Allah insandan ne istiyor? Kendi tecellisinde Kendisine muhatap olunmasını. “İnsanları ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım” diyor. İşte o kulluk nedir? Allah’ı gayba atarak, Allah’ta ikilik çıkartarak, İmam’ı devre dışı bırakarak, birkaç tane şekli, bir binanın içinde kendi bildiğine, zamana kayıtlayarak yerine getirmek mi? İkilik anlayışını taşırken, şirk ve küfür halinde, Allah’ın insanda olmamasını beyan ettiği her türlü hal üzerine, o binada o şekli yerine getirmenin adı mıdır, insanın yaratılma gayesi üzerine bulunmasının adı mıdır kulluk? Hangisine kulluk diyeceğiz? Senin yaratılış gayen üzerine olmanı kim sağlıyor? Yaratılış gayen üzerine bulunmayı kendi başına, kendi aklın ve mantığınla yapabilir misin? Tevhidi tahsil etmen gerekmiyor mu? Kendi başına fakülteye gitmeden doktor, mühendis, öğretmen olabilir misin? Bunu ancak Allah’la arana sokma dedikleri o kul sağlıyor, anahtarı elinde bulunduran, görmez gözünü açacak, işitmez kulağını açacak fikretmez kalbini açacak olan sağlıyor. Beni Allah’ın rızasına ulaştıracak olan, beni Peygambere ümmet, Allah’ın mümin kulu yapacak olan, beni genel tanımıyla, “Allah’a ulaştıracak olan” o kul, Allah’ın, “Gidin biat edin, gidin talep edin, gidin kendisine uyun ve tabi olun” diye emrettiği o kula, Allah’ın emri üzerine tabi olmak, hayatın boyunca yapabileceğin en akıllı şeydir.
Peki, geldik o binaya, görevliye tabi olduk. Şimdi, önde hoca, cemaat de arkasına saf tuttu yan yana namaz başladı. Niyet ettim niyet eyledim Allah rızası için vaktin namazını kılmaya, arkasından da “Uydum hazır olan (imama) hocaya” diyorsun. Onlar kendilerine istedikleri kadar “İmam” desinler oysa,
İmam odur ki beni kendimde ve her yüzde Allah’tan başka ilah olmadığına şahit kılan ve bu şehadet üzerine yaşatandır.
Beni Allah’tan başka ilah olmadığına şahit kılıyor mu? Ne demek uydum hazır olan hocaya, ne yapıyor hoca? Namazı o kıldırıyor, sen de ona uyuyorsun. O tekbir getiriyor, o Fatiha okuyor, o rükûya gidiyor, o secdeye gidiyor, sen? Sen de ona uyuyorsun. Bu durumda namazı kim kılıyor? Hoca kılıyor sen kılmıyorsun. Şimdi, bu, hocayı Allah’la arana sokmak olmuyor mu? Madem Allah’la arama kimseyi sokmayacağım Camiye gidip o hazır olan hocaya neden uyuyorum, kapatalım bütün camileri, kaldıralım hocaları, herkes evinde kılsın, aklım ve mantığım yetmiyor mu evde kendim namaz kılmaya.
Oraya gelince hocaya tabilik şart da Allah’ın işaret ettiği ve kendisine bir değer ve kutsiyet yüklediği Mürşid-i Kamile tabilik şirk mi oluyor! Şimdi bunun adı düpedüz münafıklık değil mi?
Allah Kur’an’da uyarıcı olarak zikrettiği insana, insanı bu dünyaya göndermiş olmasıyla, dünyada Kendisine ulaşma sorumluluğu ve mesuliyeti yüklüyor. İnsan da ancak bu dünyada yaşarken Allah’a ulaşanlardan olabilirse Allah’ın kulum ve insan diye zikrettiği olabilecek. Bunu başaramadığı sürece nakıstır ve bunu başarabilmenin yolu Allah’ın işaret ettiği o Mürşid-i Kamildir. Allah onu “Kul” diye zikrediyor. O kulu bulmak, o kula tabi olmak, o kulla birlikte yürüyerek Allah’a ulaşmaktır “Ancak bana kulluk etsinler diye yarattım” ayetindeki kullardan olabilmenin yolu. Bunun aksi hiçbir zaman mümkün değildir.
.....
Yazının devamı için tıklayınız
.....