İstanbul'da organize suç örgütü operasyonu: 32 gözaltı
Kafe ve restoranların artan fiyatlarına karşı boykot çağrısı yapıldı
Tokat'ta 5,6 büyüklüğünde deprem: Can kaybı yok
Besleyin Kargayı: "Ahmet Türk belediye açılışında İstiklal Marşı'nı engelledi"
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'dan AB'ye tepki! "Rum tarafına teslim oldular"
İran’ın İsrail'e saldırısı: Kim ne kazandı, kim ne kaybetti?
Endonezya Ruang Yanardağı'nda volkanik patlama: Bölgeden binlerce kişi tahliye ediliyor
İran ve İsrail'in orduları ne kadar güçlü?
Prof. Dr. İBRAHİM ORTAŞ yazdı: "Belediyeler Neden Ekolojik İlkelere Göre Yönetilmeli?.."
MUSTAFA SOLAK yazdı: "Köy mü Kaldı da Köy Enstitüleri’ni Açalım!.."
ENVER ÖZBİLEN yazdı: "İnsanın İçinde İnsan Kalmadı.."
Prof. Dr. ANIL ÇEÇEN yazdı: "Atatürk, 'Keşke İsrail Avustralya’da Kurulsaydı' -3-"
Şair DERMANİ yazdı: "Ben Olayım.."
Yılın Dünya Basın Fotoğrafı: Kefene sarılı beş yaşındaki yeğenini kucaklayan Filistinli kadın
Şair Şerife Köksal Badisaba yazdı: "Şükür Eyledim"
Şair DERMANİ yazdı: "Bırakıp da Giderken.."
İktidarın emekli planı sızdı! 20 gün sonra bunlar açıklanacak
Çorum ve Kırıkkale'de 4 bin ve 7 bin 500 liraya kamu arazileri satılıyor.. İhaleler, 24 ve 25 Nisan’da yapılacak
34 ülkeye ihracat yapan Bursalı Şirket iflas etti
Altın Uçuşa Geçti, Güne Rekorla Başladı
Zerdeçal Faydaları: Sağlığınız İçin Altın Değerinde
Uzun çalışma saatleri depresyon ve kronik hastalığa yol açıyor
ÜMİT YURTKURAN yazdı: "Düşünce Ve Kelimelerin Gücü.."
Kene mevsimi geldi, nelere dikkat etmeli?
Fenerbahçe, Konferans Ligi'ne çeyrek finalde veda etti
Fenerbahçe - Olympiakos maçı hangi kanalda, şifresiz mi, ne zaman ve saat kaçta?
Galatasaray, Alanya'da ikinci yarıda açıldı!
Basketbol Süper Ligi'ne yükselen ilk takım belli oldu
Bursa Arena E'Gazete, ALTINOK Ailesine Başsağlığı ve Sabırlar Diler
Ticaret Bakanlığı: "İsrail'e ihracatının devam ettiğine dair iddialar tümüyle yalandır, itibar edilmemelidir"
Mübarek Ramazan Bayramınızı Candan Kutlarız!..
