Takvimler 20 Temmuz 1969'u gösterirken birbuçuk milyar insan televizyonlarına odaklanmış, APOLLO 11'in astronotlarından Neil Armstrong'un Ay'a ayak basmasını heyecanla bekliyordu…

ABD’nin Tullahoma kentindeki bir evde 10’u aşkın bilim insanı da televizyonun başındaydı.

Sunucu o an beklenmedik bir haber verdi: "Armstrong'un bilgisayarı bozuldu, Ay'a iniş yapamayacak”

Bu haber üzerine dünyadaki bir çok insan hüsrana uğrarken, Tullahoma'daki evde bulunan bilim insanları da hayal kırıklığı yaşıyordu.

Ancak, içlerinden biri, "Telaşa gerek yok, Neil modülü Ay'a indirebilir. Bilgisayarın bozulma ihtimaline karşı, manuel olarak indirebilmek için 1,5 yıl çalıştı" dedi.

Bu açıklama üzerine şaşkınlığa uğrayan bilim insanları ,"Sen nereden biliyorsun be Türk?" diye sordu. 32 yaşındaki Türk Vatandaşı da, "Ben Arsev Eraslan, NASA'da Apollo 11 Projesinde, yazılım ayağında çalışıyorum" yanıtını verdi.

Arsev Eraslan’ın tahmini doğru çıkmış, Armstrong, bilgisayarın bozulması üzerine modülü manuel olarak Ay yüzeyine indirmişti. Böylece dünya, insanoğlunun Ay'a ayak basmasından ötürü gururlanmıştı.

Türk bilim insanı Arsev Eraslan'ın NASA'daki asıl görevi, modülün Dünya'ya dönüşünü yani “re-entry” yazılımlarını gerçekleştirmekti. Yanında da üç öğrencisi vardı.

"Yazılımları biz yaptık" diye anlatırken konuşmanın bir yerinde "hem yazılım yapıyorum hem de o üç öğrenciye iş öğretmeye çalışıyorum" dedi.

Eraslan’ın yazılımı sayesinde Armstorng, Collins ve Aldrin Dünya'ya sağ salim döndü.

Bu Türk başka ne mi yaptı? 

*ABD’deki tüm nükleer santrallerin çevreye olan etkisini minimuma indirmek için yazılım geliştirdi,
*Ay’da kristallerden mücevher yetiştirmek için yazılım geliştirdi,
*Suçluyu yüzünden tanıyan dünyadaki ilk 3D Yüz Tanımlama Teknolojisini geliştirdi.
Bu yazılımla 1999’da ABD’de ödül kazandı…

Uzun süre NASA’da yapan Profesör Eraslan, hem NASA personelini, hem de ABD’deki birçok üniversitede öğrencileri eğitti.

***

Peki nereden merak sardı buna? Tabii ki babasının, uçak teknolojisi ve havacılıkla ilgili kitaplarından…

Babası Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk uçak mühendisi Necdet Eraslan’dı. Atatürk, Necdet Eraslan’ı 1928’de Fransa’ya gönderdi, Paris’te havacılık ve uçak mühendisliği öğrenimi gördü. Sonrasında 1937’de, Türkiye için satın alınacak uçakların temini için bizzat Atatürk tarafından ABD’ye gönderildi.

Necdet Eraslan bunlarla yetinmedi; Türkiye’deki ilk dizel motoru imal etti.
Su türbinleri yaparak elektrik üretti.

‘Karman Line’ yani dünya ile uzayın birleştiği çizgiyi ortaya çıkaran dünyaca ünlü bilim insanı Theodore Von Karmán’ın, “Gel ABD’de kal sana profesörlük verelim” teklifini, “Atatürk’ün ülkesinde yapmam gereken işler var” diyerek reddetti.

24 kitap yazan Necdet Eraslan, Motor ateşlemesi konusunda büyük çabalar kat etti, ayrıca TÜBİTAK’ın kurulmasının fikir babası oldu.
Profesör olduktan sonra İstanbul Teknik ve Yıldız Teknik Üniversitelerinde görev yapan Necdet Eraslan, 1963’te ABD’ye gitti. Louisiana State University’nin Makine – Uzay Havacılığı bölümündeki öğrencilerin yanı sıra NASA’daki görevlilere de ders verdi. Bu öğrencilerin hepsi daha sonra Apollo 11 projesinde çalıştı. Yani baba Necdet Eraslan da Ay’a gidilmesi için dolaylı olarak katkı sağladı.
***

Bu iki Türk’ü biliyor muyduk ya da yeterince tanıyor muyduk? Ne yazık ki hayır. Bu baba-oğulu ve uluslar arası başarıya imza atmış birçok Türk’ü bize yakından tanıtan kişi Senarist ve Yazar Tolga Aydoğan oldu. Aydoğan, “Atatürk’ün İzindekiler” isimli kitabında, ‘bilimin ışığında önemli işlere imza atanların ortak noktası ‘Atatürk’tü’ ve O’nun aydınlattığı yoldu. Gittikleri yol ise O’nun iziydi” diyor.

Ve şöyle devam ediyor:

O izi takip eden birileri daha vardı. Nasıl mı?

ABD Başkanı Nixon’un özel uçağı 20 Ekim 1969 saat 11.55’te Ankara Esenboğa Havalimanı’na iniş yapıyordu. Uçaktan inenlerden üçü, Ankara’nın caddelerinde üstü açık bir Cadillac ile geçiyor ve kendilerini bekleyen Ankaralıları selamlıyordu.

ABD heyetindeki bu 3 kişi, Apollo11 projesinin astronotları Neil A. Armstrong, Michael Collins ve Edwin E. Aldrin idi. Ay yolculuğundan 3 ay sonra, bir büyük Türk’e saygılarını sunmak için Ankara’ya gelmişlerdi. Saygılarını sunmak istedikleri bu kişi, 1930’ların başında Eskişehir’de, “Çok değil, yüz yıla kalmaz insanoğlu Ay’a gidecektir” açıklamasını yapan bir liderdi. Gittikleri yer elbette ki Anıtkabirdi ve manevi huzurunda saygı duruşunda bulundukları lider ise ‘Mustafa Kemal Atatürk’

***

Edebiyat ve sanat alanında, derin araştırmalarıyla önemli işlere imza atan

Tolga Aydoğan’ dan, Atatürk’ün 1929 yılında Ordinaryüs Prof. Dr. Ali Yar’aKozmografya’ adında bir astronomi kitabı yazdırdığını da öğreniyorum. Ancak, yazımı daha fazla uzatmamak için, Kozmografya’nın öyküsünü aktarmayı bir başka haftaya bırakıyorum.

---

ATATÜRK’ÜN İZİNDE İYİ HAFTALAR

remzidilan-48@hotmail.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.