Geçtiğimiz günlerde Beşiktaş’ta meydana gelen bombalı saldırının mesajı ve şifreleri iyi okunmalıdır. Türkiye’nin son zamanlarda batı bloku ve Natocu anlayıştan uzaklaşıp, Rusya ile yakın ilişkiler kurması ve Avrasyacı blok içinde yer almak istemesi bazı derin güçleri harekete geçirdi. Derin Dünya Yöneticileri Türkiye'nin eksenini yeniden kendi istedikleri yöne doğru çevirmek için düğmeye bastı. Başbakan Binali Yıldırım'ın 3 gün önceki Rusya ziyareti ve Beşiktaş'ta ki patlama olmasa Cumhurbaşkanı'nın ertesi gün Kazakistan'a yapacağı ziyaret tamamen Şangay Beşlisi ile alakalı.. Dolayısı ile bunu istemeyen Natocu zihniyet bu bomba ile Türkiye'ye gözdağı verdi.  

Bu bağlamda bakıldığında Türkiye’nin son zamanlardaki Avrasyacı çıkışları birilerini fena halde rahatsız etmişe benziyor. Türkiye artık 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Nato’nun bu işin içinde olduğunu ve Nato’nun Gladyo kalıntısı olan Fetö örgütünün neler yaptığını gördü. Belki geç gördü ama olsun geç olsun güç olmasın. Devlet’in kılcal damarlarına sızan bu örgütün hala Emniyette deşifre edilemeyen kripto adamları mevcuttur. Beşiktaş’taki bombalama hadisesinden önce, Emniyet kuvvetlerimiz ile alakalı bazı bilgileri de bombacı hainlere veren de Nato’nun sadık uşakları olan Gladyocu zihniyetin Fetöcü adamlarıdır. Bakın üstüne basa basa söylüyorum: Emniyette ve bazı önemli kurumlarda hala deşifre edilemeyen Fetö’nün yani bu bombanın patlatılmasını isteyen kaos düzeninin mimarlarının adamları vardır. Devlet bu konuda daha derin çalışmalar yapmalıdır. 

Türkiye’nin Avrasyacı bloğa girmesini istemeyen bu Derin Güçler, daha fazla kaos ortamı oluşturmak ve Türkiye’nin hızını ve amacını bu noktada çökertmek için eylemlerine devam edecek gibi. Bu Natocu/Gladyocu zihniyet Psikolojik savaşı da çok iyi yönetiyorlar. Bundan dolayı bazı kurumlarda ve özellikle sosyal medyada Milleti birbirine düşürmek için bir taşla iki kuş vurmak için önemli çalışmalar yapıyorlar. 

Evet sevgili dostlar, öyle zamanlar vardır ki bazen bir bomba bir kurşun etkisi dahi yapmaz, fakat bazı zamanlarda vardır ki; bir kurşun bir bomba etkisi yapabilir. Bundan dolayıdır ki önümüzdeki süreçte üstte bahsettiğim bu ekip bazı önemli suikastlar yapmak için düğmeye basmış durumda. Bu topraklardaki taşeron terör örgütleri kullananlar uyuyan hücreleri uyandırdılar. Her ne olursa olsun Türkiye asla Milli çıkarlarından ve kırmızı çizgilerinden taviz vermemelidir. Türkiye bölgesel güç olma yolunda hedefine emin adımlarla ilerleyecektir. Tarihimizin derin köklerini artık uyandırmanın vakti gelmiştir.

Gün birlik olma günüdür.
Gün Türkiye’nin yanında Batıl’a karşı mücadele etme günüdür. Gün Siyonist-Haçlı zihniyetinin karşısında son kale Türkiye’nin yanında olma günüdür. Gün bizleri bölmek ve parçalayıp kolay lokma yapmak isteyen Batılı Emperyalistlerle mücadele etme günüdür. Gün şucu bucu diye ayrım yapmadan haklının ve Hak’kın yanında olma günüdür. Gün içimizde fesatçılara, bozgunculara karşı dik durma günüdür. Gün her ne olursa olsun Türk-İslam Dünyasının sancaktarlığını ve komutanlığını yapma günüdür…

Ve son söz:
‘’Türkiye artık Uluslararası arenada söz dinleyen değil, söz söyleyen Ülke olmaya devam edecektir’’
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.