Bursa Arena E'Gazete
2025-08-10 11:57:00

Çalışmanın, Çabalamanın, Emeğin ve Zekânın Önemi Rüzgâra mı Yazılmış

Prof. Dr. İBRAHİM ORTAŞ

10 Ağustos 2025, 11:57

İnsanın sabahın köründe bile sıcaktan kaçıp klimalara sığındığını yaşıyoruz. Çocukluğumda bu sıcakların benzerinde sabahtan akşama kadar tarlalarda başımıza bir bez parçası veya gömleğimizi sarar çalışırdık. Şimdilerde meteorolojinin öngörüsüne göre bazılarımız günler öncesinden hangi yaylaya, hangi denize gidelim diye program yapıyoruz. Anladım gelen haberlerden, bu sıcaklarda yaylanın da, denizin de faydası yokmuş. İklimsel sıcaklar neyse Dünyanın diğer sıcak havasının yarattığı bölgesel çatışmalar, adaletsizlikler, eşitsiz koşular, gücü gücüne yeten anlayışı ayrıca insanı boğuyor.

İnsanlığın içinden geçtiği bu çok yönlü sıcak bunaltıyor, hem de içimizi dışımız bunaltıyor. Yaşam koşulları da zorlaştı, bir kenara çekileyim demeye de gelmiyor. Çarşı pazarın yakıcı hayat pahalılığı mecbur ediyor insanı. Her ne kadar yoksulluğu ben yaratmadıysam da yoksulluğu artık yaşıyorum. Geçmişte hem olanağımız yoktu, olsa da “bir hırka bir lokma” anlayışı ile "ne yapalım birden fazla evi" deyip, çevre ve ekoloji anlayışına uygun davranmaya çalıştık. Halen de israf ve çevre tahribatına karşıyım. Başımızı sokabildiğimiz evin iki duvarı arasında, arada bir "elektrik parası çok gelmesin" diye klimayı aralıklarla çalıştırıp, serinleyerek, çalışmaya devam ediyoruz. Evde bir klimayı bile çalıştırmaktan imtina eder duruma gelmişiz.

Ne diyelim, sabahın güzelliğini bozmadan yürürken, aklıma Âşık Sümmani'nin benim bahtımı kara yazmışlar türküsünün sözleri geldi;

"Ervah-ı ezelde levh-i kalemde

Bu benim bahtımı kara yazmışlar

Gönül perişandır devr-i alemde

Bir günümü yüz bin zara yazmışlar"

Sümmani’nin bu anlamlı şiirinde yine;

"Herkes dosta verdi ifadesini

Bizimkini rüzgâra yazdılar"

Diyor..

Bugünden geriye bakınca, yaşananları bütün olgular uğrunda çabaladığımız değerlerin yerle bir edildiği, sahte insanların yaptığı sahtekârlıklar, bozulan düzen, çalışmanın, emeğin, zekânın ve fedakârlığın anlamsız oluğu günümüzde, acaba rüzgâra mı çalışmışız?

Kötü paranın iyi parayı sevmediği, yetersizin, liyakatsizlerin hâkim olduğu iş yerinde, içten ve hakkıyla çalışanın bir etkisi olur mu? Sahi’nin sahiliğin önemi için çabalamadığı, hak edenin hakkının verilmediği, sahtekârlığın pirim yaptığı yerde, doğru ve sağlıklı bir yaşam çıkar mı? Sahi olanın değer olduğunu topluma toptan benimsetemez isek, önlem almasak korkarım ki yarın geç olur.

Eğer böyle giderse, insanın umudu, gelecekteki beklentisi olmaz ise, toplumu birlikte iş tutmaya teşvik edemezsek, rüzgâr her şeyi alır götürür; arkasından Mahzuni Şerif belirtiği gibi “kuru hayal, fani dünya BOŞUMUŞ” türküsünü söyler dururuz..

Herkes dostça selam ve esenlikler dilerim.

iortas@cu.edu.tr

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.