Bursa Arena E'Gazete
2025-07-23 10:15:22

Beynimizi Tanıyın ve İrdenizi Kullanın -1-

ÜMİT YURTKURAN

23 Temmuz 2025, 10:15

Her gün yüzlerce karar alıyor, binlerce düşünceyle baş başa kalıyoruz. Kimi zaman bir işe başlamakta, kimi zaman kararlarımızın arkasında durmakta zorlanıyoruz. Peki, bu kararsızlıklarımızın, ertelemelerimizin, kaygılarımızın arkasında ne var?

İçinde yaşadığımız bu karmaşık dünyada, genellikle dış etkenleri kontrol altına alarak hayatımıza yön vermeye çalışırız. Oysa asıl kontrol etmemiz gereken, bizden bir parça olan ve “fabrika ayarları gereği” hayatımızın her alanına yön veren (muazzam bir sistem olan) “Beynimizdir”.

Beynimiz, sadece düşünmemizi ya da hatırlamamızı sağlayan bir organ değildir. Aynı zamanda bütün bedenimizi yöneten, milyonlarca işlemi saniyeler içinde kontrol edip gerçekleştiren, olağanüstü bir komuta merkezidir…

“İrademiz dahilinde” aldığımız bilinçli kararlarımızın ötesinde, otomatik çalışan pek çok duyguyu, sistemi ve organı idare eder. Kalp atışımızdan nefes alışımıza, göz bebeklerimizin ışığa tepkisinden sindirim sistemimizin çalışmasına, vücudumuza giren toksinlerin veya mikropların kontrol edilip zararsız hale getirilmesinden, hücrelerimizin ihtiyacı olan mikro gıdaların tam gerekli olduğu miktarda ve tam zamanında yerine ulaştırılmasına kadar vücudumuzda olup biten sayısız işlemler onun kontrolündedir…

Ancak beynimizin en temel önceliği, “hayatta kalmamızı sağlamak için bizi her türlü tehlikeden korumaktır”. İşte bu yüzden bir konuda karar vermeye çalışırken veya beklemediğimiz bir olayla karşılaştığımızda beynimiz, önce en kötü ihtimalleri gündeme getirir.

Çünkü tehlikeyi önceden fark etmek, onun görevidir. Biz geleceğe dair veya herhangi bir konuda bin bir umutla planlar yaparken, Beynimiz "acaba, ama, fakat, lakin" gibi (bizi tereddüte sevk edecek) kelimeleri aklımıza getirerek birden “ya olmazsa?”, “daha önce de denemiştim, başaramadım”, “ya yine aynı şeyler olursa?” gibi olumsuz düşüncelerle zihnimizi işgal eder.

Olumsuz geçmiş deneyimlerimizi hatırlatır, “riskleri olduğundan çok fazla büyütür” ve bizi kararlarımızdan uzaklaştırır. Bu refleks, bizi korumak için olsa da farkında olmadığımızda karar vermemizi zorlaştırarak kişisel gelişimin önündeki en büyük engel haline gelir.

Beynimiz geçmişte yaşadığımız olumsuz deneyimlere göre kalıplar oluşturur ve bu kalıplar geleceğimizi şekillendirmeye başlar. Oysa hayatımızda ki gerçek değişim, “beynimizin otomatik kalıplarını fark ederek onu irademizle yönlendirmemiz" halinde mümkün olur.

Eğer hayatımızda gerçek ve kalıcı değişiklikler yapmak istiyorsak, beynimizin bu otomatik çalışan güvenlik yazılımını fark etmeli ve bilinçli müdahalelerle yönlendirmeliyiz. Aksi takdirde, geçmişte yaşadığımız olumsuzlukların gölgesinde, sürekli aynı döngüleri tekrarlayan bir yaşamın içine hapsoluruz.

Yeni günün iyilik, güzellik ve mutluluklara vesile olması dileğiyle…

(Devam edecek)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.