarımız Özel GÜLTEKİN’in kapalı Maraş’la ilgili gönderilerini Özel GÜLTEKİN’in kaleminden aktaracağım..
KAPALI MARAŞ ve KKTC..
Mısırın ünlü kraliçesi Kleopatra sevgilisi Romalı general Antonius ile Tarsus'da buluştuklarında zamanının en güzel limanlarından biri olan Tarsus'ta Gözlü kulede muhteşem bir törenle karşılanmışlardır. Bu kapı sonradan deniz kapısı ve Klepotra kapısı olarak adlandırılmıştır. Mersin'de bulunan Viranşehir veya diğer adı ile Soloi antik kenti de döneminin en önemli ticaret şehri olarak yerini alıyordu. Kent 527 yılındaki büyük depremden sonra adını Viranşehir (Pompeipolis) adını aldı. Bu şehir Kıbrıs adası ve Mısır'a yapılan ticaretten zenginleştiler. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bulunan Maraş bölgesine de Klepotra'nın geldiği söylenmektedir.. Maraş bölgesinin eskiden ismi Yunanca “Varosha” idi. 1974 “ 2. Barış Harekatı”ndan sonra adı Gazi Mağusa olarak değiştirildi. 6.5 kilometre uzunluğunda sahile sahip olan Maraş bölgesinin bugünkü değerinin 130.000 milyar dolardan fazla olduğu belirlenmiştir. Stratejik öneme sahip olan ve adadaki İngiliz üslerinden biriyle de komşu olması önemini daha çok artırmaktadır . Bir zamanlar yedi yıldızlı otellerin bulunduğu ve onlarca oteli inşaat eden firmalar bölgeyi zenginleştirmek için altın renkli kumları gemilerle Mısır çöllerinden getirdikleri bilinmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerine ait birkaç işletmenin dışında bütün binalar ve bölge dış dünyaya kapalıdır. Kıbrıs görüşmelerinde sıkça masa üstünde pazarlık konusu yapılmaktadır. Maraş eskiden Kıbrıs için sahip olduğu oteller aracılıyla bir turizm merkezi olmuştu. Birleşik Milletler gücü ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile kontrol altında tutulmaktadır. Açılması halinde KKTC çok büyük ekonomik katkı sağlanacaktır.
*****
Konumuz Kleopatra olunca, gençliğimizin en gözde turizm merkezlerinden birisi olan Marmaris'ten ve “Kleopatra Adası”ndan bahsetmeden geçemeyeceğim..
“Kleopatra adası”..
Hani hemen herkesin “Sedir adası” olarak bildiği ada..
“Cedrea”..(Sedir adası)..
Ya da ilk adıyla “Kleopatra adası”
Marmaris'in yaklaşık l5 - 17 kilometre kuzeyinde bulunan, ülkemizin en görkemli turistik merkezlerinden olup, mutlaka ama mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisidir diyebilirim.. Nedenini de şöyle açıklayayım; 1974 yılına kadar dünyanın en gözde turizm merkezlerinden birisi olan bu günün “hayalet şehri” Magosa / Maraş’ta olduğu gibi sahil boyu mevcut olan kum “altın sarısı” renktedir.. Denizi ise adeta menekşe gözlü güzel bir kadının gözleri gibi “lacivert”in en güzel tonundadır..
Plajın anılma şekli ise “Kleopatra plajı” şeklindedir..
“Cedrea”..”Sedir adası”nda, antik tiyatro kalıntılarına da rastlayabilirsiniz..
“Kleopatra”nın da bu muhteşem sahilde yüzdüğü biliniyor..
Efsane şöyle dillendiriliyor;
Roma’lı general “Antonius” ile gizli buluşmalar yapan “Kleopatra” bu güzel sahil boyunca birlikte yüzmüşler, o meşhur plajın “altın kumları” üzerinde dinlenmişler..
Buradaki mevcut kumlar, ”altın kumlar” da; Kuzey Afrika’dan büyük tonajlı kuru yük gemileri ile getirilmiştir.. Yani Mısır’dan.. Çünkü : “altın kum” dünyada sadece Mısır’da bulunmaktadır..
*****
Kıymetli “BURSA ARENA” okurları adaya nasıl gideriz diye soracak olurlarsa;
Kleopatra adası / Sedir adası yolunun başlangıcı Muğla..
Sonrasında Marmaris’ten kısa sürede ulaşılabilirsiniz..
Nasıl mı ?
