Bursa Arena E'Gazete
2018-03-06 23:44:27

…::: hatırlıYORUM :::… …::: piyon (2) :::…

İSMET YILDIRIM

06 Mart 2018, 23:44

Yeni dünya düzeni kurulurken Afrika ile birlikte hareket etmeliyiz diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mali’den sesini tüm dünyaya duyurdu..

Geçtiğimiz haftalarda makalemde ismini açıklamak istemediğim Fransız Çimento Fabrikası “Lafarge” adını da zikrederek yaptığı konuşmada; “o tünellerin halini gördük” dedi;

Konunun önemine binaen şu kadarını söyleyebilirim ki ;

“Zeytin Dalı Harekatı" ile birlikte 155 km.lik sınırlarımızda, köstebek yuvası şeklindeki “hendek/tünel” lerin 10 giriş, 10 çıkış olmak üzere toplam 190 km. uzunluğunda olduğu tespit edildi..

*****

“Zeytin Dalı Harekatı"na döneceğiz, ancak Türkiye’miz için önemli iki konuya daha dikkatlerinizi çekmek istiyorum :

Maliye Bakanı Naci AĞBAL satılması planlanan şeker fabrikaları ile ilgili ( 40 ) kere düşündük.. Şartnameye de üretimin devam etmesini istediğimiz şartları koyduk.. Dahası; "fabrikaları alacak olan yabancılar, fabrikaları ülkelerine götürecek halleri yok ya” dedi..

Ben de diyorum ki;

Doğrudur, fabrikaları alacak olan yabancılar fabrikaları sırtlayıp ülkelerine götürmeyecekler; zaten götürmek de istemezler.. Yaşadığımız gerçek hayattan bir örnek verecek olursam, Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü son derece faal ve verimli şekilde çalışmakta iken, özelleştirilmesinden kısa bir süre sonra faaliyetlerine son verilmiş; yerine AVM yapılmıştır.. Bu durumdan da hayvancılığımız son derece olumsuz etkilenmiştir..

Peki ne yapılabilir;

Mevcut kurumlarda mutlaka özelleştirme yapılması gerekiyorsa, kesinlikle yerli yatırımcı ihaleye girmeli.. Yabancı yatırımcı yerli yatırımcının ortağı olabilir, ancak yine de Şeker Fabrikaları satışındaki şekil/şartların önceden belirlenen kesin kurallar önceden ilan edilmelidir.. Dahası, satış sonrasında da; Maliye Bakanlığı Devlet Denetleme Kurulu tarafından denetimlerin aksaksız olarak yapılması gerekir..

Bir başka kötü örnek de, Fransız Firmaların Türkiye’deki çimento fabrikalarına neden fazlaca önem verdiği “Zeytin Dalı Harekatı" ile Afrin’de Racu’da daha net ortaya çıkmış durumda..

*****

Öncelikle; “300 Spartalı”yı anlatayım diye düşündüm ancak konuyu dağıtmama adına sadece “300 koyun”dan bahsedeyim.. Önceki makalelerimde hemen her daim bahsettiğim tarım ve hayvancılık olmadan sanayi olamaz sözlerimiz arkasında dururken, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından geçtiğimiz hafta içerisinde yapılan açıklamada; çiftçilerimize/köylümüze destek olarak “300 damızlık koyun” alabilmelerine imkan sağlayacak kredi verilmesinin son derece yerinde olduğunu söyleyebilirim..

Avrupa’da kırmızı et açığı Avrupalıların “domuz” üretimine yönelmesi ile son buldu.. Aynı sorunu yaşadığımız kırmızı et açığı ithalatla kapatılmaya çalışırken kalıcı çözümler de bulunmalıydı.. İthalatı en aza indirmek ya da hiçbir şekilde ithal kırmızı ete ihtiyacın olmaması tabiidir ki istenilen en olumlu netice.. Bunun içindir ki yeter düzeyde küçükbaş hayvanın üretilmesi, damızlık koyun, keçi artışı ile mümkün olacaktır.. kuzu ve oğlakların da kısa sürede ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine oranla çok daha kolay ve çok daha az masrafla üretimin/verimliliğin sağlanacağı bir başka gerçek..

