BURSA ARENA / Haber Merkezi
BBC, Ankara merkezli düşünce kuruluşu Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) BBC Türkçe'yi de kapsayan "Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları" adlı raporu ile ilgili bir açıklama yaptı.
Rapordaki suçlamaları reddeden BBC, gazetecilerin "fişlenmelerinin" kesinlikle kabul edilemeyeceğini vurguladı.
BBC'nin açıklaması şöyle:
"BBC, SETA'nın raporundaki tüm suçlamaları reddetmektedir. Gazetecilerin 'fişlenmeleri' kesinlikle kabul edilemez.
"Gazetecilerin tehditlere ve gözdağına hedef olmadan özgürce çalışabilmeleri hayati önemdedir.
"Türk yetkililer medya özgürlüğünü teminat altına almalıdır.
"BBC, dünya çapında haftada 426 milyon kişiye ulaşan bir yayın kuruluşudur ve saygınlığını güvenilir, tarafsız ve dengeli gazeteciliğine borçludur."
BBC News Press Team✔@BBCNewsPR
The BBC also rejects the allegations in this report. The 'blacklisting' of journalists is completely unacceptable. It is vital that journalists can work freely, without threats and intimidation and the Turkish authorities must ensure media freedom. https://twitter.com/DeutscheWelle/status/1147913632635936769 …
TGS suç duyurusunda bulundu
Öte yandan, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) SETA'nın raporuyla ilgili olarak bugün Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Nöbetçi Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen dilekçede, "raporda imzası bulunan İsmail Çağlar, Kevser Hülya Akdemir ve Seca Toker hakkında soruşturma başlatılarak soruşturma neticesinde kamu davası açılması" istendi.
TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, raporu yazanlar hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" ve "kişisel verilerin kaydedilmesi" suçlarından işlem yapılmasını istediklerini söyledi.
Gazeteciler Sendikası@TGS_org_tr
@TGS_org_tr adlı kullanıcıya yanıt olarak
Gazetecileri ve medya kuruluşlarını ‘fişleyerek’ hedef hâline getiren SETA hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Tazminat davaları da yolda.
Gazeteciler Sendikası@TGS_org_tr
@TGS_org_tr adlı kullanıcıya yanıt olarak
Genel Başkanı @Gokhandrm:
‘Rapor dedikleri şeydeki suçlamalarla saygın medya kuruluşlarını ve işini layıkıyla yapan gazetecileri kriminalize etmek istediler. Ama başaramayacaklar. Gerçek haber bu topluma ulaşacak.’
Gazeteci Zafer Arapkirli: Böyle rezalet bir şey görmedim
Suç duyurusunun ardından adliye önünde konuşan gazeteci Zafer Arapkirli de, "SETA'nın hazırladığı bu raporu şiddetle kınıyorum. Raporda benim çalıştığım kurum da (Sputnik) bulunuyor, ben de bulunuyorum. Gerçekten gerçek, doğru ve dünya standartlarında haber yapmaya çalışan kurumların ve gazetecilerin itibarsızlaştırmasına ve hedef gösterilmesine çalışan bir girişimdir. Demokrasi karşıtı bir girişimdir" dedi.
Arapkirli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Baskıcı rejimlere yaranmaya çalışanların ortaya çıkardığı bir rapor. Gerçek gazetecileri rahat bıraksınlar. Biz gazetecilik yapıyoruz. Ben 40 yılı aşkın süredir bu mesleğin içindeyim, böyle rezalet bir şey görmedim."
Ankara Barosu: Rapor akademik tetikçilik örneği
Ankara Barosu da yaptığı açıklamada raporu, "akademik tetikçilik örneği" olarak nitelendirdi.
SETA Vakfı tarafından yayımlanan “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” adlı raporu, kendini ifade ve basın özgürlüğünün daimi avukatı olarak gören Ankara Barosu olarak utançla karşıladığımızı üzülerek tüm kamuoyuna bildiririz.https://bit.ly/2GddEvR
Açıkamada, "SETA Vakfı yetkilileri hakkında gerekli yasal başvuruların ivedi olarak yapılacağını ve sürecin takip edileceğini; ifade, basın ve iletişim özgürlüğünü savunmaktan bir an dahi geri durmayacak olan Ankara Barosu olarak tüm kamuoyuna saygılarımızla bildiririz" denildi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) de raporla ilgili olarak yaptığı açıklamada "Tarihe kara leke olarak geçecek fişleme belgesi" ifadelerini kullanmıştı.
Raporda neler var?
SETA Vakfı'nın Toplum ve Medya Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar ile birlikte iki araştırma asistanı tarafından hazırlanan rapor; BBC Türkçe, Deutsche Welle Türkçe, Voice of America (Amerika'nın Sesi) Türkçe, Sputnik Türkiye, Euronews Türkiye, CRI Türk ve Independent Türkçe'yi içeriyor. CRI Türk dışındaki yayın kuruluşları genelde mevcut hükümet aleyhine taraflı yayın yapmakla suçlanıyor.
202 sayfalık raporda ayrıca bu kuruluşlarda çalışan gazetecilerin isimlerine, mesleki geçmişlerine, bazı haberlerine, sosyal medya hesaplarındaki bazı paylaşımlarına "fişleme yapılarak" yer veriliyor.
Raporda, bu medya kuruluşlarının önemli bazı gelişmelerle ilgili son birkaç yılda yaptığı haberlerden bazıları seçilerek "Mevcut hükümet karşıtı bir haber dilinin benimsendiği görülmüştür. Bu haberlerin kaynağını ise çoğu zaman basın özgürlüğü, demokrasi, ekonomik kriz, siyasal otoriterleşme gibi alanlara yönelik eleştiriler oluşturmaktadır" deniliyor.
Seçilen haberler arasında 15 Temmuz darbe girişimi, çözüm süreci sonrasI, 2015 sonunda Güneydoğu'da uygulanan sokağa çıkma yasakları, HDP'li milletvekilleri ve eş genel başkanların tutuklanması, İstanbul'daki üçüncü köprü ve yeni havalimanının açılışı ile 2018 yazında döviz kurundaki dalgalanmalar var.
Twitter hesabından "Basın çalışanlarını amatörce fişleme çalışması. Koca düşünce kuruluşunu iyice rezil bir duruma düşürdüğünüz için utanmalısınız" yazan gazeteci Kamuran Samar'a yanıt veren SETA Vakfı Toplum ve Medya Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar, bilgilerin "tamamen açık kaynaklardan toplandığını" yazdı.
@kamuran_s adlı kullanıcıya yanıt olarak
tamamen açık kaynaklardan toplanan bilgileri kamuoyu ile paylaşıyoruz. bilgilerde herhangi bir hata varsa bizimle paylaşın. düzeltir, özür dileriz. gerisi ideolojik yargılarınızdır, bizi ilgilendirmez.
Kaynak:BBC
@ismail_caglar_ adlı kullanıcıya yanıt olarak
Gazeteci profillerindeki bilgilerin büyük kısmı gazetecilerin kendi kişisel web sitelerindeki veya LinkedIn gibi kamuya açık mecralardaki özgeçmişlerden alınmıştır #SETAraporu