"Ülkücü" muhakeme ve mukayese gücü yüksek insan demektir.

Hal böyle iken onlar bu gücü kullanmadan sadece “hamaset” kullanarak çözüme ulaşmaya çalışıyor.

Neticede de karşı fikirde olanları karşı tarafa adapte olmakla suçluyor.

Araştırma, inceleme ve doğruya ulaşma gibi ferasetten yoksun davranışlar sergileyerek yol almaya çalışıyor.

..

“Kurşunla Noktalan Sevdalar" adı ile Bursa’da yok edilen ülkücü gençliğin hayatlarını anlatırken, orada şöyle bir cümle geçmişti. “Terasa 'Çilingir sofrası' kurulmuş.."

Bu satırların devamını okumadan, hatta kitabı hiç okumadan, Bu kitap üzerinden büyük reislerinden izin alıp bizi vurmak isteyenler de oldu. Telefonu açıp bize tehditler yağdıran da oldu. Bunları umursayacak halimiz yok. Biz Rızkın da Ecelin de sahibinin Allah olduğuna inanırız.

..

Tehditkar sözler savuran “Ülkücü” olduğunu söyleyen bu kişiler, olayı inceleyip de bi-zahmet kendilerini eleştirme yoluna gitmediler.

Olayın oluş tarihi belli,

O gün orada görev yapan insanlar belli,

Bu gün orada görev yapan ve hayatta olan insanlar var,

Bu gün hayatta olup da hala alkol alan var mı yok mu?..

Kimse bu soruları sorup da cevaplarını kendinden almak istemedi.

Aklı devre dışı bırakıp hamasetle adam vurmak çok kolay herhalde.

Etrafındaki dağınıklığı görmeyen,

Dağınıklığın nedenini sorgulamayan bu insanlar,

"Turan" dediğimiz büyük bir emele nasıl ulaşacaklar?

Üstüne üstlük bir de ayırımcılık girdi araya.

Herkesin doğrusu kendine.

Kimse burnundan kıl aldırmaz olmuş.

Yanlışta ısrarla ne kadar büyük bir gafletin içine düştüğünün bile farkında değil.

Karşıdakini suçlayıcı bir dille gayrılığın peşine düşmüş gider.

..

Ülkücülere düşen sünnete ve kitaba riayet etmektir.

Kur’anın hükümlerine sıkı sıkıya sarılmak vardır.

Bir çok hadisi şerifte ve ayeti kerimede birlikten ve beraberlikten dem vurur.

Bir hadisi şerifte ; "Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır" derken,

Enfal suresinin 46. Ayetinde :

“Allah’a ve Resûl’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.." uyarısında bulunmaktadır.

Yine Âli İmrân suresinin 103. Ayeti;

"Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı tutunun, ayrılığa düşmeyin ve Allah´ın üzerinizdeki nimetini düşünün"

buyurmaktadır.

Ayet ve hadisler ayrılığa düşmeyin derken ülkücüler çıkıp da “Biz neden ayrılığa düştük" diye sorgulama yapmıyor. Yanlışa düşüşün nedenlerini araştırmıyor.

..

Milli şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy ne güzel özetlemiş:

“Girmeden bir millete tefrika, düşman giremez,

Toplu vurdukça gönüller, onu top sindiremez.

Sen, ben desin efrat, aradan vahdeti kaldır.

Milletler için, işte kıyamet o zamandır.” Diyerek ayrılığın oluş sebebini söylemiş.

Ülkücü kalkıp da “tefrika sokan kimdir" diye bir araştırmaya girmiyor.

Herkes savunduğu pencereden bakarak diğer tarafı suçlama yarışına giriyor.

Bir dostumuz özelimden bunu göndermiş.

Diğer bir dostumuz da yine özelimden bunu göndermiş.

Ülkücülerin sorgulayacakları noktalar bunlar.

Hanımefendi ne oldu da övgülerinizden vazgeçtiniz diyebilmeli Ülkücü.

Ya da Beyefendi ne oldu da dün hesap sormazsam namertim dediğin kişiden bu gün ayrılmaz oldun. Ülkücülük bunu gerektiriyor. Ayrılığa, gayrılığa ve fitneye düşmemek için..

Seni ve beni ayrı noktalara düşürenler bunlar değil mi? Hata kimdeyse, suç kimdeyse bulunması gerekmiyor mu ?

Bu yapılmadığı sürece, öz eleştiri yapılmadığı sürece bu erezyon maalesef devam edip gidecektir.

..

“Ülkücü hamasetle hareket ediyor" dediğim zaman bana kızanlar olabilir tabi ki.

Ama bakıyorsunuz, “Ülkücü” olarak atanmış bir genel müdür ya da bürokrat var mı bakmaz.

