Bursa Arena E'Gazete
2025-09-17 00:06:20

Gazze’de Son Çağrı

ETABEY KARATOPRAK

17 Eylül 2025, 00:06

Matematikte bir işlem tanımlanmadan önce onun geçerli olduğu tanım kümesi belirlenir. “FESİH” işlemini de bölgemizdeki aktörler kümesinin elemanlarını belirleyerek oluşturabiliriz. Tüm dünyada yer alan devletler ile bunlarda var olan siyasi partiler ve kurulu silahlı örgütler listesi, kümenin elemanlarıdır. Bunları isimlendirecek olursak; ABD, Rusya, Avrupa, Türkiye, Irak, Suriye, Ürdün, Filistin kurtuluş örgütü taraftarı, İran, Lübnan ve bu ülkelerde ki siyasi partiler ve örgütler Hamas, Hizbullah, Daeş, Katolik, Ortodoks, Protestan, Sünni, Şii, Alevi, Arap, Türk, Kürt, Çerkez, Ermeni, Rum, Dürziler, Yahudiler, İbraniler v.b. gibi dini ve ırki gruplar sıralanabilir. Bunların her birinin diğerine karşı davranışı, “TAVIR” İşlemi olarak belirtilebilir.

Batı ve Rusya’nın genel tavrı, İngilizlerin 150 yıldır uyguladıkları ve adına “böl ve yönet” dedikleri yöntemle, toplumları uzlaşmaz hale getirmektir. Bu konuda her fırsatı değerlendirdiklerini yaşayarak öğrendim.

(UMİST) Manchester Üniversitesi’nde okuyan bir yakınımın öğrenim sürecini 1994-99 arasında takip etmiştim. Bir Türk ile ortak ev tutmuşlarıdı. Bende her iki ayda bir gidip destek veriyordum. Sömestre kayıtlarında öğrenciler, faaliyet göstermek istedikleri klüplere de kayıt yaptırıyorlardı. Bunlar da “silah atış” kulübüne gitmek için başvurmuşlardı. Diğer çocuk Adıyaman doğumlu olduğu için kabul edilmişti ama Bursa doğumlu kabul edilmedi. Bu böyle 4 dönem devam etti. Her ikiside gitmediler. Fakat adamlar ağını atmış “terörist” yapabileceği veya “bölücülük” yaptırabileceği kişiyi tercih ediyorlardı. Taliban bunun en güzel örneği..

Fakat tavır değişikliğinin miladı 11 Eylül 2011 tarihi olmuştur. Her terörün bir bumerang olarak kendilerine de dönebileceğini yaşayarak öğrendiler. Saldırıyı sivil, savunmasız insanlara karşı yapılmış terör eylemi olarak kabul eden Batı, güvenlik konseptini değiştirdi. Terörist yapı ister topluluklar olsun, ister devlet olsun, “yok etmek” için müdahaleden kaçınmayacaklarını söylediler. Irak, Libya ve Suriye’de bu tavırlarını gerçekleştirdiler.

Hamas, Hizbullah ve bunları destekleyip besleyerek kullanan İran’ı, terörist olarak görüldükleri için yok edilinceye kadar saldıracakları kesin kararlarıdır. Taliban ve eş Şara gibilerle “terörden vazgeçtikleri takdirde uzlaşı sağlayabileceklerini” de gösterdiler. İsrail’e “bağırıp çağırmakla” bir şey elde edilmesi mümkün değil. İsrail’e silahlı müdahale eden herhangi bir ülkenin, Rusya dahil tüm Batı’yı karşısında bulabileceği kesin. Amerika Hamas’a ateşkes için son çağrıyı yaptı. Yani şartları kabul etmesini istediler. Hamas için de, zararın neresinden dönerse o kâr olur kanaatindeyim.

Filistin Kurtuluş Örgütü, Batı’yı çok iyi tanıdığını, gösterdiği tavırla ortaya koydu. Hamas’ı lanetleyerek “defolun gidin” dedi. Gazze işgal edilip Hamas temizlendikten sonra Filistin’i “devlet” olarak tanıyacakları kanaatindeyim.

PKK’nın da Suriye’deki SDG’yi korumak maksadıyla kendini fesih ettiği, beyanlardan ve kabullenmelerden ortaya çıkmaktadır.

Allah’tan, oradaki zavallı ve çaresiz insanlara yardım etmesini dilemekten başka çaremiz yok.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.