Türk Tarihinin zaferlerle dolu ayı Ağustos’dur. Malazgirt Zaferi ile başlayan bu süreç Osmanlı İmparatorluğu döneminde kazanılan savaşlar birçok ülkenin tarihinde bulunmaz.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde ve devamında kazandığımız zaferler şunlardır:

Otlukbeli Zaferi- Çaldıran Zaferi- Mercidabık Zaferi-Kıbrıs’ın Fethi- Mohaç Zaferi( 2 saat içinde Macar Ordusu yok edildi) Belgrad’ın alınışı- Erzurum Kongresi ile Anadolu’dan düşmanın temizlenmesi ve yeni bir devletin kurulması kararlarının alınması- Sakarya Savaşı Zaferi ve Büyük Taarruz ile gelen 30 Ağustos Zaferi tarihimizde şanla şerefle yer alıyor.

Bu başarıların düşmanı olan başta Avrupalılar ve sonra da Amerikalılar Türk Tarihine 1947 yılından beri saldırıyorlar. Ülke içinde hainler yetiştirerek, hem tarihimize saldırtıyorlar, hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e saldırıyorlar.

30 Ağustos tarihinin Cuma gününe denk gelmesine rağmen Diyanet İşleri Başkanlığı Cuma hutbesinde Mustafa Kemal’in adını bile geçirtmedi. O zaman böyle bir hutbeyi hiç okutmasınlar. Geçtiğimiz 10 Kasım 2018 tarihinde Atatürk düşmanı olan bir tarihçi bozmasını ziyaret edip hediye götüren bir Diyanet İşleri Başkanından ne beklenir ki?

Türkiye'de son 10 yılda başta gençler olmak üzere insanları sapık fetvalarla dinden soğutan, din adına konuşan ve bu konuşmalarında Yahudilerin ve Hıristiyanların uydurdukları yalan hadisleri söyleyen sahte hocalara karşı ağzını açmayan bu kurum, devlet bütçesinin en büyük parasını alıyor. Sonuç da Ülke düşmanlarının istediği şekilde Mustafa Kemal’e saldırıyorlar. Bu saldırılar iki şekilde yapılıyor. Hoca diye görünen kişilerin kurdukları tarikatlar tarafından yetiştirilen cahil müritler ve yabancı ajanların kılık değiştirerek sızdıkları tarikatlar, vakıflar üzerinden yapılıyor.

Amaç bu ülkenin parçalanmasıdır.

Bu tarikatlarda kadın ve çocuk düşmanlığı yapılırken, özellikle küçük çocuklara yönelik cinsel istismarlar ört bas edilmek için çalışılıyor. Diyanete ve bu hocalara bakan gençlerin dinden soğumaları sonucunda Deist (Sadece Tanrıya inanırlar. Dinler ve Peygamberlere inanmazlar) veya Ateist (hiçbir şeye inanmazlar) çoğalıyor. Bu nedenlerle Diyanet İşleri Başkanı ile beraber ekibinin değiştirilmesi gerekiyor.

Bu noktada Türkiye’nin yüzüne gülerek Amerika’nın terör örgütü ile birlikte işbirliği yapmasına gereken tepkiyi bekliyoruz. Çünkü her gün yalan söyleyen bir Amerika var karşımızda. Peki neden Suriye de devlet kurmak istiyor? Sorunun cevabı şudur: Amerika Irak’ta Kürdistan’ı kurdurup bağımsız bir devlet kurduracaktı. Böylece bu devlete gerekli desteği verecek. Ondan sonra da Nükleer Füzelerini dikecekti. Bunu Irak’ta başaramadı. Şimdi Suriye de bu planı uygulamaya çalışıyor. Neden İran’a yönelik nükleer füzeler dikiyorum diyecek, ama füzeler 5000 KM menzilli ve Moskova da hedefler arasına alınacak. O yüzden Suriye de Rusya var. Bu durumda Türkiye de hedef oluyor. O Yüzden Türkiye’nin aleyhine hem içerden hem dışarıdan çalışan hainlerin varlığı bitmez ama milyonlarca kişi de duyarlılığını sürdürüyor.

Türk Tarihine bu yüzden saldırıyorlar. Bu ülkenin hiçbir vatandaşının bu yabancıların evlerinde besledikleri kediler ve köpekler kadar değeri yoktur. Düşmanlarımızı bilmek zorundayız, bu topraklardan başka gidecek yerimiz yok ve hep beraber yaşayacağız.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.