24 Nisan 1915 Ermeniler ve onların lobi etkenliği olan ülkelerde (sözde) “Ermeni Soykırımı Günü” olarak anılmaktadır.

24 Nisan 2020 Cuma günü İletişim Bakanlığı’ndan yapılan bir açıklamayı haber şeklinde yayınlamıştık. Haberin başlığı da; “Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan'a mektup” Şeklinde idi..

Mektubun metninde Cumhurbaşkanı, Birinci Dünya Savaşı’nın ağır şartlarında (!) hayatını kaybeden Osmanlı Ermenilerini saygıyla anıp taziye dileklerinde bulunuyordu.

Tamam.. Toplumda hiç kimselerin (mektupta vurgulanan tabirle) "ötekileştirilmemesi" adına Devletin sıcak bir yaklaşımı bu mektup. Buraya kadar eyvallah. Metnine de bir şey demiyorum. Ancak böyle bir taziye ve dileklerin özellikle 24 Nisan gününe getirilmiş olması da, doğrusu bir vatandaş olarak şahsımda bir “ötekileştirilmiş” hissi uyandırdı. Zira anılan o tarih, esasında bizim dedelerimizin Ermeniler tarafından katledildikleri bir tarih idi.. Yani Ermeniler bu güne “Ermeni Soykırımı” olarak yaklaşıyorlarsa, benim gibi düşünen diğer Türk vatandaşlarının anılan günü “Ermeniler tarafından Türklerin katledilmesi ve Ermenilerin devlete karşı kalkışması” olarak düşünmesi de, bir vatandaşlık hakkıdır. Ve işin tarihi belgelerle sabit olan gerçeği de böyledir.

Keşke 24 Nisan günü değil de, yılın başka herhangi bir günü yazılsaydı bu mektup hikayesi..

Böyle bir düşünce ve serzenişimden itibaren, 29 Nisan 2014 tarihinde sosyal medyada paylaştığım bir makalem geldi aklıma.. O dönemlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan Başbakan’dır ve yine benzeri bir açıklamada bulunmuştur. Tabii ben de yine tepkide bulunmuş ve bakın neler yazmışım;

R. Tayyip Erdoğan’ın Ermeniler konusundaki son yaklaşımına, ülkemizdeki Ermeni vatandaşlar nasıl bakıyorlar?..

İşte bu niyetle yaptığım inceleme esnasında; İstanbul Şişli’deki “Karagözyan Ermeni Yetimhanesi Vakfı” adına yayınlandığı anlaşılan bir “Blogcu” web sayfasına takıldım..

Genelde İstanbul Ermenilerinin sosyal faaliyet ve haberlerine yer veren “KARAGÖZYAN” adlı bu sayfada bir makale ilgimi çekti.. Ki, çok şaşırtıcı.. Okumaktan geri kalmazsanız iyi olur;

“..GERÇEK ÖZÜR VE ÖZÜR SAHİPLERİ..

Evet Biz özür dileyeceğiz.. Sizi hayatta iken kahpe kurşunlardan koruyamadık, ancak hatıranızı hain kalemlerden koruyacağız..

–Ermenileri yaklaşık 850 yıl dinlerine-kültürlerine karışmadan yönetip onlara “Millet-i Sadıka” diyen ecdadımdan kim özür dileyecek ?.

–Ayinlerinde devamlı andıkları, onlar için patrikhane kuran Fatih Sultan Mehmet’ten kim özür dileyecek?

–Kendisine suikast düzenleyen Ermenilere karşı bile hoşgörü ile yaklaşan II. Abdülhamit’ten kim özür dileyecek?

–1906-1922 yılları arasında Erzurum, Kayseri, Yozgat, Çorum, Merzifon, Samsun ve Adana’da çıkardıkları isyanlarda ve çeşitli bölgelerdeki saldırılarda Hınçak, Taşnak örgütlerinin katlettiği 517.955 Türk’ten kim özür dileyecek?.

–I. Dünya Savaşı sonrası İngilizlerin sözde Ermeni katliamı iddiası ile tutuklayıp işkence yaptığı ve daha sonra delil bulamayıp serbest bıraktığı 143 vatanseverden kim özür dileyecek?.

–1915 Tehcirinde Ermeni zulmüne maruz kalmış Türklerin, Osmanlı Ordusu korumasındaki Ermenilere saldırmasından dolayı kurulan “Nemrut Kürt Mustafa Divanı” nda görevi kötüye kullanmak suçundan sahte şahitlerle idam edilen 69 kişi, çeşitli hapis cezaları alan 210 kişiden kim özür dileyecek?.

