Şeriat, ilahî emirler ve yasaklar olarak kullanılan kavram olup, açılımı itibariyle Allah’a kulluğun Zahirî yönüdür. Şeriattan söz ediyorsak aslında, tevhidi idraken yaşayan bir insanın, kulluk değerinde dünyadaki Zahirî yaşantısını da tevhide göre düzenlemiş haliyle yaşadığından söz ediyoruz. İşte bu yaşam Cenab-ı Allah’ın, Ahzab suresi 70-71. Ayeti kerimelerde,

Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki, Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve Resulüne itaat ederse, muhakkak büyük bir başarıya ulaşmıştır

diyerek yalan söylememeyi emrederken, Maide suresi 8. Ayeti kerimede,

Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Âdil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır

diyerek, adaletli, kinden ve ihtirastan uzak olunması gerektiğini, Hac suresi 38. Ayeti kerimde,

Şüphesiz, Allah inananları savunur. Doğrusu Allah hiçbir haini, nankörü sevmez

diyerek hain ve nankör olunmaması gerektiğini, Bakara suresi 155. Ayeti kerimde,

Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri!

diyerek isyan ve şikayet etmemeyi, sabretmeyi, Ahzab suresi 25. Ayeti kerimede,

Allah, inkâr edenleri kin ve öfkeleriyle geri çevirdi, onlar hiçbir hayra varamadılar. Savaşta Allah Müminlere yetti. Allah çok güçlüdür, üstün ve galip olandır

diyerek, nefret, kin ve öfkeden uzak durulması gerektiğini ve,

cimrilik, kıskançlık, haset, tembellik, sahtekârlık, kul hakkı yemek, bencillik, gurur, kibir gibi tüm zulmanî sıfatlardan kendimizi arındırmamızı emretmektedir. Bizler Cenab-ı Allah’ın emri olan zulmaniyeti terk edip, rahmaniyete yönelerek Rahmaniyet üzerine yaşamaya başlamadıkça şeriat üzerine olamayız. Enbiya suresi 107. Ayeti kerimede,

Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik

denilerek beyan edilen rahmet ehli olmaktır şeriat üzerine yaşamak. Bu sebeple şeriat, Cenab-ı Resulullah efendimizin dünyada yaşayış halinin tamamıdır. Casiye suresi 18. Ayeti kerimde,

Sonra da seni din konusunda bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy; Bilmeyenlerin isteklerine uyma

denilerek anlatılan da tam olarak budur. Şeriatı yaşamak, Hz. Muhammed efendimiz gibi yaşamak ama O’nun yaşantısından sadece işimize gelenleri alarak yaşamak değil tamamıyla yaşamaktır. Şeriat, Cenab-ı Allah’ın “Kulum” diye zikrettiği tevhit erinin dünya hayatını ahiret hayatına dönüştürmüş şekilde sürdürdüğü yaşamın kendisidir. İçinde, Allah’ın yasakladığı haller bulunurken, olması gereken hallerden de uzak durarak belirli ve tanımlanmış şekilleri yerine getirmeyle şeriat üzerine olduğumuzu sanmak kendimizi kandırmaktır. Bunu şöyle örnekleyebiliriz,

Bir okulda öğrenci olmak, sabah okula gidip, dersleri dinlemek, öğretmenlere ve diğer öğrencilere saygılı olmak, müfredatın gereği olan tüm ders araç ve geçlerine sahip olmak, ders saatlerine uymak, ders tekrarı yapıp ödevleri yapmak, temiz ve tertipli olmak gibi sorumluluklar içerir. Bunların tümü birarada ve uyumlu olduğu sürece öğrenci olunur.

Şimdi, ben ders kitaplarını ve defterleri ya da diğer araç ve gereçleri almam ya da saatinde değil canım istediği zaman giderim ve okuldan çıkarım, öğretmenlere ve diğer öğrencilere saygılı olmam, okulun kıyafetlerine göre değil canım istediği gibi giyinirim dersek ve yaparsak öğrenci olabilir miyiz? Hayır, olamayız, öyle olursa bizim öğrenciliğimiz olması gereken değil kendi istediğimiz gibi uydurma bir öğrencilik olur. İşte şeriat da böyledir. Cenab-ı Resulullah efendimiz, hayatı boyunca yalan söylemedi, O Muhammedül emin olandı. O, hak yemeyen, adil, eşit, gözeten, koruyan, affeden, çalışkan, dürüst, tebliğ ettiği İslam’ın gereğini tebliğ ettiği gibi yaşayandı. Tüm bunların yani şeriat üzerine yaşamının gerekliliklerini bir kenara koyarak, yaşantımızda işimize gelmeyenleri yok sayarak, adına ibadet dediğimiz Allah’a muhataplık araçlarını sadece şeklen yerine getirmek şeriat üzerine olmak değilken, şeriat, Allah’ı kendimize göre yorumlayıp, işimize gelmeyenleri, asıp, kesip, zulmetmek hiç değildir. Şeriat tam tersi hoş görüp, affedip kazanmacı olmaktır. Cenab-ı Resulullah efendimiz,

Size bakan Müslüman olmak istemiyorsa siz henüz iman etmemişsinizdir

diyerek, bizlere nasıl olunması gerektiğini işaret etmiştir. Şeriat, tevhit üzerine güzel ahlakın hâkim olduğu yaşam olduğundan şeriat üzerine yaşayan iman ehlinin yaşantısı insanî yaşam olduğundan ona bakanlar onun gibi olmayı isterler. Bu sebeple kendisine bakılınca İslam olmak istenmeyen zihniyet ve bu zihniyetin yaptığı hiçbir şey Kur’an’a göre şeriat değildir.

Cenab-ı Allah’ı ve Allah’a kulluğu evrenin tamamında değil de bir binanın içine kayıtlayarak,

Cenab-ı Resulullah’ı 1350 sene önce öldürmüş olarak,

Kur’an’ı sadece sevap kazanma kitabı ya da neredeyse okunmayacak kitap haline getirmiş olarak,

Ehlibeyti hiçe sayarak,

İslam’ı ilimden, bilimden, keşiften, irfaniyetten uzak tutup sadece taklidi ve şekli hale getirerek,

İnsanî değerleri terk ederek, içinde zulmanî vasıflar taşıyarak

İslam ve şeriat adına yapılan hiçbir şey İslam ve şeriat olamaz, olsa olsa kişilerin kendilerine göre geliştirdiği sistem olur. İslam, tevhit, tevhit ise Allah’tan başka ilah olmadığı şehadetiyle, ilim ve irfaniyet üzerine, her zerrede Allah’ın ilahlığını görerek, her zerreye saygı duyarak, severek yaşamaktır. Dünyevî mevki ve makam sahibinin karşısında nasıl olunuyorsa, ya Allah’ın huzurunda nasıl olunur? İşte Allah’tan başka ilah olmadığı şehadetiyle yaşayan iman ehli de dünyevî yaşantısında her anında, her zerrede huzuru Hak’ta olduğundan yaşamın içinde bulunuş hali edep, erkân ve ahlak üzerine olur. İşte şeriat, şehadet ehlinin halidir. Allah’tan başka ilah olmadığına henüz şehadet edemeyenin maalesef şeriatı da yoktur. Onların kendi hallerini şeriat diye tanımlamaları şeriat gerçeğini değiştiremez.

Şeriat ehli, kâinatın her zerresinde şehadet üzerine bulunduğundan her zerreyi seven, saygı duyan, her zerrede Allah’ı zikredendir.

ozkan.gunal@emekyayinevi.com

http://www.emekyayinevi.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.