Modernliğe karşı tam karanlık. Kimse medeniyetten, gelişmişlikten bahsetmesin.

Pir Sultan Aptal ne güzel söylemiş, ”bozuk düzende sağlam çark olmaz.” Kadın 23 kez dilekçe vermiş. Ve çantasında sisteme yazılan bir mektup. “Ben ölünce mi yardım edeceksiniz?” diye. Düşünmeye ne hacet. Her gün kadına, hayvana, çocuğa tecavüz ve şiddet, bunun nedeni sistemin kendisidir. Ülkemizde sıradanlaştı.

Her gün bir kadın cinayeti... Sadece 2019 Kasım ayında 39 kadın cinayeti. Korkunç bir sayı. Bir tane bile olsa korkunç.

Mustafa Kemal Atatürk‘ün dediği gibi; "bir toplumun bir yarısı zincirlerle yere bağlıyken diğer yarısı nasıl kanatlanabilir?" Kadınları zincirlerinden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'e minnet duyuyoruz.

Kadın erkek kanun karşısında eşit olunca, toplumsal yaşama da eşit olarak katılmıştır.

Kadın cinayeti işleyen tiplere bakıldığında, geçmişte defalarca karısını dövmüş, tehdit etmiş, kovmuş, gözaltına alınmış ve hepsi serbest bırakılmış... Aileler çaresiz. Evlatlar gözü yaşlı. Olan biten her şey göz göre göre oluyor. Devletin tüm kurumları sadece ölümden sonra değil, ölümden önce de kadınların aleyhinde neredeyse ve erkekleri kolluyor. Caydırıcı önlem alınmıyor.

Cinsiyetçi algı

Eğitim seviyesi yükselirse bu cinayetlerde düşüş olur mu? diye düşünebiliriz. Ve siz bunu hukukla kollukla çözemezsiniz

Metroda yaşlı adam, "Tahrik oluyorum. Karşıma oturma” diyebiliyor. Vapurda, sanatta, sokakta kadın ne yapsa ne yanlış. Sanki her yer cellat dolu. Otobüslerde, uçaklarda hala kadın yanına erkek bileti kesilemez. Bu kadar namus bekçiliğine ahlak çok mu yüksek? Maalesef acınacak kadar aşağı seviyede.

Kadının giydiği giymediği, güdüğü gülmediği, konuştuğu konuşmadığı, evet dediği hayır dediği, sevdiği sevmediği, gördüğü görmediği, seviştiği sevişmediği her şey haksız tahrik indiriminin sebebi haline geliyor.

Yargı aşamasında haksız tahrik indirimleriyle cezalar kuşa döndüren koskocaman bir sistemle karşı karşıyayız.

Kucağında 2 yaşındaki torununu seven bir dede caddede akşam yürüyüşü yaparken, esnaflara “Mahalle erkek görsün” diye bağırıyordu. Belli ki erkek torun, onun için güç göstergesiydi. Cinsiyetçi dedenin hallerine şaşırmadım. “Eyvah, şu anda bir kadın öldürüldü” dedim. Oysaki dedenin sevgi cümlesi olduğunu sandığı cümle hayatları bitiriyordu. “Çekin çekin memleket erkek görsün.” diyenleri de gördük, duyduk bu ülkede. İşte bu cümlenin her söylendiği yerde, her an bir kadın öldürüldü.

Erkekliğin ispatı bu. Ardı arkası kesilmeyen kadın cinayetleri.

Mesleklerinde dünyada ilk, birçok kadın Atatürk tarafından Avrupa'ya eğitime gönderildi. Çok başarılı kadınlarımız tarihe adlarını yazdırdılar. Kadının eğitim görmesi, sosyalleşmesi önemli. Öldürülmenin ağırlığı var kadınlar üzerinde. İlkellik niye?

Vahşilerden korunmak için yöntemler olmalı.

Kız çocukları diri diri toprağa gömülüyor. Günümüzde tecavüzcüsüyle evlendirilir. Cahiliye dönemi adeti. İslamiyet öncesi Arap kültüründeki insanlık dışı eylem. Sebebine gidiyoruz. İlkel yapı içimize işlemiş.

Kudatgu Bilig ve cinsiyetçi kültür

Tamamı 6645 beyitten oluşan eserde 124 beyitlik bir kaside ve eserin değişik yerlerinde dağınık halde bulunan 173 dörtlük yer almaktadır. Bu eserde toplum içinde yaşayan insanları maddi ve manevi yönlerden mutlu edecek yolları anlatılmaktadır.

Çocukların Nasıl Terbiye Edileceğini Söyleyen beyitler:

Beyit 4510: kızı çabuk evlendir, uzun müddet evde tutma, yoksa hastalığa lüzum kalmadan, yalnız bu pişmanlık seni öldürür.

Beyit 4511: ey dost, arkadaş sana kesin bir söz söyleyeyim; bu kızlar doğmasa, doğarsa yaşamasa daha iyi olur.

Beyit 4512: eğer dünyaya gelirse, onun yerinin toprağın altı veya evinin mezara komşu olması daha hayırlıdır.

Beyit 4513: kadınları her zaman evde muhafaza et, kadının içi dışı gibi olmaz.

Beyit 4514: yabancıyı eve sokma, kadını dışarıya çıkarma; bu kadınları sokakta gören göz onların gönlünü çeler.

Beyit 4519: kadının aslı ettir, eti muhafaza etmeli, gözetmezsen et kokar.

Beyit 4522: erkek insan sözünden dönmez, dönenleri sen kadın bil.

Beyit 4523: nice bin kudretli ve erlerin eri erkekler kadınlar yüzünden mahvolup gitmişlerdir.

Beyit 4526: Onları nasıl zapt ve rapt altına alabilirsin; meğerki her şeyi koruyan Tanrı onlarla başa çıksın.

Yaşamak istediğimiz ve sözün bitmediği yerdeyiz… Kadınların cellatları nasıl yetişiyor?

ARTIK YETER…

Kaynak: https://kutadgubilig.appspot.com/lxiii.html

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
A. Şahiner 4 yıl önce

Sayın yazar hanımefendi; Kudatgu Bilik eserine kadar daha neler var bu ülkede. Bu eser de nihayet yüzyıllar öncesi yazılmış, bu konuyu bula bula ona bağlamışsınız, tebrikler. Peki bu kadın katilleri hep Kutadgu Bilig mi okumuşlar? Bence isabetsiz bir örnek. Zira o eser Atatürk'ün de defalarca okuduğu ve Türkçe konusunda esinlendiği bir eserdi.. Bir daha tebrikler (!) bu örneğiniz için..

Avatar
Dr Ayşe 4 yıl önce

Ben tebrik ederim. Haklı ve sorgulayıcı bir yaklaşım.

Avatar
Ali Çekirdek 4 yıl önce

Bu bilgileri bilmiyordum, ögrenmiş oldm. Yureğinize sağlık.