KKTC Başbakanı Ersin Tatar'dan AB'ye Sert Uyarı

BURSA ARENA / Haber Merkezi

KKTC Başbakanı Ersin Tatar, AB üyesi Güney Avrupa Ülkeleri (MED7) Altıncı zirvesi sonunda kabul edilen ortak bildiri hakkında konuştu. Tatar, AB’yi sağduyulu davranmaya davet ederek, “Avrupa Birliği Rum-Yunan ikilisini şımartmaya devam ettikçe Kıbrıs konusunun bir anlaşmayla sonuçlanma olasılığının azalmaya devam edeceğini” belirtti.

QHA'nın Kıbrıs Postasından aktardığı habere göre Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı, KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Avrupa Birliği (AB) üyesi Güney Avrupa Ülkeleri (Med7) Altıncı Zirvesi sonunda kabul edilen ortak bildiride yer alan Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesine ilişkin ifadelerin gerçeklerden uzak, Rum yanlısı kararlar olduğuna işaret etti. Tatar, “Bizim de hedefimiz hakkımızla, hukukumuzla AB içinde yer almaktır, Türkiye’nin de. Ancak yanlış kararlar halkımızı AB’ye karşı olumsuz yönde etkilemektedir. AB’yi sağ duyulu davranmaya davet ediyorum.” dedi. Tatar, “Avrupa Birliği Rum-Yunan ikilisini şımartmaya devam ettikçe Kıbrıs konusunun bir anlaşmayla sonuçlanma olasılığının azalmaya devam edeceğini” belirtti.

AVRUPA BİRLİĞİ MED7 ZİRVESİ
Fransa’nın ev sahipliğinde 11 Eylül 2020 tarihinde gerçekleştirilen Avrupa Birliği (AB) Üyesi Güney Avrupa Ülkeleri Zirvesi’nde (MED7) ana konu son dönemde Türkiye ve Yunanistan arasında yaşanan Doğu Akdeniz gerginliği oldu. MED7, Korsika adasında İspanya, İtalya, Malta, Portekiz, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan’ın katılımıyla yapıldı.
Zirvenin sonuç bildirgesinde Türkiye’ye yaptırım mesajları yayımlandı. Ankara’nın Doğu Akdeniz’de “tek taraflı olarak nitelendirilen faaliyetlerine son vermemesi durumunda yaptırımların hayata geçebileceği” vurgulandı.

Ortak açıklamada, “Türkiye’nin diyalog yolunda ilerlememesi ve tek taraflı faaliyetlerine son vermemesi halinde, AB ek kısıtlayıcı tedbirlerin bir listesini hazırlamaya hazır ve bunlar 24-25 Eylül’de düzenlenecek AB Liderler Zirvesi’nde gündeme gelebilir.” ifadeleri kullanıldı.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığından da sonuç bildirgesine tepki gecikmedi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hami Aksoy, Med7 ülkeleri tarafından yayımlanan sonuç bildirgesine tepki içeren yazılı açıklamasında, “Bildiride Doğu Akdeniz ve Kıbrıs ile ilgili yer alan bilgiler yanlı ve gerçekten kopuk.” dedi.

“FRANSA RUM-YUNAN İKİLİSİNİ KULLANARAK BÖLGE VE DÜNYA BARIŞINA BÜYÜK ZARAR VERİYOR”

Başbakan Ersin Tatar, MED7 bildirisine tepki içeren bir açıklamada bulundu. Tatar’ın açıklamasında şu ifadeler kaydedildi:

“Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ülkesinin çıkarları için Rum-Yunan ikilisini kullanarak Doğu Akdeniz’de söz sahibi olmaya çalışırken bölge ve dünya barışına büyük zarar veriyor.

TATAR: FRANSA’NIN BASKISIYLA ALINAN KARAR YANLIŞTIR

Avrupa Birliği’ne üye 7 Güney Avrupa ülkesinin Korsika’da Fransa’nın baskısı ile aldığı karar yanlıştır ve ne Kıbrıs konusunun bir sonuca bağlanmasına ne de bölgede yaşanan gerginliğin azalmasına katkıda bulunmayacaktır. Bu kararları alanlar sağduyulu davranmadıkları sürece Kıbrıs’ta bir anlaşma sağlanmasına zerre kadar katkıları olamaz. Kararda iddia edildiği gibi bölgede Rumların egemenliğine ve egemenlik haklarına yönelik bir Türkiye tehdidi yoktur. Tam tersine Kıbrıs Türk Halkının egemenliğini ve egemenlik haklarını yok saymaya çalışan bir Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi vardır.

“ASIL SALDIRGAN BU İKİLİDİR”

Asıl saldırgan bu ikilidir. Avrupa Birliği’nin dayanışma içerisinde olması, destek vermesi gereken taraf 1963’ten beridir kurucu ortağı olduğu Devlet’ten silah zoru ile atılan ve egemenlik hakları gasp edilen Kıbrıs Türk halkıdır. Bir kez daha uyarıyorum; Avrupa Birliği hala gerçekleri algılamaz ve Rum-Yunan ikilisini memnun etsin diye ay sonunda yapılacak zirve toplantısında Türkiye aleyhine kararlar alırsa Kıbrıs konusundaki hatalar zincirine bir yenisini eklemiş olacaktır.

BAŞBAKAN TATAR’DAN AB’YE SAĞDUYU UYARISI

Avrupa Birliği Rum-Yunan ikilisini şımartmaya devam ettikçe Kıbrıs konusunun bir anlaşmayla sonuçlanma olasılığının azalmaya devam edecektir. Bizim de hedefimiz hakkımızla, hukukumuzla AB içinde yer almaktır, Türkiye’nin de, ancak yanlış kararlar halkımızı AB’ye karşı olumsuz yönde etkilemektedir. AB’yi sağduyulu davranmaya davet ediyorum.”