Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımıza referandum hakkında çeşitli çalışmalar yapmak amacıyla Avrupa’nın bazı ülkelerinde toplantılar yapmak istemişlerdi.
Önce Almanya can sıktı, ardından Hollanda.
Ülkemizde konuyla ilgili girişimler yapıldı. En azından mevcut iktidar daha önce “ne notası müzik notası mı” derken bir ilerlemeyle Hollanda'ya iki adet nota vermeyi uygun görmüş. Gelişmenin referandum yatırımı olmadığını ümit ederiz.

İLK NOTA:
Türk vatandaşlarıyla bir araya gelmek üzere 11 Mart 2017 tarihinde Hollanda’yı ziyaret eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Betül Sayan Kaya ile Hollanda’daki diplomatik ve konsüler misyonlarımıza ve mensuplarına yönelik muamelenin 1961 tarihli Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi ile 1963 tarihli Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi'nin açık ihlalini teşkil ettiği vurgulanmıştır. Tarih boyunca devlet ricaline gösterilen diplomatik nezaket ve diplomatik/konsüler misyonlar ile mensuplarının dokunulmazlıkları, diplomasinin en temel ilkelerinden biri olagelmiştir. Başta Sayın Bakan olmak üzere söz konusu kişilere gereken saygının gösterilmesi, şahsi özgürlük ve onurlarına yönelik herhangi bir saldırının önlenmesi, kabul eden devletin yükümlülüğüdür. Bu bağlamda diplomatik nezaket ve uluslararası teamüle uymayan söz konusu muameleler güçlü bir şekilde kınanmış ve bu uygulamalar konusunda Hollanda makamlarından resmi bir yazılı özür beklendiğinin altı çizilmiş. Ayrıca tazminat hakkı saklı tutulmak kaydıyla söz konusu ihlallerin araştırılması, ihlalleri gerçekleştirenler hakkında adli, idari ve cezai yaptırımlar uygulanması ve sonucundan Bakanlığımıza bilgi verilmesi talep edilmiştir. Bu hususların yanı sıra Hollanda'yı ziyaret eden tüm üst düzey zevat ve resmi görevlilerimiz ile Hollanda’da görev yapan tüm diplomatik ve konsüler misyonlarımızın, misyon çalışanlarının, tüm misyon emlakı, taşınır ve taşınmaz malları ile araçlarının ilgili uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan hakları, dokunulmazlık, ayrıcalık ve bağışıklıklarına bundan böyle saygı gösterileceğinin yazılı olarak teyit edilmesi istenmiş.


İKİNCİ NOTA:
"Hollanda güvenlik makamlarının geçtiğimiz hafta sonu yaşanan olaylarda barışçıl toplantı hakkını kullanan kişilere orantısız müdahalede bulunduğu, insanlık dışı ve aşağılayıcı yöntemler kullanarak Türk toplumu ile vatandaşlarımızı kötü muameleye maruz tuttuğu belirtilmiştir. Bu uygulamaların temel insan haklarının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden kaynaklanan yükümlülüklerin ve ilgili sözleşmelerde tanımlanan uluslararası sorumlulukların ağır ihlalini oluşturduğu vurgulanmıştır. Söz konusu müdahale neticesinde zarar gören vatandaşlarımızın durumu hakkında bilgi verilmesi talep edilmiştir. Diğer yandan, yaşanan olaylar sırasında vatandaşlarımızın Rotterdam Başkonsolosluğumuza erişiminin engellenmiş olmasının, ilgili uluslararası anlaşmalara ve diplomatik teamüllere aykırı olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, bahse konu olayları takip etmekte olan basın mensuplarımızın haber alma ve haber yayma hürriyetlerinin yine orantısız güç kullanılarak engellendiğinin altı çizilmiştir. Nihai tahlilde Hollanda makamlarından vatandaşlarımıza kötü muamelede bulunan, barışçıl toplantı hakkı ile basın özgürlüğünü göz ardı eden güvenlik yetkililerinin tespit edilerek, cezai yaptırımlara tabi tutulmaları konusunda gerekli hukuki önlemleri alması talep edilmiştir." 


Haber merkezlerine böyle geçmiş nota metinleri.
Buna gerek var mıydı tartışılır. Yüzde 99’u Müslüman olan Türkiye'de herkesin hoşuna gidecek bir şey yapılsa verilen notalardan daha etkili olurdu kanımızca..

Fethin sembolü Ayasofya'nın ibadete açılacağı ilan edilse “açılsa” binlerce notadan daha etkili olurdu.
Hükümet içerisinde “zincirler kırılsın Ayasofya açılsın” sloganını atmayan neredeyse yok gibidir.
Allah imkan sunduğunda yapmamız gerekenleri yapmazsak-yapamazsak, Allah verdiği imkanları alır gerçekleştirecekleri imkan sahibi yapar, Allah onlardan razı olur, onlar da Allah’tan razı olurlar.   

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.