Bursa Arena E'Gazete
2018-08-20 04:11:59

Amerika dost mu? Düşman mı?..

ALİ BEKTAN

20 Ağustos 2018, 04:11

Amerika Birleşik Devletleri kurulduktan sonra başkan Monroe 1823 Yılında kendi düşüncesini Kongreye kabul ettirdi. Monroe Doktrini ile Avrupalı güçler kıtadan uzaklaştırılırken A.B.D. hakimiyeti tesis edilmiştir. Kıtada bugün A.B.D. karşıtlığının artmış olduğu ve A.B.D.’ ye karşı alternatifler arandığı doğruysa da A.B.D bazı eyaletlerin ayrılmalarını şimdilik engelliyor. Bu zengin eyaletler kazançlarını diğerleriyle paylaşmak istemiyorlar. Bizce kolay kolay çözülmez. Amerika böylece büyük bir güç oldu

Başkan böylece her eyaletin birer devlet olarak birleşmelerini sağladı. Bu gücün yaşaması için de Avrupa’daki olaylara ce savaşlara katılmamayı hedefledi. 19 Yüzyıl boyunca Monroe Doktrini uygulandı. O yıllarda Osmanlı ile ticareti geliştirmeyi düşünen Amerika ticaret gemilerinin Akdeniz’e girmesi ve saldırıya uğramaması için Cezayir’deki Türk korsanlarına her yıl vergi veriyordu. Bunu da hiç unutmadı. 19 Yüzyılın son bölümlerinde yavaş yavaş sömürgecilik için kıpırdanan Amerika Anadolu topraklarına hristiyanlığı yaymak için misyonerler göndermeye başladı. Bu arada yahudilerin yeniden devlet kurmaları için de çalışmalar başlatıldı.

İncildeki Kehanetin bulunması ile mesajı 1846 yılında Boston’lu bir papazdan alan ABD Devleti kehanetin sahibi olduğunu kabul etti. “Yahudilerin devletini kurmalarına yardım edecek devlet denizaşırı bir ülke olacak ve Filistin’e elçiler atayacak” Bu kehanetten sonra ABD’de seçilen her başkan Yahudilerin devlet kurmalarını desteklemeye başladı. Yaklaşık 150 yıldır bu düşünce değişmiyor.

Anadolu’ da 20 Yüzyıl başlarında 400 den fazla kilise-manastır-okul-yurt- hastane-misafirhane gibi kurumları Amerikalı misyonerler işletiyordu. Bunları engellemek isteyen 2 Abdülhamit bile başarılı olamadı. Ancak Kurtuluş Savaşı sonrasında Lozan’da bu faaliyetler engellendi.

Lozan'dan sonra Türkiye ile ilişkileri geliştirmek isteyen ABD 6 Ağustos 1923 tarihinde bir ticaret anlaşması imzaladı ama bu anlaşma kongrede onaylanmadı. İlişkiler ancak 1927 den sonra gelişti. 1947 de 2. Dünya Savaşı sonrasında Stalin Rusya’sının Türkiye'den toprak talepleri üzerine İsmet İnönü kapıları ABD’ye açtı Truman Anlaşması ile yardım gelmeye başlarken, Fullbright eğitim sistemi ile de nesillerin yetişmesini Amerika’ya bıraktı. Nato’ya girmek için Kore Savaşına asker gönderen Menderes karşılığını aldı ama Rusya'ya yanaşmak isteyince 27 Mayıs 1960 devrimi ile indirildi. İhtilalin arkasında ABD vardı.

27 Mayıs da TSK içindeki Atatürk neslinin subayları emekliye sevk edildiler. Bu rakamın 5-7 Bin arasında olduğu biliniyor. Emekli edenlerin rütbeleri düşük, emekli olanların ise yüksektir.

12 Mart Muhtırasında, 12 Eylül 1980 darbelerinde de Amerika’nın parmağı vardır. Doğu’da terör örgütüne yıllarca destek veren yine aynı ülkedir. Irak’ı gizli projeler için işgal eden ABD, Rusları Suriye’deki deniz üslerinden atmak için de Suriye savaşını başlattı.

Kıbrıs Çıkartmasından sonra Silah Ambargosu koyan Amerika’ya dersini veren rahmetli liderler Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel olmuştur. ABD Üsleri de kapatılınca Türkiye’yi kaybetmekten korkan ABD sonunda bu ambargodan vaz geçer. Sonuç olarak ekonomik krizler çıkartan ve Türkiye’yi sömürge gibi yönetmek isteyen Amerika bu rezilliğini bugün Başkan Trumph eliyle sürdürmektedir.

Küba Krizi'nde de Türkiye’yi önce Kennedy satar, Doğu Anadolu'daki nükleer jüpiter füzeleri çekilir. Başkan Johnson Kıbrıs nedeniyle mektup yazar, İsmet İnönü doğru bir şey yapar ve cevap verir ama ülkenin Amerika’nın kontrolüne geçtiğini ancak yıllar sonra ifade eder. Daha yazılmayan çok yenilen kazıklar vardır. Türkiye planları 50-100 yıllık olarak yazılıp çizilmiştir. O planlar uygulanmaktadır.

Sonuç olarak bize çocukluğumuz da Amerikalıların dost olduğu öğretilirdi. Süt tozu ile yapılmış o sütleri biz nasıl mı içerdik. 7-8 yaşında evden kakao veya kahve koyarak içebilirdik. Çocuk yaşta bile çözmüşüz. O yüzden Trumph ve onun ekibinin Türkiye düşmanlığı 105 yıl önceki Wodrow Wilson'dan farklı değildir.

Amerika dost falan değildir. Bize Cumhuriyet Dönemi boyunca attığı kazıklar halende sürmektedir.

KAYNAK: AMERİKAN KEHANETLERİ-BİLGE KARINCA YAYINEVİ. YAZAR: ALİ BEKTAN

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.