Marmaris’ten adaya giden teknelerle.. Eski adı “Çamlık iskelesi” olan, şimdilerde adı ne oldu bilemiyorum ancak, bilinen gerçek odur ki; mevcut iskeleden, adaya tekne seferlerinin halen yapılmakta olduğudur..
*****
Adı bir çok kerre politik ve askeri mücadelelerde yer alan “Kleopatra” nın “popülör”lüğünü sağlayan, Roma’lı generallerle yaşadığı entrikalarla dolu aşklarına bir başka makalemde yer vereyim müsaadenizle..
Ancak, şu kadarını da söylemeden geçemeyeceğim.. William Şhakespeare tarafından kaleme alınan Mark Antony aşkı efsaneleşmiştir..
Kleopatra'nın günümüzdeki anlatımında sadece “güzelliği” ile “güzelliğinin sırları”ndan ziyade, gerçekten de “zeki kadın” olduğundan, matematikle ilgilendiğinden, dil konusunda da hayli yetenekli ve etkin olduğundan bahsedilir..
*****
Yazarımız Gültekin her ne kadar açıklamasında yer verdi ise de ; kendisini teyit edercesine gönderilen bir başka mesajı daha aktarayım ;
“Kleopatra; Mısır’ın en ünlü kraliçesi ise de Mısır’lı değil ?
Makedon Kralı Büyük İskender bilindiği üzere Doğu’ya düzenlediği seferlerle ünlenmiştir.. Ölümünden sonra da toprak bütünlüğü dağılmış, generalleri tarafından adeta talan edilircesine paylaşılmıştır..
Paylaşımcı generallerden 1. Batlamyus’un payına da Mısır’ın düştüğü biliniyor..
Böylece MÖ. 300’lü yıllarda Mısır’da “Batlamyus Hanedanı” dönemi başlar.. Kleopatra da bu hanedanın üyesi olup, aslı “Yunan kökenli" dir..
“Kleopatra” halka yakınlaşmak için; Mısır dilini ve dinini öğrendi.. Böylece gücünün daha da artacağını biliyordu.. Dahası kendisini “Mısır tanrıçası İris”in enkarnesi olarak tanıttı.
*****
“altın kum”u bulunan sahili ile, 1974 öncesi dünyanın en gözde tatil beldesi kapalı Maraş’ın açılmasını; tekrar turizme kazandırılmasını isteyenler ?..
*****
Sevgiyle kalın..
*****
Mısırın ünlü kraliçesi Kleopatra sevgilisi Romalı general Antonius ile Tarsus'da buluştuklarında zamanının en güzel limanlarından biri olan Tarsus'ta Gözlü kulede muhteşem bir törenle karşılanmışlardır. Bu kapı sonradan deniz kapısı ve Klepotra kapısı olarak adlandırılmıştır. Mersin'de bulunan Viranşehir veya diğer adı ile Soloi antik kenti de döneminin en önemli ticaret şehri olarak yerini alıyordu. Kent 527 yılındaki büyük depremden sonra adını Viranşehir (Pompeipolis) adını aldı. Bu şehir Kıbrıs adası ve Mısır'a yapılan ticaretten zenginleştiler. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bulunan Maraş bölgesine de Klepotra'nın geldiği söylenmektedir.. Maraş bölgesinin eskiden ismi Yunanca “Varosha” idi. 1974 “ 2. Barış Harekatı”ndan sonra adı Gazi Mağusa olarak değiştirildi. 6.5 kilometre uzunluğunda sahile sahip olan Maraş bölgesinin bugünkü değerinin 130.000 milyar dolardan fazla olduğu belirlenmiştir. Stratejik öneme sahip olan ve adadaki İngiliz üslerinden biriyle de komşu olması önemini daha çok artırmaktadır . Bir zamanlar yedi yıldızlı otellerin bulunduğu ve onlarca oteli inşaat eden firmalar bölgeyi zenginleştirmek için altın renkli kumları gemilerle Mısır çöllerinden getirdikleri bilinmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerine ait birkaç işletmenin dışında bütün binalar ve bölge dış dünyaya kapalıdır. Kıbrıs görüşmelerinde sıkça masa üstünde pazarlık konusu yapılmaktadır. Maraş eskiden Kıbrıs için sahip olduğu oteller aracılıyla bir turizm merkezi olmuştu. Birleşik Milletler gücü ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile kontrol altında tutulmaktadır. Açılması halinde KKTC çok büyük ekonomik katkı sağlanacaktır.
