Bir nekahet dönemine geçişin evresinden sonra,
Bu illet hastalıkla ilgili yazıyı yazma ihtiyacı hissettim.
Her şeyden önce en sonda söyleyeceğim sözü ilk başta söylemek istiyorum.
Sağlığıma kavuşmamdaki katkı nedeniyle,
Öncelikle bendeki arazı tespit eden,
Gazi Hastanesi Hekimlerinden,
Sayın Prof. Dr. Murat Kekilli beye,
Yine tespit edilen bu arazı gidermek için ameliyat eden
Sayın Prof. Dr. Mehmet Akif Türkoğlu beye en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.
Rabbim bu gibi insanların sayılarını bu güzel ülkemde artırsın inşallah.
Bu süreç içinde gerek telefon ve gerekse sosyal medya araçlarıyla,
Arayıp hatırımı soran, dua eden, güzel dileklerde bulunan dostlarıma da
En Kalbi Teşekkürlerimi Sunuyorum.
.....
Şimdi konuya giriş yapabiliriz.
Eskilerin dediği bir söz var;
"İyi olacak hastanın ayağına doktor gelir "
Bu sefer öyle olmadı.
Allah'ım getirdi beni bunların kapısına bıraktı.
Her ikisi gülen yüzleriyle beni karşılayıp derdimle ilgilendiler.
Zaten daha ilk görüşte kanınız ısınıyor.
Büyük bir güven duyuyorsunuz.
Aslında bu güveni size onlar veriyor.
....
İnsan bir defa şunu çok iyi bilmeli.
Göreceklerini görmeden kimse kabrine girmiyor.
Allah'ın bana bu derdi vermesi bir imtihandı.
Ama bu insanları karşıma çıkarması da bir lütuftu.
Önce derdi verene teslim oldum.
Sonra da derdi çözeceklere.
Süreçte istenen sadece sabır ve metanetti.
Bir de çözecek olanların isteklerine harfiyen uymaktı.
......
Bu iş her insanın başına gelebilir.
Hiçbir kimsenin olmaması yönünde bir garantisi yok.
Yaradan'ım beni " Ey kulum beni sağlıklı iken seviyordun. Bakalım şimdi sevecek misin" mesajını verdi.
Ben de onu alıp öylece kabul ettim.
Ameliyathaneye girerken, O'nun isimleriyle O'na dua ederek sükûnet buldum.
Olayın ikinci safhasında,
Yükünüzün ne kadar ağır olduğunu,
Yolunuzun ne kadar uzun olduğunu,
Vaktinizin ne kadar dar olduğunu görünce,
İster istemez endişeye kapılıyorsunuz.
Ama ekip güzel, sağlam, gayretli bir çalışma içinde olunca bu endişeleriniz de tamamen kayboluyor. Sizin için santimi santimine işleri hesaplayıp önünüze koyuyorlar.
Bu merhalede beni saran ve her hastayı da saracak olan en büyük sıkıntı, bulantı ve kusma hadisesidir.
Bunun da tek yolu;
Günde en az 1,5- 2 litre su içmek ve her su içmeden sonra yatağından kalkıp bol bol yürümek.
.....
Adı her ne kadar illet olsa da,
Bu illeti ortadan kaldırmak için seferber olmuş nice güzel insanlar var.
Sağlık ekibinin yanı sıra bunlardan bir tanesi de bütün işlerimi takip eden kardeşim İhsan'dı. Mevla’m onların yokluğunu göstermesin.
Şimdi üçüncü safha olan İlaçla tedaviye hazırlanıyorum.
İnşallah bu merhaleyi de güven veren bu insanların çözümleriyle, Allah'ın inayetiyle aşacağım. Çünkü bu yolda teslim olmuş bir kulum..
SAĞLIKLA ve SAĞLICAKLA kalın.