Günaydın Gazetesinin bir milyon sattığı dönemdi.

Harika Avcı ile oteldeki odasında röportaj yapıyordum…

Telefon çaldı.

Harika Avcı konuşmaya başladı:

Ha öyle mi. Günaydın için röportaj mı yapmak istiyorsunuz. İsminizi öğrenebilir miyim. Allah, Allah siz gerçekten o kişi misiniz beyefendi? Bir dakika müsaade eder misiniz?” dedi ve eliyle ahizeyi kapatarak bana:

Günaydın muhabiri olduğunu söylüyor. Resepsiyonda imiş, görüşmek istiyormuş ne dersin?” diye sordu!

Kabul etmesini söyledim…                                                                                    

Günaydın muhabiri olduğunu söyleyen kişi odaya geldi.

Hiç tanımıyordum ve kendimi de Harika’nın ‘menajeri’ olarak tanıttım!

O’da, ukala bir şekilde:

Bendeniz de Günaydın’dan Tuğrul Sarıtaş!” deyip, kartvizitini uzatmaz mı!...

Harika Avcı ile o an göz göze geldik…

Gülmemek için kendimizi zor tutuyorduk…

Tanıştığımıza memnun oldum Tuğrul Bey” dedim, ben de kartvizitimi verdim!

İşte o an, benim gerçek Tuğrul Sarıtaş olduğumu öğrenen adam; öylesine panikledi ki, düşüp bayıldı.

Kendine gelince de polisleri karşısında buldu!..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.