Bursa Arena E'Gazete
2025-09-19 03:07:04

Allah İnsandan Ne İstiyor? -3-

ÖZKAN GÜNAL

19 Eylül 2025, 03:07

Cenab-ı Allah, Hucurat suresi 14. Ayeti kerimede,

Bedeviler, "İman ettik" dediler. De ki, "Siz iman etmediniz. Ancak "teslim olduk" deyin. Fakat iman henüz kalplerinize girmemiştir. Eğer Allah'a ve elçisine itaat ederseniz O sizin amellerinizden hiçbir şey eksiltmez. Şüphesiz Allah bağışlayandır, rahmet edendir."

buyurmaktadır. Din, insan içindir. Cemadata, nebadata, mahlûkata gelmiş bir peygamber yoktur. Peygamberler insanlara geliyor. Buradan anlıyoruz ki din insan içindir. Bu sebeple Allah, evvela insanlığa ait ortak değerler üzerine olma şartını koymuş çünkü imanın katışıksız ve saf olması gerekir. İman tevhit üzere olmanın adıdır, tevhit de kendisinde ikilik barınmayan demektir. İkiliğin olduğu yerde tevhit gayıptadır, sözdedir, dildedir. Kalpte olmayan bir şeyin Hakk katında geçerli olması mümkün değildir! Bir şey, Allah adına imana ait de olsa kalpte değilse, şekilde, surette, sözde, kılık ve kıyafette kaldıysa, Allah’a ulaşması asla gerçekleşmeyecektir çünkü Allah’ın nazarı kalplerdir. Allah’a ulaşmayanın, insana, kulluk ve Allah’ın rızası adına katacağı hiçbir şey yoktur. Cenab-ı Allah, Hac suresi 37. Ayeti kerimesinde,

Fakat unutmayın ki, onların ne etleri Allah'a ulaşır ne de kanları. Fakat O'na ulaşan, yalnızca sizin halis niyet ve samimiyetinizdir. İşte bu amaçla onları sizin yararınıza sunuyoruz ki, O'nun sizi doğru yola iletmesine karşılık, O'nun şanını yüceltip tekbir getiresiniz diye. Öyleyse güzel davrananları müjdele.

diyor. Halis niyet! Halis niyetten ne anlıyoruz, Allah rızası için, içinde ikilik olmayan, içinde çıkar, beklenti, benlik, ego bulunmayan demektir. Allah, “Ancak iman üzerine, tevhit üzerine yapılan bir şey bana ulaşırken, tevhit üzere olmayan hiçbir şey Bana ulaşamaz” diyor. “Öyle bir namaz kılın ki içinde siz olmayın” demiş iman ehli bir kul. Bunu iyi anlamak lazım. İçinde bizim olmadığımız bir namazı kılmaktır iman üzere olmak.

Bugün Müslüman âlemi namaz kılmayı Allah’a borç ödemek olarak nitelendiriyor. Peki, içinde tevhit var mı? Bir gün bir yerde oturulurken birisi girdi içeriye “Çalışıyor musun, çalış çalış ibadettir” deyince, “Yanılıyorsun, içinde iman yoksa namaz kılsan da ibadet değil, iman varsa her yaptığın ibadet. Sen şimdi bunun neresindesin?” denildi. Bizim için de aynı şey geçerli. İman odur ki iman sahibi olan kişinin yaşamı içindeki her anını Allah’a kulluk haline getirir. “Onlar otururken, yan yatarken, ayaktayken Allah’ı zikrederler ve tefekkür ederler” Neyi? Ayetin devamı bize neyi tefekkür ettiklerini söylüyor. Yaratılmışlığı tefekkür ederler. “Rabbim Sen bu yaratılmışlığı boş yere yaratmadın, bizi cehennemin azabından koru derler” diyor. Zikretmek ve zikrettiğin doğrultuda tefekkür etmek. “Ya Rabbi sen bizi boş yere yaratmadın” demek ve arkasından da bizi cehennem azabından koru demek kısımlarını birleştirip görmeye çalışalım. “Bu yaratılmışlığı boş yere yaratmadın” dedikten sonra neden, “Bizi cehennem azabından koru” diyor? Bunu iyi anlamak lazım. Ama önce, “Onlar otururken, yan yatarken, ayaktayken Allah’ı zikrederler” beyanı var. Allah’ı zikrederek, Allah ile yaratılmışlığa bakmak. Genel bir tanım yaparsak buradan ne anlıyoruz? Yaratılmışlığın ve yaşamın içerisinde bulunuyor olmaktan, iman üzere yaşıyor olmaya geçmek için evvela insanlığa ait temel değerleri kendimizde oluşturmak ve Allah’ı zikredenlerden olmak gerekiyor.

Yaşamın içinde Allah’ı zikretmeye başlarsak, yaşamı ve yaratılmışlığı ona göre tefekkür etmeye ve yorumlamaya başlarız.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.