Türkiye’yi içten içe saran Gladyo yapılanmasındaki hücreler büyük bir kumpas için düğmeye basmıştı. Uyuyan hücreler uyandırılmış ve bu operasyonlarda yavaş yavaş aktifleştirilmişti. Yerli Gladyo Fetö, kurumlara sızmış bu uyuyan hücreleri aktifleştirerek Türk Derin Devleti temelli veya bağlantılı kişilere operasyon için düğmeye basmıştı. O dönemde çok önemli komutanlar, emniyet mensupları, istihbaratçılar ve dahi önemli devlet adamları tek tek delilsiz ve bir o kadar da saçma iddialarla içeri alınmaya başlanmıştı. Özellikle de basının içindeki Fetö (Gladyo) unsurları gerekli psikolojik zemini oluşturmaya çalışıyordu. Bir ayağı Tel-Aviv’de bir ayağı Washington’da olan etki ajanları bazı gazeteciler de operasyonlarda ve algı oluşturmada önemli rol oynuyordu.

O dönemdeki operasyonlarda siyaseten de destek alan Gladyo’nun hücreleri iyice aktifleşmiş ve rahatça hareket etmiştir. Fetö denen yerli Gladyo da siyaset ve ekonomiden özellikle besleniyordu. Bunları da göz ardı etmemek gerekir. Türkiye’de bugünün en önemli konusu da budur! Birçok Milli duruşa sahip olan insanlar da Ergenekon operasyonları sırasında Devlet nerede? Neden bu operasyonlara ses çıkartılmıyor diye o dönemde isyan ediyordu. Hatta Türk Derin Devleti’nin olmadığı vs. görüşleri de o dönemde ayyuka çıkmıştı. Oysa olay bambaşka idi. Türk Devlet Aklı olayları en başından beri biliyor ve takip ediyordu. Yani bu operasyonlardan sonra bazı insanlar Türk Derin Devletinin varlığı konusunda şüpheye düşmüştür. Oysa olay bizim gördüğümüzün dışında çok farklıydı. Ben bu operasyona Türk Derin Devletinin sessiz kalmasını şuna bağlıyorum; devlet içeride bu operasyona dahil olan kanserli hücre gibi devleti saran Fetö yapılanmasını tam manası ile çözmek için ölü taklidi yaptı. Bunun yapılması şarttı çünkü bu şekilde bu işin içinde herkesi tek tek tespit etmek Türk Devletinin bekası için şarttı. Nitekim öyle de oldu. Tam da tahmin ettiğim gibi olaylar yaşandı. İçeride olan bazı önemli mühim şahsiyetler devlet adamları da benim düşündüğümü eminim ki düşündü. Tabii bu olaylar neticesinde istenmeyen bir takım ölümler de oldu maalesef… Ancak Türk Derin Devletinin operasyona müdahale etmesi demek hem deşifre olması demek hem de köstebeklerin yerin altına inerek kaybolması demekti. Bu operasyonlarda 5 yıl 39 gün hapis yatan çok sevdiğim Devletin isimsiz kahramanlarından olan ve bizzat tanıdığım bir ağabeyim ile de görüşmemiz de bu tarz söylemler işitmiştim. Kendisi de zaten 5 yıl 39 gün içeride kalmasına rağmen Devletin aleyhinde hiçbir söz etmemiş ve tam bir Devlet adamı gibi davranmıştır.

Türk Derin Devleti kendi oluşturduğu Heyet tarafından yönetilir. Başka bir grubun Türk Derin Devletini yönetmesi söz konusu dahi olamaz. Yönetme tarzı ve oluşumuna çok girmiyorum çünkü başlı başına ayrı bir konudur. Ama şunu asla unutmamalıyız ki; Türk Derin Devleti, devletin çimentosudur, temelidir ve devamlılığını sağlayan büyük kadim bir güçtür. Kendi içinde pek çok sırrı barındıran ve küresel güç odaklarının derin yapısı tarafından sürekli hedef halinde olan bir yapıdır. Türkiye’de Derin Nato’nun en önemli düşmanı konumundadır. Gladyo yapılanmasının içine sızmaya çalıştığı da önemli bir husustur. Gelecek yıllarda Türk Derin Devleti daha da aktif bir rol üstlenecektir. Dünyadaki gelişmeler ve Türkiye’nin stratejik önemi bunu göstermektedir. Ayrıca belirtmeden edemeyeceğim. Gladyo yapılanmasının Türk Derin Devletine en önemli zararı da "Kozmik Oda" olaylarında olmuştur. Neyse ki tedbirli davranıldı. Lakin Türk Derin Devleti ile önemli bağı olan dışarıdan desteklenen bazı isimler bu olaydan sonra suikastlarla öldürülmüştür. Bu öldürülen Vatan kahramanlarının da elbet zaman içinde hesabı sorulacaktır. Onların öldürülmesine neden olan bazı isimlerden de mutlaka hesap sorulacaktır.

Bugün gelinen noktada birileri hala Türk Devlet Aklının olmadığını derin devletin uydurma olduğunu söylüyor. Onlar Derin Devleti Belediye teşkilatı sanıyorlar. Rüzgârı görmek istiyorlar. Oysa Rüzgâr görülmez ama hissedilir. Ancak Rüzgâr fırtınaya dönüştüğünde onun yıkımları görülebilir. Bu söylediğimiz hususlar anlayana çok şey ifade etmektedir. "Teşkilat" kitabımı yazma sebeplerimden biri de bu husustur…

Ve son söz: ‘’Türk Derin Devleti muhakkak ki vardır ve kıblesi VATAN'dır...’’

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.