*****
Konumuz Kleopatra olunca, gençliğimizin en gözde turizm merkezlerinden birisi olan Marmaris'ten ve “Kleopatra Adası”ndan bahsetmeden geçemeyeceğim..
“Kleopatra adası”..
Hani hemen herkesin “Sedir adası” olarak bildiği ada..
“Cedrea”..(Sedir adası)..
Ya da ilk adıyla “Kleopatra adası”
Marmaris'in yaklaşık l5 - 17 kilometre kuzeyinde bulunan, ülkemizin en görkemli turistik merkezlerinden olup, mutlaka ama mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisidir diyebilirim.. Nedenini de şöyle açıklayayım; 1974 yılına kadar dünyanın en gözde turizm merkezlerinden birisi olan bu günün “hayalet şehri” Magosa / Maraş’ta olduğu gibi sahil boyu mevcut olan kum “altın sarısı” renktedir.. Denizi ise adeta menekşe gözlü güzel bir kadının gözleri gibi “lacivert”in en güzel tonundadır..
Plajın anılma şekli ise “Kleopatra plajı” şeklindedir..
“Cedrea”..”Sedir adası”nda, antik tiyatro kalıntılarına da rastlayabilirsiniz..
“Kleopatra”nın da bu muhteşem sahilde yüzdüğü biliniyor..
Efsane şöyle dillendiriliyor;
Roma’lı general “Antonius” ile gizli buluşmalar yapan “Kleopatra” bu güzel sahil boyunca birlikte yüzmüşler, o meşhur plajın “altın kumları” üzerinde dinlenmişler..
Buradaki mevcut kumlar, ”altın kumlar” da; Kuzey Afrika’dan büyük tonajlı kuru yük gemileri ile getirilmiştir.. Yani Mısır’dan.. Çünkü : “altın kum” dünyada sadece Mısır’da bulunmaktadır..
*****
Kıymetli “BURSA ARENA” okurları adaya nasıl gideriz diye soracak olurlarsa;
Kleopatra adası / Sedir adası yolunun başlangıcı Muğla..
Sonrasında Marmaris’ten kısa sürede ulaşılabilirsiniz..
Nasıl mı ?
Marmaris’ten adaya giden teknelerle.. Eski adı “Çamlık iskelesi” olan, şimdilerde adı ne oldu bilemiyorum ancak, bilinen gerçek odur ki; mevcut iskeleden, adaya tekne seferlerinin halen yapılmakta olduğudur..
*****
Adı bir çok kerre politik ve askeri mücadelelerde yer alan “Kleopatra” nın “popülör”lüğünü sağlayan, Roma’lı generallerle yaşadığı entrikalarla dolu aşklarına bir başka makalemde yer vereyim müsaadenizle..
Ancak, şu kadarını da söylemeden geçemeyeceğim.. William Şhakespeare tarafından kaleme alınan Mark Antony aşkı efsaneleşmiştir..
Kleopatra'nın günümüzdeki anlatımında sadece “güzelliği” ile “güzelliğinin sırları”ndan ziyade, gerçekten de “zeki kadın” olduğundan, matematikle ilgilendiğinden, dil konusunda da hayli yetenekli ve etkin olduğundan bahsedilir..
*****
Yazarımız Gültekin her ne kadar açıklamasında yer verdi ise de ; kendisini teyit edercesine gönderilen bir başka mesajı daha aktarayım ;
“Kleopatra; Mısır’ın en ünlü kraliçesi ise de Mısır’lı değil ?
Makedon Kralı Büyük İskender bilindiği üzere Doğu’ya düzenlediği seferlerle ünlenmiştir.. Ölümünden sonra da toprak bütünlüğü dağılmış, generalleri tarafından adeta talan edilircesine paylaşılmıştır..
Paylaşımcı generallerden 1. Batlamyus’un payına da Mısır’ın düştüğü biliniyor..
Böylece MÖ. 300’lü yıllarda Mısır’da “Batlamyus Hanedanı” dönemi başlar.. Kleopatra da bu hanedanın üyesi olup, aslı “Yunan kökenli" dir..
“Kleopatra” halka yakınlaşmak için; Mısır dilini ve dinini öğrendi.. Böylece gücünün daha da artacağını biliyordu.. Dahası kendisini “Mısır tanrıçası İris”in enkarnesi olarak tanıttı.
*****
“altın kum”u bulunan sahili ile, 1974 öncesi dünyanın en gözde tatil beldesi kapalı Maraş’ın açılmasını; tekrar turizme kazandırılmasını isteyenler ?..
*****
Sevgiyle kalın..
*****