Ne Yaradan’a ne kula karşı,

İmanı olmayanın saygısı yoktur.

Saygı nedir ?

Saygının Türk Dil Kurumu’na göre iki tanımı bulunmaktadır. Bunlar;

1. İsim değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram.
2. Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu, incelik. (www.tdk.gov.tr)

Vikiped de; “Saygı, ilişki içinde olan birey veya kurumların (örneğin dinlerin veya ulusların), birbirlerinin ilgi ve tutumlarının farkında oldukları, yapıcı bir davranış tarzını benimsedikleri olumlu bir duygudur”

"Kutadgu Bilig” isimli siyasetnamenin yazarı Yusuf Has Hacip Türk-İslam geleneğinin özelliklerinden birisi saygı konusundaki sözleriyle yansıtır: “Kendinden büyüğe saygı göstermeli, kendinden küçüğe ise şefkat…”

Bir sosyal psikolog, psikoanalist, sosyolog ve filozof olan Erich Fromm saygı ile ilgili şunları söyler: “Saygı, özgürlüğün bulunduğu yerde vardır.”

Düşünür ve yazar Roger Garaudy; “Nehrin kaynağına saygısı, denize doğru akmasıdır” der.

Nehrin kaynağı Yaradan’dır. İnsanın ruhu buraya bir akış gösterecek ki bir derya ile birleşecek. Akmayan ruhlarda kibir vardır.

Kabe’nin üzerine dikilen Zemzem Tower bunun en müşahhas örneğidir. Adeta Allah’ın evine tepeden bakıyor.

Halbuki onun etrafını revakla çeviren Osmanlı duyduğu saygı gereği, yaptığı revaklarda Kabe’nin yüksekliğini geçmemiştir. Kabe’den daha yüksek bir ev düşünmemiştir. Ona tepeden bakmayı aklına bile getirmemiştir.

Çocukluğumuzda gördüğümüz eski insanların bile belki ameli yoktu ama imanları vardı. Kendileri oruç tutmadıkları zaman oruçlu insanların yanında yiyip içmezlerdi. Aynı şekilde gayri müslim olanlarda aynı davranışı sergilerlerdi. Onların da kendilerince bir imanı vardı.

Şimdi bunun yerini pervasızlık almış. “Orucu bana mı tutuyor” gibi ifadelerle açıktan yiyip içiyor.

Eğer kişinin size karşı saygısı yok ise onun imanının olmadığına kanaat getirebilirsiniz.

Kişinin saygısı Allah’a olan imanındandır. Saygı imanın takviyesidir. Onun içindir ki Yunus ;

“Elif okuduk ötürü

Pazardan aldık götürü

Yaratılmışı severiz

Yaradan’dan ötürü” diyor.

Kişiye iman gerekir. İmanı olan kişinin de saygı göstermesi gerekir. Saygı imanın bir parçasıdır. Nitekim Yaradan Fetih suresinin 9. Ayetinde; “Ki, Allah'a ve Resulüne iman edesiniz, ve bunu takviye edip, O'na saygı gösteresiniz ve sabah akşam O'nu tesbih edesiniz.”

İslam esasları her zaman Ulu olana, büyük olana saygı duyulması gerektiğini işaret eder. Onun içindir ki anaya babaya saygı duyarız. Bu hususta Kur’anı Kerim'de de; “Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi ve ana-babaya iyi davranmanıza kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.” (İsraf, 17/23) buyurmaktadır.

Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberi Zişan efendimiz; “Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir” (Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66) buyurmaktadır.

Osmanlı’nın manevi mimarı Şeyh Edebali öğüt verirken ;  "Ey oğul; ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir ” diyor.

İçinde inancı olan diğer milletlerin insanları da aynı şekilde düşünmektedir. Yaşlılarına saygı göstermekte onları övmektedir.

”Büyüklerime hürmet; vazifem ve arzumdur.” (Budha)

“İhtiyarları hürmetlendirmeli, gençleri değerlendirmeli.” (Alman Atasözü)

“Gençler ümitleriyle, ihtiyarlar anılarıyla yaşarlar.” (Fransız Atasözü)

“Gençliğin güzel bir yüzü, ihtiyarlığın güzel bir ruhu vardır.” (İsveç Atasözü)

“Gençleri övün; fakat yaşlılara güvenin.” (Kızılderili Atasözü)

İnsana saygı göstermeyen kibirli kişilerdir. Onların bu özellikleri de şeytanın özelliğidir. İnsanlara karşı ancak İblis kibir gösterebilir. Sâd Suresi 75. Ayette; “Allah, ‘Ey İblis! "Ellerimle yarattığıma saygı ile eğilmekten seni ne alıkoydu? Büyüklük mü tasladın, yoksa üstünlerden mi oldun?.." buyurmaktadır.

Şunu çok iyi bilmeliyiz ki ;

Saygı kayığına binmeden sevgi denizi geçilmez,

Büyüklere saygı hem dini hem de insani bir görevdir.

Emile Zola; "Saygı olmayan yerde, aşk da olmaz” diyor.

Bizler;

Kerem ile Aslı’yı,

Ferhat ile Şirin’i,

Leyla ile Mecnun’u,

Daha binlerce sevdayı çağlar boyunca yaşamış bir milletiz.

Bize bu güzel duyguları yaşatan içimizdeki imanımızdır..

 

 

 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.