İllere göre Ramazan Bayramı namaz saatleri
Sevgili Okurlar,
Türkiye’de son dönemde sıkça duyduğumuz bir söz var: ’’Komedi Filmleri altın çağını yaşıyor’’…
Oysa, gerçek bu sözle taban tabana zıt: güzel ülkemizde’ "Komedi Filmleri’’ kelimenin tam anlamıyla’’ can çekişiyor’’.. Bir elin parmaklarından daha az sayıdaki donanımlı komedyenleri bir yana bırakacak olursak,yeterli donanıma sahip olmayan, bağırıp-çağırmayla, aksiyonla ve hele hele kuru gürültüyle izleyiciyi güldürmeye çalışan komedyenlerin (!) bugün bu sektörde cirit attığını çok rahatlıkla söyleyebiliriz…
Görsel Sanatların bir dalı olan sinemada seyieciyi güldürebilmek; Onları ağlatabilmekten çok daha zordur. Komedi, kıvrak bir zekayı gerektirir. Bir komedyen her şeyden önce donanımlı olmalıdır. Vücut diliyle, jest ve mimikleriyle bile izleyiciyi güldürebilmeli ve hatta gülmekten kırıp geçirmelidir. Bu tür filmlerde çok fazla söze ve özellikle de boş laflara hiç gerek yoktur. Bir komedi filminde,filmin başlamasıyla birlikte bağıran çağıran oyuncuları gördüğünüzde; hiç şüpheniz olmasın ki o film iyi bir film değildir. O filmin oyuncuları yetersizliklerini,tabiri caizse ‘’kafa ütüleyerek’’ kapatmaya çalışmaktadırlar. Ve donanımlı seyirci de bu su kadar berrak gerçeğin ayırdındadır…
Gelin otuz yıl önceye dönelim ve Münir Özkul’ları, Kemal Sunal’ları, Zeki- Metin’leri, Perran Kutman’ları, Ayşen Gruda’ları ve Şevket Altuğ’ları hatırlayalım. Hangimiz bu üstadların şimdinin sözümona komedyenlerinin yaptığı gibi laf salatası yaparak seyirciyi güldürdüğünü iddia edebiliriz ki ? Hiçbirimiz… Bu sanatçıların yüzlerindeki ifadeler ve vücut dilleri zaten Onların bizleri ‘’gülmekten öldüreceklerinin’’ bariz sinyallerini vermektedirler.
Rahmetli Kemal Sunal’ın, yine Rahmetli Zeki Alasya’nın ve Metin Akpınar’ın seyirciyi güldürmek için kendilerini parçaladıklarını görmemiz mümkün değildir. Bu üstadların filmlerini televizyonlarda ne zaman görsek, hemen oracıkta sohbetlerimizi keser ve Onların karşı konulmaz mizah okyanuslarına yelken açar ve kendimizden geçeriz. Bu filmler gerçek anlamda komedi filmleridirler ve sanatı size sular seller gibi yaşatırlar. Sinema Teknolojisi o dönemde, şimdikiyle karşılaştırlıdığında geridir ama siz buna takılıp kalmazsınız;zaten isteseniz de kalamazsınız. Ayrıca bu filmlerde küfürle karşılaşma ihtimaliniz söz konusu değildir. Ustalar,toplumun gelenek ve göreneklerine saygı duyarlar. Zaten argo ve küfürle insanların güldürülebileceğini düşünmek de kanımca safdillikten başka bir şey değildir…
Sön dönemin en gözde filmlerinden olan ‘’Arif V216’’ da, ne yazık ki sanatını her zaman takdir etmiş olduğum komedyen Cem Yılmaz, filminin pek çok yerinde, ailesiyle birlikte gülmek için sinema salonlarını doldurmuş olan binlerce ailenin ve Onların dünya güzeli çocuklarının gözleri önünde rahatça küfür tarzı sözler kullanabilmiştir. Ve bu Ona kesinlikle yakışmamaktadır.
Sevgili okurlar, on altı yaşındaki kızıyla bu filmi izlemek için dört gözle bekleyen bir baba olarak, salonda o küfürlü sözleri duyduğumuzda kızımla birlikte ne kadar utandığımızı anlatamayız. Oysa ki usta Cem Yılmaz’ın izleyiciyi güldürebilmek için böylesi gereksiz şeylere ihtiyacı yoktur. Ümit ediyorum ki kendisi de bu durumun farkına varacaktır.
Bugün ‘’Altın Çağı’nı’’ yaşadığı iddia edilen Türk Komedi Sineması’nda, kuru gürültüyle filmin sonunu getirebileceklerini iddia eden çok sayıda ağzı süt kokan ve güldürmek yeteneğine de sahip olmayan komedyenler (!) ve Onların evlere şenlik (!) filmleri ne acıdır ki mantar gibi çoğalmaktadırlar…
Çok haklısınız , harika bir yazı olmuş. Zamane komedi filimlerine ve komedyenlerine karşı söylemek istediklerime tercüman olmuşsunuz. Küfürlü komedi filimleri yapanlar kadar, o küfürlü filimlere gidip gülenlerde suçlu.