Her insan kendi hapishanesinde yaşar, mahkum da gardiyan da kendisidir…

YILLARIMIN SULTANI

(Kader ve hayat mahkûmlarına)

..

Sen, dışarıda garip kaldın,

Ben içeride mahzun.

Zaman donmuş sanki kaskatı.

Sabaha varmayan geceler uzun, upuzun.

Adı hapishane buranın,

Bana da mahkûm diyorlar.

Kadere mi, şansıma mı, sana mı mahkûmum bilemedim.

Bildiğim tek şey,

Burada sayılan günler,

Ömür törpüleyen, keskin zaman dilimi.

Sazın titrek namesinde içe akan gözyaşı,

Yüksek, kalın duvarların arkası.

Ve paslı demir parmaklık en zalimi.

Görüşe geldiğinde haber getir oradan.

Gezdir beni şehrimin sokaklarında.

Kumrular var mı yine, arka bahçede?

Ekmek atar mısın balkonda güvercinlere?

Okula gider mi çocuklar erken saatte yine?

Sütçü bırakır mı kapıya usulca şişeleri?

Dilenci utanır mı açlığını söylemeye?

Ekmeğe mi açlık zor, özgürlüğe mi?

Hangisi daha acıtır, insanın içini kim bilir?

Görürsen lütfen bir sor.

Hatırlar mısın?

Arada, siren sesi duyulurdu eskiden.

Yazık, kim bilir, kime koşuyor deyip,

Dua ederdin tanımadığına.

Bir gün bize çalarsa, o siren,

Biz olursak, o dar zamanda.

Bize de dua etsinler derdin,

Tanımadıklarımız.

Komşu teyze, gene öksürür mü geceleri.

Sahipsiz ve kimsesizlik içinde.

Yoksa sıyrıldı mı acılarından.

Dünyadan ayrıldı mı, bir biçimde.

Uzak mı şimdi dayanılmaz sancılarından?

Buradaymış gece inlemeleri.

Hasret kâğıdına sarılıp,

Özlem tütünüyle içilen sigaralar.

Öksürüğün hası da, buralardaymış gülüm.

Bugün koğuşun bayramı var.

Açık görüş müsaadesi alınmış mahkûmlara,

Sen de gel, yıllarımın sultanı.

Sevgi yüklü, içtenliğinle gel.

Özlem dolu, hasret dolu gözlerinle gel.

Oğlumu da getir, sarılsın babasına.

Kocaman oldu zira.

Ne de olsa, dokuz yaşında artık.

Alışsın yalnızlığa, mahpusluğa.

Dövülürse, sokakta ağlamasın,

Babam çıkarsa, size gösterir desin.

Cesur olsun,

Umutlansın,

Güvensin.

Bir dahaki görüşte kızım da gelsin.

Bıktım artık, rüyamda sarılmaktan.

Gülen yüzle uyanıp,

Akşama dek somurtmaktan,

Üşümekten, donmaktan bıktım artık biliyor musun?

Alıştırın görüşmeye geceden.

Cici elbise giydirin miniğime.

Örün saçlarını,

İnceden, inceden.

Oyuncaklı tokaları da olsun.

Demir kapılı bu koca evde, çalışıyor baban deyin

Bir süre daha.

İdare edin böylece.

Kendi payını yemeyip, cebinde sakladığı,

Üzümlü kek getirsin babasına.

Hoş, ben de yemiyorum ya.

Dolabımda iki parça kek var, kurumuş.

Dokunmaya kıyamadığım,

Ara sıra dertleşip, ağladığım iki parça kuru kek.

Biricik kızımın hediyesi.

Benim için Dünya malı,

Benim için servet, umut, teselli.

Benim yüzümden bu acılar,

Bu yalnızlık, bu hasret, bu gözyaşı.

Benim yüzümden.

Her zamanki gibi bağışla demem sana,

Helal et demem inan,

Dayanamadığını,

Konuşamadığını bilirim.

Seni çaresiz bırakmaya dayanamam.

Bilirim neler düşündüğünü

Bu kez demem sana öyle şeyler,

Kelimeler tıkansa da boğazına,

Benimle konuş isterim.

Gözlerini kaçırma benden, ne olur.

Yaş dolarsa, dolsun göz pınarlarına.

Burası soğuk mekân, yıllarımın sultanı.

Burada sıcağa yer yok.

Her şey soğuk buralarda,

Duygular soğuk, havalar da.

Duvar, ranza, mazgal buz gibi.

Hücre soğuk, avlu soğuk.

Havalandırma da.

Güneşe, ışığa, sevgiliye, dostlara hasret,

O hasret ki içini ısıtacak,

Yudum, yudum içilen sigara dumanına karışan,

Çay kokusu ılık,

Bir de merhaba, eyvallah sözleri sıcak.

Benim yüreğimde de kalmadı sıcaklığım,

Sadece ellerimde var biraz.

Otur yanıma şimdi.

Ellerimi, ellerinin içine al.

Sıcaklığım, aksın avuçlarına.

Dışarı çıkarken beraber götür,

Sıcaklığı firar etmiş deseler de,

Aldırma gülüm.

Oda senle gitsin bu yaşanmaz ortamdan.

Seninle birlikte firar etsin buradan.

Meraklanma, suçunu üstlenirim.

Ben zorla verdim,

O bilmeden çıkardı derim.

Zaten, cezam yeterince,

Bu gelsin üstüne, fark etmez.

İnsan olmak, adam olmak çok zormuş.

İnsanlığı sevmek daha zor,

Sevmekten mahkûm olmak en zoru,

Dayanılmazı.

İsyancası.

Birbirine sabır ilmekleriyle bağlanan yıllar,

Bitecek elbet.

Karanlıklar, aydınlığa,

Geceler de sabaha.

Kötülükler, iyiliğe mahkûm olsun umarım.

Zalimlerde, mazluma bir gün.

İyilik, inadına Dünyayı sarsın,

Umut eden herkesi,

Hayaline,

Sevdiğine,

Kavuştursun güzellikler ülkesine,

ALLAH kurtarsın….

Aralık, 2008

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.