–Bu mahkemede idam cezası alan ve T.B.M.M.’nin 14 Ekim 1922’de çıkardığı özel bir kanunla “Milli Şehit” ilan ettiği ..ve son sözünde “Beni ecnebilere yalakalık olsun diye asıyorlar. Fertler ölür, millet yaşar…Yaşasın Türk milleti” diye haykıran Boğazlıyan Kaymakamı Şehit Kemal Bey’den kim özür dileyecek?

–Ermeni iddialarını incelemek için Anadolu’ya gelen ve Türklerin bu konuda haklı olduğunu, Ermenilerin Türkleri katlettiğini bir raporla dünyaya duyuran General Harbord’u katliam bölgelerinde gezdiren M. Kemal Atatürk’ten kim özür dileyecek?

–Tehcir Kanunundan baş sorumlu ilan edilen 1921 yılında Almanya’da bir Ermeni suikasti ile şehit edilen Talat Paşa’dan kim özür dileyecek?

–İstanbul’un işgalden önce ve sonra Türklere ihanet etmedikleri gerekçesi ile Hınçak ve Taşnak komitacısı Ermenilerin öldürdüğü kendi soydaşları, Avukat Haçik, Gedikpaşa Kilisesi vaizi Dacet Vertabet, Dikran Karagözyan, Apik Uncıyan, Jambanyan, İzmir’de Balyozyan, Erzincan’da Ahoran, Armin, Polis Memuru Markan, Şimon Maksut ve nice vatansever Ermeniden kim özür dileyecek?

–1973-1994 yılları arasında Ermeni Terör Örgütü Asala tarafından hunharca öldürülen 42 diplomatımızdan kim özür dileyecek?

–26 Şubat 1992’de Hocalı’da Ermenilerce katledilen 1.300 Azeri Türk’ünden kim özür dileyecek?

–Asala’nın devamı niteliğinde olan PKK’nın şehit ettiği Türk askerlerinden ve 30 binin üzerinde Türk vatandaşlarından kim özür dileyecek?

–Ermeni soykırımı yalanını dünyaya haykıran ve onların yalanlarını bir bir ispat eden, ancak içerdeki (!) ve dışarıdaki Ermeni diyasporası ile ilişkileri düzeltmek adına görevinden alınan eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr.Yusuf Halaçoğlu’ndan kim özür dileyecek?.

Evet biz özür dileyeceğiz !...
Sizi hayatta iken kahpe kurşunlardan koruyamadık, ancak hatıranızı hain kalemlerden koruyacağız.”

İşte böyle makalenin bağlanışı da..

21.12.2008 tarihinde tarihçi Taki Kaplan imzasıyla yayınlandığını da ayrıca öğrenmekle birlikte; yazarı kim olursa olsun bu seslenişin, İstanbul Ermenilerinin bir Vakıf kanalı olduğu anlaşılan “KARAGÖZYAN” adlı sayfasında neden yer aldığını / emrivaki bir paylaşımsa neden derhal silinmediğini hep merak etmişimdir.

Velhasıl halen ülkemizde bizlerle içli dışlı yaşayan; devletine ve ülkesine sadakatli, dürüstçe vergisini ödeyen, askerden kaçmayıp bu ülke için nöbet tutan, oy kullanan, komşusu Türklerle akraba, hatta kardeş hale gelmiş masum Ermeni vatandaşlarımızla; Ermeni diasporası’nın eli kanlı militanlarını ayırt edip, bu yönden akla karayı karıştırmamakta fayda var sanıyorum.

Bugün ise olayın sıcaklığı ve en son somut örnek oluşu yönüyle bir şeyler daha belirtmek istiyorum;

Bakın ki bir Ermeni yapılanması olan PKK/PYD militanlarının, (daha dün) Suriye Afrin’in sivil halkın yaşadığı bir sokağında, araca yüklenmiş şekilde patlattığı bomba sonucunda 11’i sübyan çocuk olmak üzere Afrin’li 40 sivil vatandaş hayatını kaybetti; 47'si de yaralı. Bu bir katliamdır..

İşte ayırt etmemiz gereken eli kanlı olanlar bunlardır. Hem Devlet olarak hem de Millet olarak bu ayırt etmede tüm detayları, gözden kaçırmamaya dikkat etmemiz gerekmektedir.

Sağlıcakla kalın..

..........

DİPNOT: Her iki haber metnine de aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz;

1- Cumhurbaşkanı'nın Mektubu.

http://www.bursaarena.com.tr/turkiye/cumhurbaskani-erdogan-dan-turkiye-ermenileri-patrigi-sahak-h31696.html

2- Afrin'deki 28.04.2020 günlü PKK Katliamı.

http://www.bursaarena.com.tr/turkiye/suriye-afrin-de-pkkypg-nin-bombali-arac-saldirisi-h31747.html

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.