Müzelerin ihalesini “Yahudi bir şirket"  alır ona bakmaz.

Mangalda kül bırakmaz.

Lakin değerlerimiz bir bir elden çıkıyor.

Kuru bir inat bütün hasatı alıp götürüyor.

..

Olayları mukayese etmeyen bir insan doğruya nasıl ulaşabilir?..

Muhakeme gücü olmayan bir insan bir olayın, kişinin, nesnenin doğru veya yanlış olduğuna nasıl karar verebilir?..

Karşılıksız itaat yalnız vahiy gelen kişiye olur.

Onun haricindeki kişi veya kişilere mutlak itaat olursa inanç sisteminde bir yanlışı var demektir.

Sahabiler Peygamber Resulüne sorarlardı;

"Ya Resulullah, bu Allah’tan gelen bir vahiy midir ? Yoksa sizin stratejiniz mi?.."

"Allah’tan gelen vahiy" denildiği zaman akan sular dururdu.

Herkes o emrin yerine gelmesi için canı pahasına uğraş verirdi.

Hiçbir yorum yapmadan,

Hiçbir sorgu sual etmeden itaat ederdi.

Çünkü vahiy Yaradan’ın emriydi.

Hayır benim stratejim dendiği zaman, Sahabi ayağa kalkıp ;

“Ya Resulullah bu stratejiniz yanlış. İşin doğrusu böyledir" diyebiliyordu.

Bu bir mukayese gücüdür.

Doğruyu ve eğriyi tespit etme gücüdür.

Vahiy karşısında eğilmeleri,

Peygambere fikirlerini söylemeleri de bir muhakeme gücüydü.

Lidere olan sadakatti bu..

..

İnanmış bir ülkücü işin nihayetinde O’na döndürüleceğini bilir.

Onun içindir ki bir ölüm haberi geldiğinde

“İnna Lillah ve inna ileyhin raciun" (Herşey O’na döndürülecektir) denilir.

Muhakeme ve Mukayese gücünden yoksun Ülkücüler darmadağın.

Neden bir araya gelmediklerinin izahını da kendi vicdanlarında yapmalıdırlar.

..

Bir araya gelmekten başka bir çaremizin olmadığını daha nasıl atlatacağız.

Farklı partilerde yükselenler sonuçta kendileri için çalışacaklardır.

Ortak bir paydaları olmayacak.

Ancak birleşerek yol alanlar güçlü bir şekilde yola çıkacaklar.

Bu aklen de böyledir, her zaman söylüyoruz.

Dinen de böyledir, ayet ve hadislerle ortaya koyduk.

Matematiksel olarak da böyledir.

Birleşip yükselmek, yükselip birleşmekten daha yeğdir.

2 (ÜSSÜ 3) + 4 (üssü 3) =  72 ederken

(2+4) (üssü 3)                 = 216 ediyor.

Birlikte hayır ayrılıkta azap vardır, hadisi matematikte de zuhur ediyor.

İYİ + MHP + BBP olarak ülkücüler bir araya gelmelidir.

Atasözlerimizde denildiği gibi ;

Bir elin nesi var, iki elin sesi var,

Nerede birlik, orada dirlik,

Yalnız taştan duvar olmaz,

Anca beraber kanca beraber,

Komşu komşunun külüne muhtaçtır,

Birlikten kuvvet doğar,

El el ile, değirmen yel ile,

Değirmen iki taştan, muhabbet iki baştan, hep birlikteliğin bir işaretidir.

Gelin o sese kulak verelim :

"Kendimiz için değil, bağlı olduğunuz ulus için el birliği ile çalışınız, çalışmaların en yükseği budur.” Mustafa Kemal Atatürk

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Hidayet 5 yıl önce

Hep aklımdadır İYİ + MHP + BBP formülü. Farklı bir başka lider lazım.

Avatar
Hüseyin Altındağ 5 yıl önce

Çokgüzel elinize kaleminize sağlık.

Avatar
Ali Kaybal 5 yıl önce

Hidayet bey, eğer bu insanlar öz eleştiriye başlayacak olsa lider kendiliğinden doğacaktır. Selamlarimla

Avatar
Dr Ayşe 5 yıl önce

İnşAllah dediğiniz gibi olur.

Misafir Avatar
ali Kaybal 5 yıl önce @Dr Ayşe

Dr. Ayşe hanım efendi, Yaradan Kutsal kitabımız Kur'anda bir çok yerde " Aklınızı kullanın" diyor. Akıl kullanıldıktan sonra olmayacak iş yok. Yeter ki hamaseti bırakalım. Selamlarımla

Beğenmedim! (0)