Çin, 'Chang'e 4' adlı insansız uzay aracını Ay'ın 'karanlık yüzüne' 2019 Ocak ayında indirdi. Böylece uzay çalışmalarında iddialı bir konuma geldi. Rusya ile anlaşarak 2030 Yılına kadar Ay’da Uzay Üssü ve Ay yörüngesinde de bir Uzay İstasyonu kurma projeleri, Ay’ın yeni sahiplerinin gelecekte Rusya ve Çin olacağını gösteriyor. ABD ise bu durumdan rahatsızlık duymaya başladığını açıklarken onlarda Artemis Projesini başlattı.

Soğuk Savaş döneminde özellikle ABD ile Sovyetler Birliği tarafından yürütülen uzay çalışmaları alanında, Çin ilk kez 2003 yılında astronot Yang Liwei ile insanlı uzay misyonu gerçekleştirmiş ve Sovyetler Birliği ile ABD'den sonra bunu gerçekleştiren üçüncü ülke olmuştu. Gelecek yıllarda, dünyanın en büyük uzay teleskobunu kullanıma sokmayı, dünyanın en ağır roketini fırlatmayı ve uluslararası uzay istasyonuna rakip olacak bir uzay istasyonu kurmayı hedefliyor. Bu konularda Rusya ile anlaştılar.

1) Ay Projeleri 

Çin'in Chang olarak isimlendirdiği uzay programı adını Ay'a uçan Çin tanrıçası efsanesinden alıyor. Bu program, 2003'te başlayan bir dizi uzay misyonunun devamı niteliğinde. 2036 yılında Ay'a insan taşıyan uzay aracı gönderilmesiyle, bu uzay misyonunun zirveye ulaşması bekleniyor.

Ay'ın 'karanlık yüzüne' iniş yapılması, Dünya ile uzay aracı arasındaki iletişimin arasına Ay'ın kütlesinin girmesi nedeniyle tehlikeli. Bu sorunu çözmek için, Çin, Ay ile Dünya arasındaki iletişimde köprü görevi görecek Queqiao (Magpie Köprüsü) adlı uyduyu fırlattı. Bu uydu, Chang uzay aracından gelen sinyalleri Dünya'ya iletecek.

Chang'e 4'ün Ay'ın bu keşfedilmemiş yüzeyini jeolojik olarak incelemesi ve patates ile turpgiller familyasından Arabidopsis thaliana tohumları ekerek bir deney yapması planlanıyor. Ayrıca, aracın Ay'ın oluşumundan kısa bir süre sonra dev bir çarpma etkisiyle oluştuğu düşünülen derin Aitken havzasını inceliyor.

Ay'ın kendi etrafında ve Dünya etrafında dönüş süresi aynı olduğu için Dünya'dan bakıldığında hep aynı yüzü görülüyor. Diğer yüzü gerçekten "karanlık" olduğu için değil, ama hakkında bilgi sahibi olunmadığı için öyle adlandırılıyor. Karanlık Bölge’de ise “Uzaylı Üsleri’nin” bulunduğu söyleniyor.

2. Roket fırlatma

Çin, uzaya en fazla roket fırlatan ülke oldu. 39 roket denemesinden sadece biri başarısız oldu. Bu, 2016'da gerçekleştirilen 22 roket denemesinden sonra ciddi bir artışa işaret ediyor. ABD uzaya 34, Rusya ise 20 roket fırlattı. Chang'e 4 7 Aralık 2018'de Sichuan eyaletinden fırlatıldı. Yörüngeye daha fazla uydu yerleştirebilmek için Çin ağır ve yeniden kullanılabilir roketler yapıyor.

3. Uzay istasyonu

Çin'in ilk uzay istasyonu Tiangong-1 (Gök Sarayı) 2011 yılında fırlatıldı. Bu ufak uzay istasyonu, astronotların sadece birkaç gün gibi kısa süre kalmasına uygundu.

Çin'in ilk kadın astronotu, Liu Yang, 2012 yılında burayı ziyaret etti. 2016'da Tiangong-1 faaliyetini tamamladı, böylece planlanandan iki yıl daha uzun süre faaliyet göstermiş oldu. Kontrolden çıkan Tiangong-1, 2018 yılının Nisan ayında Büyük Okyanus'un güneyinde infilak etti.

Çin'in ikinci uzay istasyonu Tiangong-2 da uzaya gönderildi ve Pekin bu uzay istasyonunu 2022'de astronotların da çalıştığı tamamen faal bir uzay istasyonu haline getirmeyi planlıyor.

4. Uydu-savar füze testi

2007 yılında Çin, arızalanan uydusunu vurarak, Rusya ve ABD'nin ardından uzaydaki bir uyduyu imha edebileceğini gösteren üçüncü ülke oldu. Çin'in 1999 yılında fırlatılan uyduyu vurmak için karadan havaya orta menzilli balistik bir füze kullandığı düşünülüyor. Çin'in bu eylemi uluslararası arenada kınandı, Pekin yönetimi "uzayın silahlandırılmasına ve her türlü silah yarışına" karşı olduğunu açıkladı.

2016 yılında ise eski uydular gibi ağır molozların yok etmesi için robotik silahla donanmış Aolong-1'i fırlattı. Dünya'nın yörüngesinde 20 binden fazla softbol topu büyüklüğünde moloz var.

Çin, 2002 yılında Anti-Balistik Füze Anlaşması'ndan çekilen ABD'nin uzun vadeli amaçlarından endişe duyuyor. Bu anlaşmadan çekilmek, ABD Başkanı George W Bush yönetiminin uzay tabanlı silahlar geliştirmesine olanak sağlamıştı.

5. Kuantum iletişimi

Siber -Uzay Teknolojileri düşünüldüğünde, bilgiyi korumak çok önemli.

Roketler gittikçe daha büyük ve daha ağır oluyor. Çin, 2016 yılında yüksek güvenlikli bir iletişimi mümkün kılan ilk kuantum uydusunu fırlattığında, bir dönüm noktasını daha aşmış oldu.

Uydu adını, M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış Çinli bilim insanı ve felsefeci Micius'tan alıyor. Yüksek güvenlikli bir iletişim sağlamak için kuantum yasalarını kullanıyor. Kuantum iletişimi güvenli, çünkü herhangi bir müdahale tespit edilebiliyor.

Rusya ve Çin Ay'da ortak bir uzay istasyonu kurmayı planladıklarını açıkladı.

Rus uzay ajansı Roscomos yaptığı açıklamada, Çin Ulusal Uzay Dairesi (CNSA) ile "Ay'ın yüzeyinde ve/veya yörüngesinde deneysel araştırma tesisi" oluşturmak için anlaşma imzaladığını kaydetti. CNSA, projenin "tüm ilgili ülkelere ve uluslararası ortaklara açık" olduğunu söyledi. Uzmanlara göre bu, Çin'in bugüne kadarki en büyük uluslararası uzay işbirliği projesi olacak.

BU arada Ay’daki enerji kaynağı Helyum-3 İzotop’u kullanarak Elektrik Üretimi gerçekleştirildiğinde Ay artık insanoğlu’nun yeni evi olacaktır. Bu arada ABD’de boş durmayıp Artemis Projesine başladı. Onlar da Ay’da Üs ve Yörüngede uzay istasyonu kurmak için hazırlanıyorlar.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.