Babacan’ın kuracağı partinin ne kadar oy alabileceği tartışılıyor. Bazı anketçiler henüz netleşmeyen, kurucuları ve programı belli olmayan Babacan’ın partisi için % 4-5’lik bir oy alabileceği görüşündeler. “Şu an için bu kadar oy alınabilir, ancak bunun yeterli olmadığını söylemeliyiz” deniliyor.

Bugünkü ortamda yapılan bu açıklamalar, partinin kurulması ve ortaya çıkacak programdan sonra başkalaşabilir. Şimdiden parti yokken yeni partinin% 4-5 oranında oy alabilecek olması bile siyasi ortamda deprem yaratabilir.

Şunu unutmayalım:

Bugünkü Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminde % 50+1 oy gerekiyor. Babacan’ın ya da Davutoğlu’nun kumaya hazırlandıkları partilerin böyle bir oya kavuşması olası görünmüyor. Yeni particiler bu hesapları da mutlaka yapıyorlardır. Nasıl bir sonuç alabileceklerini de görmeden yola çıkmazlar.

Hesabı başka türlü yapalım:

Bugün her iki taraf % 50 bloğunu oluşturmuş görünüyor. Bundan sonra hangi taraf bloğunu genişletebilirse seçimi de kazanır. Yeni partlerin bu dengeleri değiştirebileceği görüşü ağırlık kazanıyor.

Şu anki görüntüye bakalım:

Babacan’ın kuracağı partiye en çok AK Parti’den geçiş bekleniyor. Şuan sesini çıkaramayan, ancak yeni parti arayışı içinde olan ve daha önce AK Parti’ye oy veren birçok seçmenin Babacan’ın partisine oy verebilecekleri hesaplanıyor.

Zaten yeni kurulacak olan partilerde şu hesap yapılıyor:

AK Parti’nin alternatifini aynı partinin içinden çıkarmak.

Belki CHP ve İYİ Parti’den de oy kopmaları olabilir. Ancak, ağırlık AK Parti üzerine oynanıyor. MHP’liler ise “Bizden tek bir oy alamazlar” açıklaması ile meydan okuyorlar.

Biz, bu neden puan hesabının yanıltıcı olabileceğini düşünüyoruz. Eğer, yeni partilerin hedefinde AK Parti’yi parçalamak varsa, puan hesabı yapmak da yanıltıcı olabilir.

Eğer Babacan’ın partisi AK Parti’den 2-3 puan koparabilirse ne olacak?

Daha önceden de bu konuda yazmış ve görüşlerimizi yansıtmıştık.

Yeni partilerin hedefi şu an için seçimi kazanmak değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı koltuğundan indirme planları üzerine inşa ediliyor izlenimi veriyor. Birkaç puanlık yıpratma bile AK Parti’nin seçimi kaybetmesine neden olabilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu tabloyu gördüğü için önündeki tehlikenin büyüklüğünün de farkında. Bu tehlikenin giderek büyümekte olduğunu da söylemeliyiz. Erdoğan, önündeki bu tehlikeyi nasıl atlatacak, sanıyoruz Cumhurbaşkanlığı cephesinden de bunun inceden inceye hesapları yapılıyordur.

Babacan’ın partisi konusundaki şu açıklamaları sanırız bu konuda bir ipucu verecektir:

“Özellikle istifadan sonra dönüşlere yetişmekte zorlanıyoruz. Arayan, temas kurmak isteyenleri cevapsız bırakmamak gibi bir gayret var ve o kadar yoğun bir talep var ki… Prensip olarak herhangi bir siyasi partiyle aidiyet duygusu, bağı devam edenlere teklif götürmedik ama temas etmek isteyenler olursa elbette onlarla da görüşülüyor. Parlamenter sisteme dönüş de dâhil bütün konular tartışılıyor. Asıl olan demokratik değerlerin egemen kılınması, hesap verebilirliğin oluşturulması, kuvvetler ayrılığının tesisi, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünün tesisi, kişinin temel haklarının güvence altına alınması zemininin oluşturulması… Bütün bunlar tesis edildikten sonra sistemin adı ne olmuş esasa müessir değil. Bu kriterler egemen olduktan sonra hem parlamenter sistemde hem yarı başkanlık sisteminde sağlıklı bir işleyiş sağlanabilir. İşin uzmanı isimler bütün konu başlıkları üzerinde çalışıyor şu an.”

Özetleyelim:

Babacan’ın partisi kurulacak, bu kesin görünüyor. Davutoğlu cephesinden henüz olumlu yanıtlar gelmiyor.

Son yapılan anketlerde seçmenlerin % 64’ünün “Yeni bir partiye ihtiyaç var” demesi, Babacan cephesinde heyecanı daha da artırmış.

Babacan ve çekirdek kadrosunun gelen talepleri karşılayamayacak durumda olduklarını açıklamalarını da önemsiyoruz. Demek ki yeni oluşuma talep patlaması olacak gibi görünüyor.

.

necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.