Bursa Arena E'Gazete
2022-01-10 00:25:41

Atatürk'ün Kehanetleri Çıkıyor..

ALİ BEKTAN

10 Ocak 2022, 00:25

Kazakistan’daki olaylara baktığımızda Mustafa Kemal’in Rusya ve Türk Cumhuriyetleri ile ilgili kehanetlerinin çıktığını görüyoruz. Bize gösterdiği hedef dil ve din birliği içinde olduğumuz Türk Cumhuriyetleri’ne ağabeylik yapmamızdır. Kazakistan o yüzden bizi ilgilendiriyor.

1980 Yılında Lise’de Milli Savunma Dersi vardı. O dersin kitabında Mustafa Kemal Atatürk’ün 1932 Yılı Haziran ayında Türkiye’yi ziyaret eden, ABD’li General Mac Arthur ile yaptığı görüşmeyi anlatan, bir yazı da vardı. O yazıda Atatürk, General’e kanlı bir 2. Dünya Savaşı’nın geleceğini söylüyordu: “Siz Versay Antlaşması ile Almanları çok sıkıştırdınız. Onlar kendilerini siyasal bir akıma kaptırırlarsa hızla silahlanırlar. Savaş 1940-1945 arasında olur. Amerika müdahale ederse bu savaş biter. Bu savaştan karlı çıkan tek ülke Bolşevikler yani Rusya olur” 

Bir gece önce Dolmabahçe Sarayı’nda Atatürk, 2. Dünya Savaşı Belgeselini izlemiş ve olacakları söylemiş gibi olur. Bu yazıyı okuduktan sonra Beyazıt’taki Sahaflara hafta sonları giderek onun silah ve çalışma arkadaşlarının yazdıkları kitapları topladım. Anı kitaplarındaki olayları: "Atatürk’ün Geleceği Görebildiği" Teorisi üzerine inceleyince bir çok kehanetini bulmuş oldum. Bu kehanetlerin yer aldığı kitabım 1999 Yılı Ocak ayında: "Atatürk’ün Kehanetleri" adıyla piyasaya çıktı. O kitapta en önemli olaylardan iki tanesi Rusya’nın gelecekte parçalanacağı ve Türk Cumhuriyetleri'nin bağımsızlıklarına kavuşacağı üzerineydi. Mac Arthur 2. Dünya Savaşı’ndan sonra anılarını yazarak Mustafa Kemal'den övgüyle bahseder.

RUSYA PARÇALANACAK

29 Ekim 1933 Gecesi Ziraat Bankası Salonlarında halkla sohbet ederken, Doktor Zeki adlı bir genç Tıp Öğrencisi ona sorar: 

"Paşam gençlere neyi hedef gösterirsiniz?.."

Mustafa Kemal ise duvardaki haritayı göstererek şu kehanetini söyler: “Gün gelecek Rusya parçalanacak. Oradaki Türk Devletleri bağımsızlıklarına kavuşacaklar. Bizim Asya'da Dil ve Din birliği içinde olduğumuz kardeşlerimiz var. Bizim gelecekte onlara ağabeylik yapmamız gerekiyor..” 

ÇANKAYA KÖŞKÜNDEKİ KEHANET

Çankaya’daki bir akşam yemeğinde Rusların başarılı yaptığı işler anlatılınca, dayanamayan Mustafa Kemal eline bir porselen tabak alarak, "bunu betona atarsam ne olur? 60 parçaya bölünür. Ruslar da gün gelecek 60 parçaya bölünecekler. Bu nesil ihtilali yaptı. Çocuklarını da böyle yetiştirirler. Üçüncü nesil Rusya’yı parçalar.” der..

Mustafa Kemal’in bu kehanetleri çıkar. 1989 Yılında Berlin Duvarı yıkılır. 1990 Yılından itibaren de Türk Cumhuriyetleri bağımsızlıklarına kavuşurlar. Türkiye ise Asya’dan gelen Türk kardeşlerine kapılarını açar. Ekonomik ilişkiler artar.

Bugün Kazakistan'da olan olayları üzüntü ile izleyen Türkiye’nin desteğinin sürmesi Mustafa Kemal’inde vasiyetidir.

2000 Yılında Kazakistan’da, Türkiye ile Kazak Devleti tarafından ortak olarak kurulan 'Ahmet Yesevi Üniversitesi’nin davetlisi olarak bulundum. Orada yakın ilgi gördüm ama ülke halkı hala eski Rusya Gizli Servisi KGB’den korkuyordu. Bağımsızlık kazanılanı 10 yıl olmasına rağmen, bu korku sürüyordu.

Kazakistan, Türk Cumhuriyetleri içersinde zengin olan ülkelerden biridir. Petrol ve doğal gaz yatakları verimli işletilmezken, o günlerde "Kazakistan 2030" adlı proje anlatılıyordu. 30 yıl içinde modern ve zengin Kazakistan kurulacaktı. Bu proje tamamlanmadı. Halkın tepkisi artınca Rusya Askeri birliklerini yolladı. Rusya, Kazak petrol ve doğal gazını pazarladığı gibi, aynı zamanda Baykonur Uzay Üssü’ne sahip. O yüzden önem derecesi Ukrayna’dan çok fazladır.

Ahmet Yesevi’nin türbesinin bulunduğu Yesi Kenti’nde 10 gün kadar kaldık. O noktada devlet yapısının acilen kurulması gerektiğini gözlemledik. Devlet yapısı az da olsa kurulurken, O dönem Çin ile olan sınır boyunu 300.000 Rus Askeri korumaktaydı. Bu askerlerin maaşını da Kazakistan Devleti ödüyordu.

Bu noktada Asya’yı hala arka bahçesi olarak gören Rusya’nın müdahalesi normal olurken; Rusya’ya hem ekonomik hem de güvenlik bakımından bağımlı olsa da, Kazakistan’daki üzücü olayların sona ermesi tek dileğimizdir.

Türkiye’nin devlet politikası olarak Türk Cumhuriyetleri’ne her zaman yardımcı olacağını söyleyebiliriz.

Onlar Dil ve Din Kardeşlerimizdir..

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.