*****

MEHMETÇİĞE ANNE MANTISI

İstanbullu 60 şehit ve gazi annesi; 3 günde yaptıkları 1.000 kg. “anne mantısı”nı Afrin’de görev yapan Mehmetçiğe ulaştırılması amacıyla Hatay/Hassa’ya sınır karakoluna gönderdi.. Anneler yapılan “anne mantısı” ile ilgili olarak, mantı içerisine bolca kıyma, soğan, maydanoz, şefkat, sevgi ve dualar kattıklarını ifade ettiler..

*****

ESKİ MİLLİ FUTBOLCULARDAN MEHMETÇİĞE MORAL ZİYARETİ..

Eski milli futbolculardan Tolunay KAFKAS, Ayhan AKMAN, Hakan ÜNSAL, Ziya KÜRKÜT, Emre AŞIK, Hasan KABZE, Mert KORKMAZ, Bülent KORKMAZ ve İbrahim TOROMAN Hatay/Hassa’ya sınır karakoluna mehmetçiğe moral ziyaretinde bulundu..

Kahraman Türk Ordusunun neferleri ile karavana yiyen eski milli futbolcuların mutlulukları kelimelerle ifade edilemez durumdaydı.. ”Zeytin Dalı Harekatı" ile ilgili göreve her daim hazır olduklarını ifade eden askerlerimiz, eski millilerle futbolcularla fotoğraf çektirip, merak ettikleri soruları sordular, kaynaştılar/moral buldular..

*****

Başta PKK/PYD “yancısı” ABD olmak üzere, neredeyse yedi düvelle mücadele ediyoruz desek yeridir..Ancak şu unutulmamalıdır ki ?

Her kim ki bize kefen giydirmek istiyorsa, kendi kefenlerini de hazırlasın.. diyor ve ABD’den gelen çatlak sesleri zaten gazeteniz “BURSA ARENA”da okudunuz.. Sadece şu kadarını söyleyebilirim ki ABD Fırat’ın doğusu ile batısını ayırmak istiyor..

*****

Kıymetli okurlar.. Siz de; “Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız ?..” diye soracak olursam; bir defada söyleyebilecek fazla kişinin olduğunu pek düşünmüyorum..

Ancak, 1918-1992 tarihleri arasında Orta Avrupa Ülkesi olarak varlığını sürdüren Çekoslavakya” 1 ocak 1993 tarihinde “Slovakya” ve “Çek Cumhuriyeti” olarak iki ayrı devlete bölündü.. Şu günlerde de adını “ÇEKYA” olarak değiştirdi..

Bana ne “çekya”dan diyebilirsiniz !

Gerçekten de bana da ne ?.. ancak yeni adıyla “çekya” olan bu ülkede geçtiğimiz hafta kırmızı bültenle arananlar listesinde olan PKK/PYD eski eşbaşkanı yakalandı, mahkemeye çıkarıldı ve serbest bırakıldı..

Bu ne anlama geliyor ?

PKK’nın silah deposu ÇEKYA..

ABD, PKK’ya verdiği silahları ÇEKYA’dan alıyor ve parasını Birleşik Arap Emirlikleri’ne ödetiyor..

ABD’de sütten çıkmış ak kaşık misali.. aslında her olayın içerisinde.. İlerleyen günlerde Münbiç’te, ÖSO Birlikleri ve Kahraman Türk Ordusu’nu bekliyor olacak mı ? Hep beraber göreceğiz..

Haftaya yine “Zeytin Dalı Harekatı" ile ilgili bilinenler, ya da bilinip de dillendirilmeyenlerle karşınızdayım..

*****

Sevgiyle kalın..

*****

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.