’23 Haziran, bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminin provası olabilir’

BURSA ARENA / Haber Merkezi

İstanbul Ekonomi Araştırma Genel Müdürü Can Selçuki, Foreign Policy’de İstanbul’da seçimin yenilenmesine dair bir yazı kaleme aldı. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçimin yenilenmesine ilişkin kararının ‘Türkiye’nin zaten sorunlu olan demokrasisini baltaladığını’ savunan Selçuki, 23 Haziran’da düzenlenecek seçimin Tayyip Erdoğan-Ekrek İmamoğlu arasında geçecek bir yarış ve beş yıl sonra düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçiminin provası olabileceğinin altını çizdi.

Yazının geniş özeti şöyle;

“1946’dan beri yapılan çok partili seçimlerin sonuçları tüm kesimler tarafından kabul edildi. Ancak bu kararla bu sürece olan güven buharlaştı…

YSK kararına gerekçe olarak sandık kurullarını, başkanların memur olmamasını vs. gösterdi ancak bu durumun seçimin sonucuna nasıl etki ettiğini ortaya koyamadı…

Aynı zarfta ilçe belediye, belediye meclisi ve muhtarlara verilen oyların pusulalarının bulunması ve o seçimlerin iptal edilmemesi de YSK’nın tutarsızlığı olarak değerlendirildi…

Ekrem İmamoğlu’nun destekçileri önce boykot çağrısı yaptı ancak, İmamoğlu, mücadeleye devam edeceklerini söylediği konuşmasıyla boykot girişimini yıktı…

AKP’deki çatlaklar daha gözle görünür hale getirebilir

YSK’nın kararına dair memnuniyetsizlik muhalefet cephesini aştı. AKP içinde ve seçmenleri arasında da herkesin karardan memnun olduğunu söyleyemeyiz. Bu durum, iktidar partisindeki çatlakları daha gözle görünür hale getirebilir. Eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Twitter’da kararı eleştirdi. Gül, eski ekonomi bakanı Ali Babacan’ın liderliğinde kurulacak yeni bir partiyi desteklediğine dair söylentileri de yalanlamıyor…

Bir süredir Babacan, Gül ve eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yeni bir partinin kurulması için çalıştıkları konuşuluyor. Davutoğlu, iki hafta önce yayınladığı 15 sayfalık manifestoda hem AKP’yi hem de cumurbaşkanını eleştirdi…

Son gelişmeler yeni parti kurma sürecini hızlandırmış görünüyor. Yeni bir parti AKP’ye iki şekilde zarar verebilir. İlki, yeni partinin öncelikli hedef kitlesi küskün AKP’li seçmenler olur. İkincisi, yeni parti, şu anda AKP’nin parçası olan vekillere cazip gelirse Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın parlamentodaki çoğunluğunu bozabilir.

31 Mart’tan bir hafta sonra bizim yaptırdığımız araştırmada Ekrem İmamoğlu’nun oyununu sekiz puan artırarak yüzde 54’e çıkardığını, Binali Yıldırım’ın ise yüzde 46’da kaldığını gördük. Bunun iki nedeni var: İlki AKP’li yetkililerin kamuoyunu itirazlarının haklılığı konusunda ikna edememiş olmaları. İkincisi ise seçmenin ekonomik baskıdan yorgun düşmüş ve hükümetin işleri yola sokmasını istiyor olması.

Tarih bize Türk halkının sandığının serbest bırakılmasını istediğini öğretti. 2007’deki cumhurbaşkanlığı seçimine askerin müdahalesi yakın geçmişteki bir örnek. Silahlı kuvvetler o zaman AKP adayı Gül’ü seçime katılmaması konusunda uyardığı bir bildiri yayınlamışt. Gül, bunun üzerine destekçi oranını yüzde 10 artırarak yüzde 46 oy almıştı.

23 Haziran seçiminin sonucuna önemli ölçütte etki edecek dört ana unsur bulunuyor:

  • Böyle kafa kafaya giden bir yarışta geçmişte kaale alınmayan küçük partilerin oyu önem kazandı. CHP ve AKP dışındaki partilerin yüzde 2.47 oyu var. Bu 210 bin seçmene tekabül ediyor.
  • İkinci ve üçüncü unsurlar seçmenin sandığa gitmesiyle ilgili. 31 Mart’ta İstanbul’da katılım yüzde 83’tü. Bu oran 24 Haziran seçimlerinde yüzde 88’di. Bu nedenle iki tarafın da sandığa gitmeyen seçmeni harekete geçirmesi büyük önem taşıyor. Bu başlık altındaki üçüncü unsur ise yaz döneminde insanların İstanbul’dan gitmiş olmaları. Düşük gelirli ailelerin çoğunun memleketlerine gitmesi en çok AKP’nin aleyhine işleyebilir. Daha üst gelir gruplarının Güney’deki tatil beldelerine gitmesi ise muhalefetin zararına olur.
  • Son faktör ise ekonomi. 31 Mart’ta seçmenin oyunun belirleyici unsurlarından biriydi. Seçimin yenileceği açıklandıktan sonra Türk Lirası’nın değer kaybetmeye devam ettiği düşünülürse ekonomi 23 Haziran’da da belirleyici olacaktır.

Bu şartlar altında yeni seçim sadece İstanbul’da idareyi kimin ele geçireceğiyle ilgili bir seçim olmayacak. 23 Haziran’daki seçim, İmamoğlu’nun Erdoğan’la yarışı olarak görülüyor. Ve, bir sonraki cumhurbaşkanlığı provası seçiminin habercisi olarak.” (Diken - foto:DHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.