Bursa Arena E'Gazete
2017-01-07 01:06:46

 ...:::  hatırlıYORUM :::…   Bedri Rahmi  tablolarını  kimin için  sattı  ?   

İSMET YILDIRIM

07 Ocak 2017, 01:06

Unutulmamalı ki, bir yemeğin tadını; lezzetini anlayabilmek için illa ki o yemeğin aşçısı olmak gerekmez..resimden zevk alabilmek için ressam, müzikten zevk alabilmek için müzisyen, tiyatrodan ve sinemadan zevk alabilmek için oyuncu aktör ya da aktrist, baleden zevk alabilmek için dansçı, operadan zevk alabilmek için şancı, mimarlıktan zevk alabilmek için mimar olmak zorunluluğu da yoktur..Ayrıca önümüze konulan yemekten aldığımız lezzeti artırma imkanına da sahibiz..yemeğin üzerine tuz ve/veya karabiber ekilmesi, limon sıkılması, maydanoz serpiştirilmesi ile istenilen damak tadına ulaşabiliriz..
…………….

Siz değerli okurlarım için hazırladığım bu özel makalenin baş aktörü 1911 Görele doğumlu, Bedri Rahmi Eyüboğlu.. Kendisini şair-ressam olarak tanıyorsunuz..aynı zamanda da mesleğini “öğretim görevlisi” olarak Güzel Sanatlar Akademisi’nde sürdürdüğü biliniyor.. 01 eylül 1974 tarihinde ( 63 ) yaşında hayata veda edene, hakk’a yürüyene kadar ..
Eyüboğlu’nun ( 31 ) adet şiiri bulundu..
“Arkadaş dökümü”, “Bigüzel”, “Büyük şehirleri takdim ederim”, “ Çakıl”, “Can eriği”, “Elemtere Fiş”, “ Evlerimizi takdim ederim”, “Hüzün geldi”, ”İstanbul destanı”, “ İstida”, “Kara sevda”, “Karadut”, “Keçiyi yardan”, “Kimi”, “Korkma”, “Karınca”, “Nen var kardeşim”, 
“Paramparça”,” Pul pul”,”Sevda üstüne”, “Sevinsin”, “Sitem”, “Soyun Piloglu Piloglu”, “ Telgrafın tellerini”, “ Türküler dolusu”, “Üç dil”, “Üzüm yeşili”, “Yalnızlık”, “ Yar yüreğim yar”, Yıkansın gözlerim yıkansın”, “Zindanı taşdan oyarlar”
……………

Sanatçıların; özellikle “üstad” “şair”lerin yaşam biçimlerini incelediğimizde görünen o ki, yaşam biçimleri oldukça çelişkili..evlilikleri dışında “kuma”ları da mevcut..
“Kuma”da nedir ki ?
“Kuma” ikinci eş.. eş üstüne gelen gelen yeni gelin..nikahsız..ve de davetsiz..
İşte şimdi de sizlere Eyüboğlu’nun çelişkili yaşam biçimi ile ilgili pek de fazlaca bilinmeyenleri aktaracağım..
………








Bedri Rahmi Eyüboğlu..

“Karadutum..çatal karam, çingenem..”
diye başlar şiir.. 
Ve devam eder gider..
Çoğumuz da biliriz bu şiiri..
Ve dahi sanırız ki şair, bu şiiri eşi için yazmıştır..
Oysa; Eşi için tam bir dramdır bu şiir !
...
Karadut gerçeği;
Bedri Rahmi – Eren Eyüboğlu aşkı istiyor;
1949’da bir gün İstanbul Büyük Kulüpteki bir toplantıda davetliler
Bedri 
Rahmi'den bir şiir okumasını istediler..
Eyüboğlu ayağa kalktı ve “karadut”u okumaya başladı..

“ Karadutum çatal karam, çingenem,
Daha nem olacaktın bir tanem,
Gülen ayvam , ağlayan narımsın,
Kadınım, kısrağım, karımsın..”

Bedri Rahmi şiiri okurken aniden gözlerinden yaşlar süzüldü..
Salondaki her kes niye ağladığını anlamıştı..Tabiidir ki herkesten çok ; hemen yanı başındaki karısı Eren Eyüboğlu..
Çünkü şiirde "karımsın” dediği kadın karısı değildi..

Bu şiiri 3 yıl önce bir başka kadın adına yazmıştı..
Mari Gerekmezyan için..;
“Kara saplı bıçak gibi”
Mari.. 
Bedri Rahmi’nin asistanlık yaptığı Güzel Sanatlar Akademisi’nin “heykel” bölümüne misafir öğrenci olarak gelmişti..
O dönem askerliğini yapmakta olan şair-ressamın sinesine “kara saplı bir bıçak” gibi saplanmıştı.. …
Mari, Bedri Rahmi’nin bir büstünü yapmıştı..
Bedri Rahmi bu büst için, Mari’ye çeşit çeşit portreleriyle ve ona yazılmış şiirlerle karşılık vermişti..Artık aşklarından bütün İstanbul haberdardı..Bedri Rahmi sanatında tam bir patlama yaşıyor..
Eren Eyüboğlu ise, sabırla eşinin kendisine dönmesini bekliyordu..
Yorgun yürek “karadut” 1946’da tüberküloza yakalandı..İyileşebilmesi için de antibiyotik lazımdı.. Savaş daha henüz bitmişti ki..neredeyse tüm ilaçlar bulunamıyordu..bulunsa bile fiyatları olduğundan çok daha fazlası ile satılıyordu..
Yani ateş pahasıydı..Bedri Rahmi genç sevgilisine ilaç alabilmek için tablolarını elden çıkarmaya başladı.. Ancak tüm bu çabalar da sonuç vermedi.. Ve o yıl İstanbul Alman Hastanesi’nden Mari Gerekmezyan’ın ölüm haberi geldi..

Unutmadan; “name”lerin yazıldığı dönem..İki sevgilinin el yazıları ile karşılıklı sözlerin mektup haline dönüşmesi durumunu da sizlere sunuYORUM.. Sizi tatlı uykunuzdan uyandırmak istemedim..Çok çok teşekkürler..Allahaısmarladık..Mari çay içmeden gidiyorum zannetmeyin sakın.. Güner bana fevkalade bir çay hazırladı.. … Canım Çebişim..
“Karadut mektupları” “Canım Çebişim” diye başlıyor..
Orta Anadolu’da keçi yavrularına “çebiş” derler.. Mektuplaştıkları yıllarda; Bedri Rahmi; dönemin hükümeti tarafından Anadolu’yu resmetsin diye Çorum’a gönderilmişti..”Çebiş” Şairin diline oradan yerleşmiş, ondan da sevgilisine sirayet etmiş olmalı..
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.