Bir insan her konuyu bildiğini iddia ediyorsa, hiçbir şey bilmiyor demektir. Ancak çevremizde hele TV ekranlarında her konuda bilgi sahibi ve uzmanlaşmış olan şahsiyetlere rastlanmaktadır. Anlı,şanlı, etiketli, namlı zevatın birbirine ağız dolusu hakaret etmeleri de ayrı seviyesizlik göstergesidir.

Zira, edinilen her bilgi, sahip olunan her makam, verilen her etiket insanı olgunlaştırıp, tevazuunu arttırmıyorsa o insan bilgi hamallığından başka işe yaramamış demektir.

TV de tartışma programlarına çıkanlar adeta abone olmuş gibi ya da başka konuşacak kişi yokmuş gibi hep aynı şahıslardan oluşuyor.

Eskiden konusuna göre uzman kişileri çıkartmaya gayret gösteren yönetmenler şimdilerde sadece seviyesizce birbirini eleştiren, hırsızlıkla suçlayan, yalancılıkla itham eden, iftiracılığını ilan eden sözcülerden oluşmasını sağlıyorlar.

Mesela ALLAH BİRDİR konulu bir tartışma programı yapılsa ve karşıt görüşlüler saflara dizilip daha program açılmadan kavgaya hazırlıklı haldedirler. Birileri "evet Allah bir olabilir ama.." ya da "Allah bir olsaydı…."  ya da  "bizim Allah’ımız….." diyebilecek kadar karşıtlığa meyillidir.

İki tarafın üzerinde anlaştığı hiç mi bir iyilik ya da kötülük yoktur. İki tarafın da takdir ettiği hiç mi bir eylem yoktur.

Yoktur işte, bizim toplumun formatı da bozuldu sayenizde..

İnsan gazeteci oldu diye her konuda bilgi sahibi olmak zorunda değil ki, her gazetecinin uzmanlaştığı bir alan olabilir mesela adliye muhabirliği, polis muhabirliği, savaş muhabirliği, TBMM muhabirliği vs. Ekran papatyaları oturdukları sandalyede siyasi, adli, sosyal, ailevi, üretici, emekçi, kamu, dini, milli, askeri, sanat, musiki, hukuki, İktisadi yani her konuda uzman gibi kaykılarak ve gerinerek görüşlerini lütfediyorlar.

Mesela adamın depremle ilgisi sadece sallanmaktan öteye geçmemiş olmasına rağmen fay hattıyla, deprem toplanma merkezleriyle, barınma ve ilk yardım hizmetleriyle ilgili hizmetlerin nasıl yapılacağını tavsiye ediyor üstelik haykırarak, iddia ederek, hem de seviyeyi düşürerek.

Mesela Kadın evliliğini yürütememiş, birkaç koca eskitmiş ekranda mutlu evliliğin nasıl olması gerektiğini anlatıyor.

Mesela adam belki Diyarbakır’a uçakla gidip, lüks otelde konaklayıp, bir iki çarşı pazar dolaşmış, Güneydoğu hakkında ahkam kesiyor.

Mesela adamın tanıdığı Kürt eniştesinden bir de bir iki doğulu arkadaşından başka kimse yokken TV de Kürt konusunda çözümler sunuyor, öneriyor.

Mesela adam Mısır piramitlerini turla gezmiş, ilgili rehber anlatmış olmasına rağmen Ortadoğu konusunda ders verir gibi metinden bir şeyler okuyor.

Mesela kadın karpuz tarlasında sadece resim çektirmiş olmasına rağmen Ülkenin tarım politikaları hakkında bilgi veriyor, sunum yapıyor daha da önemlisi iddia ediyor.

Sesini yükselterek, karşıdakini kinayeli küçümseyerek alay edip hakaret ederek üstünlük sağlayacağını zanneden kişiye seyircinin kötü not verip ve kötü tanımlama yaptığının ya farkında değiller ya da umursamıyorlar.

Halbuki eskiden TV dizilerinde bile dikkat edilen seviye demek ki sadece Perihan abla, Bizimkiler, İkinci bahar, Küçük ev vb. dizilerinde kalmış.

Nezaket ve kibarlık da eski devlet ricalinde..

Birbirine saygı ve sevgiyle davranan, hep iyilik düşünen, güler yüzlü, mutlu aile tabloları bizleri de etkiliyor ve aynı davranışlara sevk ediyor. Şimdilerde sadece intikam, kavga, hırs, taciz, ihanet, komplo, tuzak, aile içi şiddeti özendiren programlara bir de şu tartışmalar eklendi, herkes herkese hakaret ediyor hem de bizim gözümüzün önünde.

Kendine görev çıkaran zevata sesleniyorum;

Hani eğitim milliydi, hani öğretim milliydi, hani aile bütünlüğü önemliydi, hani çocuklara dokunulmayacaktı, hani kadın cinayetleri son bulmalıydı, hani hırsızlık, rüşvet, yolsuzlukla mücadele edilecekti, hani büyüklere saygı küçüklere sevgi olacaktı…vb…vb..

Şunu unutmayın ki, kavga ile yetişen nesilden sevgi ve barış isteyemezsiniz.

Bir an önce seviyesi düşük tartışma programlarının ve şiddeti özendiren dizilerin son bulması ümidiyle…..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.